Home  |  Konuşmalar   |  Derviş Ali Kavazoğlu ve Kostas Mişaulis’in anısına Dali’de gerçekleştirilen etkinlikte Cumhurbaşkanı Sayın Dimitris Hristofyas tarafından yapılan konuşma

Derviş Ali Kavazoğlu ve Kostas Mişaulis’in anısına Dali’de gerçekleştirilen etkinlikte Cumhurbaşkanı Sayın Dimitris Hristofyas tarafından yapılan konuşma

 

Kıbrıslırumların ve Kıbrıslıtürklerin dostluk ve işbirliği ağacını mücadeleleri ve fedakârlıklarıyla büyüten iki kahraman şehidin, kahramanlarımız Derviş Ali Kavazoğlu ve Kostas Mişaulis’in anılarını onurlandırmak için onlara duyduğumuz derin saygıyla bu yıl da burada toplandık. Milliyetçilik ve şovenizm olgularının memleketimizde maalesef yeniden canlanmaya başladıkları bir dönemde, dostluk ve ortak mücadelenin sembolü Derviş Ali Kavazoğlu ve Kostas Mişaulis’in yurdumuzun kurtuluşu için mücadelemizde hepimizi yönlendiren parlak örneği teşkil etmesi dileğiyle bu yıl da kahramanlarımızın önünde saygıyla eğiliyoruz.

Kavazoğlu ve Mişaulis ideolojik ve politik inançlarının yol göstericiliğinde milliyetçiliğe ve şovenizme karşı mücadele ettiler. Kıbrıs’ın aleyhine yabancı tertiplere ve emperyalist müdahalelere karşı mücadele ettiler. Kıbrıslırumlar ve Kıbrıslıtürkler arasında dostluk ve işbirliğinin gelişmesi için tutarlı ve kararlı bir şekilde mücadele ettiler.

Geleceği güvence altına alan tek yolun gıpta edilecek işbirliği ve ortak mücadele olduğunu anlamaları için Kıbrıslırumları ve Kıbrıslıtürkleri, Kıbrıs halkını ikna etme yönünde Derviş Ali Kavazoğlu ve Kostas Mişaulis diğer yoldaşları ve ortak mücadele arkadaşlarıyla birlikte fedakârca mücadele ettiler.

Kıbrıs Dosyası hakkında Kıbrıs Meclisi’nin yakın bir süre önceki raporunda da kanıtlandığı gibi, Kıbrıs’taki aşırı ve faşist güçlerle işbirliği içerisinde vatanımızın paylaşılmasını tertipleyenlerin, halkımızın düşmanlarının planlarına karşı direnmek için mücadele ettiler.

Kavazoğlu Kıbrıstürk liderliğinin siyasi tercihlerini benimsemedi; Kıbrıslıtürk şovenler taksim politikasına ve mantığına direnen diğer pek çok ilerici Kıbrıslıtürk gibi onu da hain olarak suçladılar. Kavazoğlu Kıbrıslıtürk şovenlerin hedefi oldu ve terör örgütü TMT tarafından öldürüldü. Derviş Ali Kavazoğlu yoldaşı Kostas Mişaulis ile omuz omuza yurtseverlik görevlerini yerine getirme yolunda 11 Nisan 1965’te TMT’nin kurduğu pusuda katledildi. Derviş Ali Kavazoğlu ve Kostas Mişaulis vatanımızın felakete uğramasını önlemek uğruna mücadelede canlarını feda ettiler. Ne yazık ki, felaket 1974’te Atina Cuntası’nın ve EOKA-B’nin faşist darbesi ve bunu izleyen Türk istilası ile geldi; ölüm ve yıkım saçtı.

Kavazoğlu ve Mişaulis ulusal ve sosyal özgürlük için, Kıbrıslılar arasında kardeşlik için mücadelede canlarını feda ettiler. Onların fedakârlıkları günümüzde bilinçleri uyandırmalı, nice acılar çekmiş bu vatanı gerçekten seven tüm Kıbrıslılar için birlik çağrısı olmalıdır.

