AKEL’in 23. Kongresi’nde CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın tarafından yapılan selamlama konuşması
AKEL 23. Kongresi Divan Başkanlığı değerli başkan ve üyeleri,
AKEL’in Sn. Genel Sekreteri, siyasal partilerin, sendikaların, sivil toplum örgütlerinin değerli temsilcileri CTP adına sizleri en derin duygularımla yoldaşça selamlarım.
Değerli dostlar, zor bir süreçten geçiyoruz. Dünyayı saran covid-19 pandemisi var olan ekonomik sorunların derinleşmesine, gelir eşitsizliğinin artmasına, alım gücünün gerilemesine ve en önemlisi gençlerde işsizliğin daha da artmasına neden olmaktadır. Bütün bu gelişmeler eşitlik, sosyal adalet ve emek politikalarını eskiye oranla daha anlamlı kılıp, üzerinde hassasiyetle durmamızı ve etkili politikalar üretmemizi gerekli kılıyor.
Doğu Akdeniz’de bulunan enerji kaynakları, Kıbrıs’ın var olan stratejik önemini daha da üst noktalara taşımıştır. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin de sürekli olarak vurguladığı gibi enerji kaynaklarının çatışma unsuru olarak değil, barışı teşvik edici bir unsur olarak değerlendirilmesi altı çizilmesi ve önemsenmesi gereken önemli bir noktadır. 2008-2010 yıllarında Sn. Talat’la Sn. Hristofyas’ın görev sürelerinin örtüştüğü dönemde enerji kaynakları da dahil olmak üzere birçok konuda yakınlaşma sağlanmış olmasına rağmen maalesef sonuca ulaşmak mümkün olamamıştır. Süreç uzadıkça sorunun çözümünün de zorlaştığı herkes tarafından kabul edilen bir gerçek. Diğer önemli gerçek ise Dünya’da yükselen milliyetçilik ve ırkçılığın ülkemizi de derinden etkilemiş olması. Bir taraftan Doğu Akdeniz’de yaşanan gerginlik, öte yandan Ada’da artan silahlanma ve gerek kuzeyde gerekse güneyde ortaya atılan farklı çözüm tezleri aslında çözümü değil çözümsüzlüğü, ayrılıkçılığı ve bununla birlikte düşmanlığı ve çatışmayı körüklemektedir.
Bütün bu gelişmeler bizlere daha önemli sorumluluklar yüklemektedir. Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumları güvenli geleceğe ve aydınlık yarınlara taşıyacak en gerçekçi çözüm iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitlik temelinde birleşik federal çözümdür. Yaşadığımız süreç bunun çok kolay olmadığını gösteriyor. Ama önemli olan zoru başarmaktır. Çatışmanın, savaşın ve toplumların birbirlerine karşı üstünlük sağlama çabasının acı ve gözyaşı dışında hiçbir getirisi olmadığını bizler çok iyi biliyoruz. Çocuklarımıza ve torunlarımıza ortak bir vatan ve güvenli bir gelecek sağlamak boynumuzun borcudur. Bu konularda halklarımızı aydınlatmak, cesaretle federasyonu savunmalarını sağlamak en temel görevlerimizin başında gelmektedir. Kapsamlı çözüm hedefinden sapmadan “Güven Yaratıcı Önlemler”in hayat bulması çözüm motivasyonunun artırılmasında önemli bir unsur olarak değerlendirilmektedir. Kapalı Maraş, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları kapsamında açılabilir. Ancak toplumlar arası ilişkilerin geliştirilmesinde ve güven yaratılmasında bu yeterli değil. Bunun en temel koşullarından birisi de eğitimdir. Her ülkenin eğitim sistemi, o ülkenin geleceğini belirler. Ülkemizde ayrımcılığı, kini, nefreti ve savaşı kaldırmak, barışı inşa etmek istiyorsak, bu işe eğitimle başlamak zorundayız. Eğitim sistemlerimizi, ben ve öteki yaklaşımlarından, şövenist unsurlardan arındırmamız, iki toplumlu sosyal, kültürel ve eğitimsel etkinliklerimizin hayat bulmasını sağlamamız gerekmektedir.
Bu duygu ve düşüncelerle 23. Kongrenizi CTP adına en derin duygularıma selamlar, görev alacak dostlara mücadelelerinde başarılar ve kolaylıklar dilerim.