Home  |  Konuşmalar   |  AKEL Merkez Komitesi’nin 9 ve 16 Temmuz Plenum toplantıları hakkında AKEL M.K. Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun konuşması

AKEL Merkez Komitesi’nin 9 ve 16 Temmuz Plenum toplantıları hakkında AKEL M.K. Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun konuşması

 

AKEL Merkez Komitesi Milletvekilliği Seçimleri sonucunun değerlendirilmesi için 9 ve 16 Temmuz tarihlerinde Plenum toplantılarını gerçekleştirdi. Bu toplantılar sırasında çok yapıcı, eleştirel ve özeleştirel bir diyalog gerçekleştirildi ve M.K. üyelerinin büyük çoğunluğu düşüncelerini dile getirdi. Seksenden fazla M.K. üyesi sözü alarak görüşlerini ifade etti. Parti ve Halk Hareketi olarak yıllardır sergilediğimiz zaaflar eleştirildi. Ayrıca herkesin daha fazla hizmet sunarak, daha iyi çalışabileceği yönünde özeleştiri yapıldı. Sonuçta pek çok öneri sunuldu ve AKEL’in Kıbrıs halkının bilincinde layık olduğu yeri alması için atılması gereken adımlara ilişkin stratejik planlamanın yapılması çerçevesinde bu öneriler üzerinde çalışılmaya başlandı. AKEL M.K. Plenumu somut seçim sonucuna yol açan zaafları ve acı gerçekleri tespit etmekte tereddüt etmedi, korkmadı.

Son yıllarda Kıbrıs daha öncesinde görmediği durumları yaşamaktadır. Servet zorla yeniden paylaşılmaktadır. Halk çok büyük ekonomik ve sosyal sorunlarla karşı karşıya bulunmaktadır. AKEL olarak, bu sorunlara karşı koyabilecek ve gelecek umudunu güçlü kılacak bir politikanın üretilmesinde sadece seçimler öncesi dönemde değil, son yıllarda zaaf gösterdik.

Bugün çok sayıda insan, haklı ya da haksız olarak, AKEL’in kendilerini savunabileceğine inanmamaktadır. İşsiz kalan, devletten hiçbir yardım görmeden zorluklar içerisinde yaşama mücadelesi veren insanlar en kritik anda AKEL’in yanlarında olmadığını düşünmektedirler. Ayrıca Anastasiadis hükümeti döneminde ekonomiye ilişkin çoğunluk tarafından kabul görecek güvenilir alternatif öneriler ortaya koyabildiğimize de ikna edemedik.

Halkın bir kesimine göre, AKEL doğru eleştiriler yapıyor ama durumu değiştirecek gerçekçi önerilerde bulunamıyor. Seçmen sandığa gitmeyerek bizi cezalandırdı. Çünkü ne geleceği için umudu, ne de sorunlarına karşı dayanağı bizde görmedi.

“Hristofyas hükümeti” başlığı da pek çoklarının bilincini olumsuz yönde etkiledi. Bunda bizim de sorumluluğumuz var. MK Plenumlarında ve Kongrelerde Hristofyas hükümetini değerlendirdik. Gerçekleştirdiği zengin ve çok yönlü çalışmaları değerlendirdik. Hatalara, zaaflara ve eksikliklere karşı özeleştirel tutumumuzu ortaya koyduk, ama bu görüşlerimiz hakkında halkı ikna edemedik, bu görüşlerimizin halkın görüşleri olmasını başaramadık.

Yıllar boyunca sahip olduğumuz etik avantajı kaybetmemiz de AKEL’de önemli yara açtı. Bu alandaki üstünlüğümüzden her zaman gurur duyan AKEL’cileri derinden yaraladı. Çıkar çevreleriyle karmaşık ilişkiler ve yolsuzluk olgularına karşı mücadelede ortaya koyduğumuz samimi çabaya rağmen, bütün partilerin aynı olmadığı konusunda ikna etmede başarılı olamadık. Böylesi davranışlara tolerans göstermediğimiz, farklı olduğumuza dair somut inisiyatiflerle ve pratikteki uygulamalarımızla ikna edici olma konusunda parti liderliğinin sorumluluğu büyüktür.