İşgalden kurtulmak için mücadele ediyoruz. İşgale son verecek, iki bölgeli iki toplumlu bir federasyon çerçevesinde ülkeyi ve halkı yeniden birleştirecek, mevcut koşullarda olabildiğince adil, yaşayabilir ve işler bir çözümü başarmak için mücadele ediyoruz.

Çözümün başarılması sadece bize bağlı değildir. Birinci ve ana olarak, tutumuyla bugüne kadar çözümün başarılmasına izin vermeyen Türkiye’ye bağlıdır. İstenen, Türkiye’nin bu tutumunu değiştirmesi ve Kıbrıs sorununun BM kararları temelinde çözümü için elle tutulur bir biçimde çalışmasıdır. Türkiye kabul edilemez ve çıkmaza götüren tutumunu sürdürürken Kıbrısrum toplumunda bazılarının çözümün başarılmamasının sorumluluğunu bizim tarafımıza yüklemeye çalışması Kıbrıs halkını en azından şaşırtmaktadır.

Çözüm olmadan zamanın geçmesi işgalin oldubittilerini güçlendirmekte ve çözüm perspektifini zorlaştırmaktadır. Çözüm acildir. Ancak biz zaman faktörünün baskısı altında kötü ve zarar verici bir çözüme ulaşma yaklaşımını reddediyoruz. Taksimle, yani Kıbrıs’ın yarısını Türkiye’ye nihai bir biçimde teslim etmeyle uzlaşmayı tüm gücümüzle reddediyoruz.

Özünde önümüzde iki seçenek vardır: İki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümü seçeneği ile halk ve vatan için yıkım olacak taksim seçeneği. Ülkeyi kurtaracak tek gerçekleştirilebilir seçenek federasyon çözümü seçeneğidir. İşgalin kalıcılaşması vatanımızın yarısının kaybedilmesine ve gelecek için, özgür Kıbrıs için çok ciddi tehlikelerin yaratılmasına götürür. Biz, doğduğumuz bu topraklarda çocuklarımızın varlıklarına yönelik sürekli tehditlerle ve belirsizlik içerisinde yaşamasını istemiyoruz. Bugün federasyon çözümü hakkında bizim şüphe ortaya koymamız matematiksel kesinlikle taksime götürecektir. Değişmeyen hedefimiz iki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümünü başararak işgalden kurtulmak, yurdumuzu ve halkımızı yeniden birleştirmektir.

Görevi üstlendiğimiz ilk andan itibaren biz bu yönde çalışmaya devam ediyoruz. Bu hedefe ulaşmak için her olanağı değerlendirmeye devam ediyoruz.

Görüşmeler süreci zor bir süreçtir. Çeşitli başlıklarda sağlandığı kadarıyla ilerleme maalesef beklenen düzeyde değildir. Tam aksine, bazı başlıklarda geri gidişi üzüntüyle gözlemliyoruz. Sevgili yurttaşlarım, çok arzuladığımız çözüme ulaşmak için sunulan tüm olanakları sonuna kadar değerlendirmeyi yurtseverlik görevi olarak görüyoruz.

Tüm süreçte yardımcı rol oynamakla görevlendirilmiş olan unsurlara çağrıda bulunmak istiyorum: Türkiye’nin Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin aleni beyanlarına ve aldatıcı güvencelerine bilerek ya da bilmeden inanmaya son versinler. BM kararlarının, BM Tüzük Şartı’nın ve uluslararası hukukun içeriğinden çok uzak olan yaptıklarıyla kıyaslanarak Türkiye’nin sözlerinin objektif ve gerçekçi bir biçimde değerlendirilmesi gerekmektedir.

