Gazze’yi tamamen işgal etme planları Netanyahu rejiminin gerçek amacını ortaya koyuyor

 

Netanyahu rejiminin Gazze Şeridi’ni tamamen işgal etmeye yönelik kararı yeni katliamların ve daha büyük felaketlerin habercisidir. Bir kez daha açıkça görülüyor ki, İsrail hükümetinin geçmişte de şimdi de derdi ne İsrailli rehinelerin akıbeti ne de “terörle mücadele” olmuştur. İsrail’in Filistinlilere karşı sürdürdüğü soykırım Filistin halkını topraklarından zorla göç ettirme ve/veya yok etme hedefiyle uygulanan bilinçli ve organize bir planın parçasıdır. Bu plan, İsrail işgalini ve Yahudi yerleşimlerini Filistin topraklarında genişletmeyi ve BM’nin iki devletli çözüm yönündeki kararlarını fiilen geçersiz kılmayı amaçlamaktadır. Bütün bunlar, İsrail ve ABD’nin Orta Doğu’yu kendi çıkarları doğrultusunda şiddet yoluyla yeniden şekillendirme planının bir parçasıdır.

 

İsrail’in uyguladığı barbarlık karşısında her geçen gün dünya genelindeki toplumsal tepkiler büyüyor. Bu toplumsal baskılar geleneksel olarak İsrail’i destekleyen bazı hükümetleri bile Netanyahu hükümetine baskı uygulamaya yöneltiyor. İsrail ordusunun eşi benzeri görülmemiş suçlarını kınayan sesler İsrail’in içinde bile giderek çoğalıyor. Ancak, bu gelişmelere rağmen Hristodulidis hükümeti hâlâ Netanyahu’nun katil rejimini aklayan bir tutum sergiliyor. Bu tutum, ülkemizi uluslararası alanda utanç verici bir azınlıkla aynı safa yerleştirmekte, Kıbrıs’ın uluslararası hukuku savunma mücadelesinde inandırıcılığını zedelemektedir. AKEL, Hristodulidis hükümetine tarihe nasıl geçeceğini düşünmesi gerektiğini söylemeye devam edecektir.

 

AKEL olarak, Filistin halkıyla dayanışma içinde olan ve halkların vicdanını yansıtan dev küresel hareketle sesimizi birleştirmeye devam edeceğiz. Soykırımın ve işgalin sona erdirilmesi için İsrail devletine karşı yaptırımların ve silah ambargosunun uygulanmasını talep etmeyi sürdüreceğiz.