Ayrıca DİSAKEL söylemlerine sonuç alıcı bir şekilde karşı koymayı başaramadık. Seçim yasasında yapılan değişiklik bir kibirlilik mesajı gönderdi ve partilerin “büyük” ve “küçük” partiler diye ayrımını yoğunlaştırdı. Gerçekle alakası olmasa da, herkese bizi DİSİ ile özdeşleştirme fırsatı veren FOCUS şirketi ve HİTİ-HİTA (Atıkların Sağlıklı Gömülme Alanları) ile ilgili meseleler de bize pahalıya patladı.

Aynı esnada, içtenlik ve cesaretle belirtiyoruz ki, aday listemiz ciddi ve sözü edilmeye değer olmasına rağmen, gerektiği derecede geniş kesimleri kapsayacak çerçevede değildi.

Daha öncesinde olmadığı derecede daha yoğun bir biçimde ortaya çıkan “önemli bir şeymiş gibi görünüp kendini öne çıkarma” eğilimlerinin ne kadar zarar verici olduğunu Merkez Komitesi olarak samimi bir biçimde dile getirdik. Bazı eski kadroların tavırlarıyla partimizin kolektif olarak ortaya koyması gereken çabanın altını oyduğuna işaret ettik. Partide farklı görüşlerin ve demokrasinin derinleşmesi ne kadar gerekliyse, çoğunluğun kararlarına saygı da bir o kadar gereklidir. Bu saygıyı göstermedeki isteksizlik partinin birliğine, sonuç alıcılığına ve ikna edici olmasına zarar vermektedir.

Kısacası bu mücadeleyi birlik içerisinde vermedik. Toplumun geniş kesimlerine hitap etmedik. Tam aksine, bu tür davranışlardan uzak kalmayı tercih eden bazı değerli insanları hayal kırıklığına uğrattık ve “bunların topu aynı” , “hepsi koltuk peşinde” anlayışının güçlenmesine neden olduk.

Merkez Komitesi Plenumu ayrıca örgütsel alanda da daha önceki seferlere nazaran büyük sorunlarımızın ve zaaflarımızın olduğunu tespit etti. İlçe Komitelerinin ortay koyduğu çabaya rağmen, kitlelerle ilişkimiz bölük pörçük ya da geçici bir biçimde oldu. Her yere ulaşmayı başaramadık. Toplumla istediğimiz teması sağlayamadık. Sürekli aynı yerlerde, aynı insanları görüyorduk. Aynı zamanda, toplumsal-sosyal mücadeleler içerisinde de gereken mevcudiyeti gösteremedik. Bu mücadelelerde öncü olacağımıza, neredeyse yoktuk.

Merkez Komitesi iletiş alanında görülen büyük zaafları da tespit etti. Tezlerimiz ve önerilerimiz olmasına rağmen, bunları bütünsel bir siyasal söylemle, tutarlılıkla ve devamlılıkla sunamadık.

Parti liderliği olarak, partinin tabanında da üretken bir diyaloğun gerçekleştirilmesini değerlendirdik. Bu diyalogda sadece parti kadroları ve üyeleri değil, partinin dostları da görüş ve önerilerini sundular. Bu diyalog çerçevesinde, parti üyelerinin dışında pek çok insanın da partimizin ileriye doğru adımlar atmasını istediğinin bir kez daha görülmesi de, AKEL’in gücü ve perspektifi açısından bir göstergedir.

Gerçekleştirilen diyalog durumu değiştirmek için istek ve irademizin olduğunu gösterdi. Yüzeysel değil, özlü değişiklikleri derhal yapmak, hatalarımızı görüp düzeltmek için istek ve irademizin olduğunu gösterdi. ileriye umutla bakma ve çalışmak için istek ve irademizin olduğunu gösterdi. AKEL’in yarınını ve yarının AKEL’ini inşa ederek, bugün harekete geçme isteğimizin ve irademizin olduğunu gösterdi.

