Kiprianu: Dünyayı değiştirmeliyiz ve bunu başarana kadar durmayacağız
AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu gerçekleştirdiği basın toplantısında çevre konularını ele alarak, iklim değişikliğinin kapımızı çaldığına, çölleşme fenomeninin yayıldığına, seller ve kuraklıkların artık çok sık yaşanan vakalar haline geldiğine işaret etti. Diğer çevresel sorunlarla birlikte iklim değişikliğinin COVID-19 gibi bulaşıcı hastalıkların yaygınlaşmasını da kolaylaştıracağını pek çok bilimsel araştırmanın gösterdiğini belirten Kiprianu “Küresel ısınma, iklim değişikliği, Filipinler’deki kasırgalar, Endonezya’daki seller, Avustralya’daki yangınlar. İnsanlığın başına bela olan öldürücü COVID-19 virüsünden orman yangınlarına kadar 2020, kesinlikle bilim adamlarının yıllardır bizi uyardıklarının yaşandığı bir yıl oldu. Geçen yıl yaşanan doğal afetler binlerce insanın hayatını kaybetmesine ve on milyarlarca dolar zarara neden oldu” dedi.
İklim değişikliğinin bir sonucu olarak bulaşıcı hastalıkların bulaşma şekillerinin de değişeceği yönünde Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan uyarıları hatırlatan Kiprianu iklim değişikliğinin dünya ekonomisinde sistemik tehlikesini son yıllarda artık merkez bankalarının bile kabul ettiklerinin altını çizdi.
Yaşanmakta olan krizin, insan ve doğa arasındaki ilişki, mevcut ekonomik büyüme süreciyle ilişkili tehlikeler ve gelecekte insanlığın kendisini en iyi şekilde nasıl koruyabileceği hakkında herkesi düşündürmesi gerektiğini dile getiren AKEL Genel Sekreteri Kiprianu, insanlığın sağlığının ve refahının sürdürülebilmesi için doğanın korunmasının şart olduğunu vurgulayarak, “koronavirüs krizinin endişe verici sonuçlarıyla uğraşırken, geleceğimizi tehdit etmeye devam eden doğal ve iklimsel krizleri de dikkate almalı ve doğayı korumanın yollarını bulmalıyız” diye konuştu.
Bu durum karşısında Anastasiadis-DİSİ hükümetinin tam tersini yaptığına işaret eden Kiprianu hükümetin çevre karşıtı politikasının bazı örnekleri arasında koruma altındaki alanlarda villalar için verilen izinleri, ‘altın’ pasaport uğruna kontrol dışı bir şekilde yapılan inşaatları, koruma altındaki türlerin yaşam alanlarının tahrip edilmesi, AKAMA bölgesinde yaşananları sıraladı.
Bu çerçevede AKEL’in çevre ile ilgili olarak topluma sunduğu eylem ve önerilerini üç eksende özetleyen Kiprianu, bunların ekosistemin restorasyonunu, çevrenin korunmasını, çevresel ve sosyal adaleti içerdiğini ve ülkede yaşayan herkesin yaşam kalitesini yükseltmeyi hedeflediğini dile getirdi.
Kiprianu ulaşımın bir kamu hizmeti olduğu ilkesine dayalı olarak sürdürülebilir, erişilebilir ve entegre bir ulaşım sisteminin oluşturulması, sürdürülebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesine belediyelerin ve yerel yönetimlerin yanı sıra doğrudan yurttaşların da katılımının sağlanması ve AKAMA gibi ulusal park alanlarından yerel doğa koruma alanlarına ve kentsel yeşil alanlara kadar koruma altındaki alanlarla ilgili yasal mevzuatın yeniden gözden geçirilip iyileştirilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
AKEL Genel Sekretei Andros Kiprianu “Dünya için bir umut varsa, bu, iklim değişikliği konferanslarında değil, yaşam koşullarının iyileştirilmesi için her gün vermeye devam edilecek mücadelelerdedir. Çevrenin korunması için verilen mücadele, sosyal adalet mücadelesinden ayrı değildir ve ayrı olamaz. Hepimizin güvende olacağı bir dünyayı inşa etme yükümlülüğümüz var. Dünyayı değiştirmeliyiz ve bunu başarana kadar durmayacağız” diye konuştu.