AKEL’in 23. Kongresi’nde TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit tarafından yapılan Selamlama Konuşması
“Mücadelenin Gücü – Değişimin Gücü” sloganıyla toplanan AKEL’in 23. Kongresi’ni yurtsever, ilerici duygu ve düşüncelerimle coşkuyla selamlarım.
Emperyalist güçler tarafından tezgahlanan kanlı planlar nedeniyle, Kıbrıslı Türkler’le Kıbrıslı Rumlar çatıştırılmış, kan, acı, gözyaşı ve göç olgularından tüm Kıbrıslılar nasibini almıştır. Ve yine kanlı senaryolar neticesinde güzel yurdumuz ikiye bölünmüştür.
1977-79 Doruk Antlaşmaları ve 2004 Annan Planı dahi ülkemizi birleştirmeye yetmemiştir. Talat-Hristofyas yakınlaşmaları ile yeniden başlayan ve 11 Şubat 2014 tarihli ortak açıklama ile ilerletilen süreçte, özellikle Kıbrıs Türk tarafında Sn. Akıncı’nın seçilmesiyle çözüm umutları doruğa çıkmışsa da 2017 yılında Cenevre’de başlayan ve Crans Montana’da devam eden Kıbrıs Konferansı’nda da Sn. Anastasiadis’in son anda masadan kaçışı ile yeni bir hayal kırıklığı yaşanmıştır.
Sonrasında Türkiye’nin rota değişikliği ile karşılaşıldı. Buna karşı çıkan ve BM Parametreleri doğrultusunda, İki bölgeli, iki toplumlu, tek ortak egemenlik, tek kimlik, uluslararası tek vatandaşlık ve dönüşümlü başkanlıkla kararlara etkin katılımı içeren siyasi eşitlik temelinde bir Federal Çözümü savunan Sn. Akıncı, T.C. üst yönetiminin açık müdahalesiyle seçtirilmemiş ve yerine T.C.’nin talimatlarını harfiyen uygulayan Sn. Tatar seçtirilmiştir.
Bu arada Kasım 2019’da Berlin’de varılan mutabakat çerçevesinde geçtiğimiz Nisan ayında Cenevre’de tüm tarafların katılımı ile düzenlenen 5+BM Konferansında, T.C. ve onun direktifleri doğrultusunda hareket eden Sn. Tatar’ın ortaya koyduğu “egemen eşitlik ve iki devletli çözüm” perspektifi nedeniyle, tam bir hayal kırıklığı yaşanmış ve çözüm umutları ciddi biçimde baltalanmıştır.
Şimdilerde ise BM Genel Sekreteri’nin Geçici Özel Danışmanı Jane Holl Lute “ortak zemin var mı” diye yeni bir nabız yokluyor.
Değerli Dostlar,
Eğer bizler, yani yurtsever, ilerici tüm Kıbrıslılar hep birlikte ayağa kalkıp, ortak vatanımızı yeniden birleştirmek isteğimizi, çözüm ve barış isteğimizi haykırmazsak, bu ülkede ne çözüm olur ne de barış gelir. Tam aksine, Kıbrıs’ın Kuzeyi Türkiye’ye daha da bağımlı hale gelir, belki de ilhak olgusuyla karşı karşıya kalır.
Değerli, Dostlar,
Çok geç olmadan hep birlikte ayağa kalkalım ve barış istencimizi güçlü bir şekilde haykıralım.
Barış ve Emek mücadelesinde birlikte hareket ettiğimiz AKEL’in 23. Kongresi’ni bir kez daha dostça selamlar, başarılar dilerim.