İlerlemek, güçlenmek kolay olmayacaktır. Uzun ve zorlu bir süreç olacaktır. Ancak bu yolda sonuna kadar ilerleyeceğiz. Toplumun en geniş kesimlerine hitap ederek. Yeni araçlar ve yeni yöntemlerle. Yukardan aşağıya, partimize yenilik soluğunu verecek ve aynı zamanda partimiz ve memleketimiz için yeni başarılar, yeni kazanımlar ve yeni inisiyatifler için yaratıcılık kaynağı da olacak ön saflardaki genç insanlarla.

Üzerinde çalışacağımız temel kararlar, temel istikametler ana hatlarıyla:

Siyasal alanda:

  • Halkımızın karşı karşıya olduğu önemli sorunlara karşı koymak için çabalarımızın yoğunlaştırılması, ekonomi ve toplum için önerilerimizin zenginleştirilmesi. Bu yönde bütün görüşleri dinlemeye hazırız. Ne kadar çok görüş dile getirilirse o kadar iyi olacaktır.
  • Halkın geniş kesimleriyle temas ve diyaloğun devamı ve güçlendirilmesi, AKEL’in ve AKEL’cilerin her yerde sürekli olarak var olması. Yurdun siyasal ve sosyal yaşamının bütün alanlarında. Böylece eski ve yeni dostlarımızla birlikte ilerleyerek, ortak siyasal ve ideolojik hedeflerimize ulaşmayı başarmak.
  • İdeolojik ve politik çalışmalarınızı derinleştirmek. Teoride, ama esas olarak pratikte, toplum içerisinde, emekçilerin sorunlarında, toplumsal hareketler içerisinde. AKEL’in en ön safta olabileceği ve olması gereken yerlerde.
  • Siyasal faaliyetlerimizi her yerde güçlendirmek. Meclis içinde ve dışında. Milletvekillerimiz sözü edilmeye değer çalışmalar yapıyorlar. Onlar her Perşembe Meclis Genel Kurulu’nda gelip oy kullanan milletvekilleri değildirler ve olmamalıdırlar. Onlar ne kukla, ne de Meclis sandalyelerinde dekorasyon unsurudurlar. AKEL milletvekilleri her yerde olmalıdırlar ve olacaktırlar. Profesyonel mekanizmadaki yoldaşlar da öyle. Hepimiz sürekli değerlendirme altındayız.

Örgütsel alanda:

  • Kongre kararlarının yaşama geçirilmesi, yeni yöntemlerle yaygın eylem, parti tabanının yenilenmesi.
  • Yenilenme cesareti ve genç insanlara yatırım. Yaşlanmış bir AKEL istemiyoruz. AKEL’in genç insanların sesi olmasını istiyoruz. Aldığımız kararlar arasında, gençlerin parti tabanına katılımlarını güçlendirmeye yönelik önerileri ve çalışmaları inceleyecek özel bir grubun oluşturulması kararı da var.
  • Partinin yönlendirici organlarının rolü, kadrolaşma ve kadroların kalitesi hakkında derinlemesine ve kolektif tartışma.
  • Parti gruplarının faaliyetlerinin yeniden canlandırılması. Parti gruplarının yerel ve sosyal sorunlara, çevrenin korunmasına, kültürün geliştirilmesine, gençliği ve günümüz toplumunu ilgilendiren sorunlara yönelik olarak müdahale eden, çözümler üreten, inisiyatifler alan gruplar olmasına örgütsel ağırlık verilmesi.
  • Emekçilere ve gençliğe özel ağırlık verilerek, Kıbrıs toplumu içerisinde PEO, EDON, EKA ve POGO’nun etkinliğinin güçlendirilmesi.
  • Çıkar çevreleriyle karmaşık ilişkiler ve yolsuzluk gibi konularda kararlı mücadelemizle Sol olarak tekrar örnek olmamız.
  • AKEL’in ideolojik ve politik birliğinin güçlendirilmesi ve aynı zamanda özgür diyaloğun ve farklı görüşlere saygının geliştirilmesi.
  • Partinin dostları ve seçmenleriyle iletişim ve diyaloğun geliştirilmesine yönelik faaliyetlerin gerçekleştirilmesi. Seçimlerin sonuçları hakkında internet aracılığıyla yapılan diyalog türünden faaliyetlerin toplumu ilgilendiren meseleleri de kapsayacak şekilde genişletilmesi ve daha yapılandırılmış ve kurumsal hale getirilmesi