Değerlendirme yapanların kriteri, her tür art niyetten uzak bir şekilde, BM kararları ve ilkeleri olmalıdır.

Müzakerelerde karşılaştığımız büyük zorluklara ve engellere rağmen, çözümün başarılması için samimi çabalarımızı ve müzakere sürecini terk etmeyeceğimizi beyan ediyoruz.

BM’nin Kıbrıs’la ilgili kararlarına, uluslararası hukukun ve Avrupa hukukunun ilkelerine, 1977 ve 1979 Yüksek Düzey Anlaşmaları’na tutarlılıkla bağlı kalarak, halkın tümünün insan haklarını ve temel özgürlüklerini sağlayacak bir çözüm için çabalarımızı her zaman olduğu gibi sürdüreceğiz.

Uluslararası alanda ortaya koyduğumuz tutum ve hareketler Kıbrıs’ı uluslararası düzeyde güçlendirmekte ve ülke için en iyi perspektifleri yaratmaktadır. Papa Benedikt’in, Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin’in, Almanya Şansölyesi Sayın Merkel’in tarihi ziyaretleri Kıbrıs’ın uluslararası alandaki mevcudiyetini ve saygınlığını güçlendiren örneklerden sadece bir kaçını teşkil etmektedir. Önemli dost ülkelerin güçlü destekleri mücadelemize güç katmaktadır.

Somut sonuçlar elde ederek, Avrupa faktörünü ve Türkiye’nin AB’ye giriş sürecini değerlendiriyoruz. Özünde tam üyelik süreci yavaşlayan Türkiye kendini bugün sıkışmış bir durumda hissetmekte ve önemli baskılar görmektedir.

 

Yoldaşlar,

Dostlar,

Otuz altı yılı aşkın bir süredir Türkiye Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını, toprak bütünlüğünü ve Kıbrıs halkının insan haklarını ve temel özgürlüklerini ihlal ederek, Kıbrıs’ı bölünmüş bir halde tutmaktadır. Bizzat Kıbrıstürk toplumu Ankara’nın dayattığı boğucu kucaklamadan acı çekmektedir. Kıbrıslıtürklerin yakın zamanda gerçekleştirdikleri mitingler ve diğer etkinlikler bunun apaçık kanıtıdır. Biz, bir kez daha bu kürsüden de dostluk ve işbirliği elimizi Kıbrıslıtürk yurttaşlarımıza uzatıyoruz. Bu ülkenin geleceği ortak yaşamdır, ortak mücadeledir, Kıbrıslırumların ve Kıbrıslıtürklerin ortak yaratıcılığıdır.

Kıbrıstürk liderliğinin tutumunun değişmesi için çabalayarak mücadele etmeye devam edeceğiz. İç cephede amaçlarda ve hedeflerde en nihayet birliğin olması beklentisi içerisindeyiz.

Vizyonumuz devletin, halkın, kurumların ve ekonominin birliğini sağlamak ve yabancı müdahaleler olmaksızın Kıbrıslırumların ve Kıbrıslıtürklerin refah ve yaratıcılık koşullarında kendi memleketlerinin gerçek efendileri olarak yaşayabilmeleri için gerekli koşulları yaratmaktır.

Kıbrıs için, özgürlük ve demokrasi için mücadelede canlarını feda eden Kavazoğlu ile Mişaulis’in ve daha nicelerinin fedakârlıklarıyla aydınlattıkları yolda bu vizyonun gerçekleşmesi ve nihai zafer için mücadele etmeye devam edeceğiz.

 

Kahramanlarımıza şan ve şeref!

PREV

Kavazoğlu ve Mişaulis’in anısına Dali’de gerçekleştirilen etkinlikte AKEL M.K. Genel Sekreteri Andros Kiprianu tarafından yapılan konuşma

NEXT

1 Mayıs İşçi Bayramı’nda AKEL M.K. Genel Sekreteri Andros Kiprianu tarafından yapılan konuşma