Home  |  Konuşmalar   |  “Emperyalizm ve savaşlar döneminde faşizmin ve gerici güçlerin tehlikeleri” konulu AKEL tarafından gerçekleştirilen uluslararası toplantıda BKP Dış İlişkiler Sekreteri Salih Sonüstün’ün konuşması

“Emperyalizm ve savaşlar döneminde faşizmin ve gerici güçlerin tehlikeleri” konulu AKEL tarafından gerçekleştirilen uluslararası toplantıda BKP Dış İlişkiler Sekreteri Salih Sonüstün’ün konuşması

 

Emperyalizmin ve onun son aşaması olan faşizmin bölüp parçaladığı, Doğu Akdeniz’in bu küçücük ama İnci tanesini andıran adası yani ülkem Kıbrıs’ın acı, kan ve gözyaşını benliğinin her zerresinde hisseden bir Kıbrıslı olan ben, nazik davetinize katılarak,sizlerle beraber olmak,duygu ve düşüncelerimizi sizlerle paylaşmak, ayni zamanda Dünyanın çeşitli ülkelerinde bizler gibi Emperyalizmin acılar yaşattığı yoldaşlarla burada beraber olmak, onların görüş ve düşüncelerini paylaşmak için bize verdiğiniz bu fırsattan dolayı partim adına çok teşekkür ederim.
Yoldaşlar
100 yıllık felaket olan 1. dünya savaşı ile zaman olarak hemen, hemen ona yaklaşan 2. dünya savaşı ki biz Sosyalistler bu savaşlara kapitalizmin dünyayı paylaşım savaşları diyoruz, dünya insanlığına bıraktıkları yıkım bugünün evrensel ekonomik çöküşünün zeminini oluşturmuştur. Bu tarihsel süreçte Emperyalist devletlerin kendi halklarına uyguladıkları baskı, zulüm ve işkence yöntemleri farklı olsa da, esas amaç olan daha fazla sömürü, daha fazla kar, hep ayni kalmıştır. Birinci Dünya savaşı sonrası ortaya çıkan derin ekonomik krizin artmasıyla, buna karşı Dünya emekçilerinin Burjuvaziye karşı verdiği iş, ekmek ve hürriyet mücadelesi karşısında emperyalizmin faşizan baskı ve zulmü artmıştır. Önce İspanya iç savaşında faşist Franko ve onun organize ettiği milliyetçilerin Cumhuriyetçilere yani yurtseverlere uyguladığı katliam zulüm ve işkenceler, daha sonra Almanya’da ortaya çıkan Hitler Faşistinin tüm Dünyaya yaydığı faşizan ateş, milyonlarca insanın hayatına mal olmuştur.
Latin Amerika’da başta Şili olmak üzere Nikaragua’da, Bolivya’da ve Arjantin’de faşizmin işlediği insanlık suçları ile çok yakın bir geçmişte binlerce yurtseveri işkence evlerinden geçiren faşist Kenan Evren cuntasının Türkiye’de işlemiş olduğu insanlık suçları birbirinden farklı değildi. Suçu ispatlanmamış 16 yaşından küçük Erdal Erenin yaşını büyülterek idam sehpasına gönderen Evren cuntası ile Şili’de Halk ozanı Viktor Jara’yı stadyumda katleden Pinoşet Cuntası arasında hiçbir fark yoktu. Oradaki Cunta Amerikan çıkarlarını yani Şili’deki zengin Bakır madenlerinin Amerikan tekelleri tarafından sömürülmesinin bekçiliğini, Türkiye’de ise Ortadoğu’nun jandarmalığını, yani zengin petrol sahalarının Amerikan tekelleri tarafından kolayca sömürülme görevini üstlenmişti.
Yoldaşlar,
Emperyalizm için tek gerçek vardır o da içinde barındırdığı kar ve sömürü histerisidir. Emperyalizm faşizan yöntemlerini asırlardır zulme ve sömürüye başkaldıran halkların tümüne uyguladı ve uygulattı. Benim ülkemde milliyetçi yani kafatasçıları devreye sokarak sözde anavatan yavru vatan edebiyatını kullanarak iki toplumu birbirine düşürttü. Yıllarca gerçek düşmanın anglo amerikanlar olduğunu, ülkemizdeki işbirlikçileri tarafından gizleterek bizleri birbirimize kırdırttı. Bugün hala bölünüp parçalanan yurdumun ve işgalin acılarını yaşıyoruz. Hemen, hemen her Kıbrıslı ailenin bir yakını bu topraklarda bir şekilde can vermiştir. Ne acıdır ki, hala bugün kayıp yakınları umutla kuyularda bulunacak kemik parçalarından eşlerinin ve çocuklarının cenazelerine kavuşmayı bekliyor. Ülkem Kıbrıs’ın tarihi kan ve gözyaşı ile yazıldı. Anglo-Amerikan çıkarlarının hayata geçmesine olanak sağlayan tedhiş örgütleri EOKA ve TMT bu ülkenin Analarının ağlamasından sorumludurlar. Eğer ülkem Kıbrıs bugün hala ortasından bölünmüşse bunun tek sorumlusu emperyalist çıkarlara taşeronluk yapan bu örgütler ve bunların işbirlikçileridir. Faşist kurşunlara hedef olan sendikacı yoldaş Ahmet Sadi ve daha geçen gün ölüm yıldönümünde andığımız yoldaş Fazıl Önder, 1962 Nisanında öldürülen yoldaşlar Kavazoğlu ve Mişaulis, hemen arkasından öldürülen gazeteciler Ayhan Hikmet ve Muzaffer Gürkan ve PEO üyesi berber Yahya, bu arada kilise avlusunda taşlanarak öldürülen Panikos bu mücadelede hayatlarından oldular. 1976-1980 yılları arasında, gençliklerinin en güzel çağlarında Türkiye’de faşistler tarafından öldürülen altı Kıbrıslı üniversiteli Özer Elmas’ın, Mehmet Ömer’in, Muharrem Özdemir’in, Mustafa Ertan’ın, Ercan Turgut’un ve Sadık Cemil’in de onlardan daha önce katledilen Kıbrıslılar gibi suçları Kıbrıs’ımızın tüm üs ve yabancı askerlerden arınması, bağımsız ve birleşik federal bir ülke için mücadele vermeleridir.
Değerli Dostlar
Sunun akışı durdurulamayacağı gibi bu ülkenin bağımsızlığı ve birleşik kıbrıs hedefinin önünde hiç bir engel durduramayacaktır. Zafer sadece ve sadece mücadelenin ve bu uğurda mücadele edenlerin ellerinde olacaktır.

Yaşasın Bağımsız Birleşik ve Federal Kıbrıs!
Yaşasın Kıbrıs işçi sınıfı ve onun partisi!
Yaşasın enternasyonalizm!
Kahrolsun faşizm!

PREV

“Emperyalizm ve savaşlar döneminde faşizmin ve gerici güçlerin tehlikeleri” konulu AKEL tarafından gerçekleştirilen uluslararası toplantıda AKEL M.K. Genel Sekreteri Andros Kiprianu tarafından yapılan konuşma

NEXT

“Emperyalizm ve savaşlar döneminde faşizmin ve gerici güçlerin tehlikeleri” konulu AKEL tarafından gerçekleştirilen uluslararası toplantıda Yeni Kıbrıs Partisi adına Murat Kanatlı tarafından yapılan konuşma