İletişim alanında:

  • Seçim öncesi dönemler dışında da profesyonel iletişim uzmanlarından yararlanılması
  • Daha sonuç alıcı bir iletişim politikası için kitle iletişim araçlarının, medyanın değerlendirilmesine yönelik çabaların sürdürülmesi Başta RİK olmak üzere, genel olarak basın yayın araçlarının siyasal güçlere yönelik adil, objektif ve tarafsız bir tutum içerisinde olmaları yönünde çabaların yoğunlaştırılması.
  • Hiçbir şeyin cevapsız bırakılmaması, siyasal tezlerimizin DİSİ ve diğer siyasal partilerinkinden farkının net ve belirgin olması için daha kararlı ve mücadeleci bir siyasal söylem.
  • İnternet ve sosyal medyanın sunduğu yeni, çağdaş olanakların daha fazla değerlendirilmesi.

Bunlar, Program Kongresi’nde ve Olağan Kongre’de alınan kararlar dışında, alınan kararlardan bazılarıdır.

Tüm bu zaman süresi boyunca AKEL’de kişilerin değişimi, toplu istifalar ve daha başka şeyler hakkında çok şey söylendi, çok şey yazıldı. Sadece şunu söylemek istiyorum: biz ne alelacele, ne de panik içerisinde hareketlerde bulunmuyoruz. AKEL’in yenilenmesi hiç durmayan bir süreçtir ve bu süreçte elbette ki gelişigüzel bir şekilde değil, programlı, hazırlıklı ve uzun vadeli planlamayla ilerleyeceğiz.

Son olarak şunu eklemek istiyorum: hepimizin birincil düşüncesinin, kaygısının Kıbrıs’ın, emekçilerin ve Kıbrıs halkının çıkarları olmaya devam edeceğine dair AKEL Merkez Komitesi adına sizi temin etmek istiyorum.

Kıbrıs’ın kurtuluşu ve yeniden birleşmesi birinci hedefimiz olmaya devam etmektedir. Partimizin yıllardır dile getirdiği tezleri artık pratikte doğrulanmaktadır. Yıllardır sürdürdüğümüz politika hem retçiliğe, hem de teslimiyetçiliğe karşı panzehirdir ve aynı zamanda Türkiye kabul edilemez tezlerini terk ettiği takdirde, Kıbrıs sorununda ilkeler temelinde çözüme götürebilecek tek politikadır. Ne kadar baskı görsek de, geçici küçük siyasal kazançlar uğruna, halkımızın davasını ve ilkelerimizi kurban etmemiz asla söz konusu olamaz.

Bilakis bütün Kıbrıslıların, Kıbrıslırumların ve Kıbrıslıtürklerin partisi olmaya ve ortak vatanımızda ortak geleceğimiz için mücadele etmeye devam edeceğiz. Neofaşizme karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Bir Nazi yanlısı-faşist partinin Meclis’e girmesi çok olumsuz bir gelişmedir. AKEL tarihiyle gösterdiği ve tüzüğünde de kendisini tanımladığı gibi antifaşist bir parti olarak bu siyasal mücadeleye devam edecektir.

Hem Kıbrıs sorununun çözümü için, hem ekonomik ve sosyal sorunların çözümü için mücadelelerde öncü olmaya devam edeceğiz. İlerleme, refah, sosyal adalet ve bize layık olan gelecek için mücadeleye devam edeceğiz.

PREV

Kara yıldönümleri vesilesiyle gerçekleştirilen etkinlikte AKEL M.K. Genel Sekreteri Andros Kiprianu tarafından yapılan konuşma

NEXT

Barış ve Yeniden Birleşme için Mücadeleye Devam