Biz çözüm için çabalamazsak, kimsenin bizim için bunu yapması söz konusu değil!
AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu “Birlikte Ortak Vatan için İlerliyoruz” başlığıyla Ermenilere, Maronitlere ve Latinlere hitaben Lefkoşa’da gerçekleştirilen etkinlikte yaptığı konuşmada Kıbrıs’taki dini grupların yurdumuzun zengin mozaiğine yaptıkları katkıları vurgulayarak,
“Kıbrıs’ın Maronitleri, Ermenileri ve Latinleri vatanımızın canlı ve ayrılmaz parçasını oluşturduklarını ve memleketimizin sosyal, ekonomik ve kültürel gelişiminde katalizör olduklarını söyledi.
AKEL Genel Sekreteri Stefanu Maronit, Ermeni ve Latin yurttaşlarımızın kimliklerini kaybetmeksizin ülkemizin çok kültürlülüğünü zenginleştirdiklerini ve Kıbrıs halkının ayrılmaz parçasını oluşturduklarını dile getirdi.
Kıbrıs’ın uzun tarihi boyunca farklı halkların buluşma ve işbirliği noktası olduğuna işaret eden Stefanu Kıbrıs’ın kültür mozaiğine Maronitlerin, Ermenilerin ve Latinlerin katkı koyduklarını ve katkı koymaya devam etmekte olduklarını da sözlerine ekledi.
Stefanos Stefanu, dini grupların korunmasının AKEL için sadece anlaşmalardan kaynaklanan bir yükümlülük değil, AKEL’in ideolojisinin, tarihinin ve kimliğinin bir parçası olduğunu da belirtti.
AKEL’in Taksim’e karşı olduğunu ve BM kararlarında belirttiği şekilde siyasi eşitliğin olacağı iki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümüne bağlılığını vurgulayan Stefanu, Kıbrısrum tarafının uluslararası güvenilirliğini yeniden kazanabilmesi için ve müzakerelerin Crans Montana’da kalınan yerden yeniden başlatılması dinamizminin yaratılabilmesi için somut inisiyatifler üstlenmesi gerektiğinin altını çizerek, “Biz çözüm için çabalamazsak, kimsenin bizim için bunu yapması söz konusu değil” diye konuştu.
Etkinlikte Ermeni dini grubu adına konuşan Vartkes Mahtesyan “AKEL daima emekçilerin ve aynı zamanda azınlıkların hakları için mücadele etmiştir ve etmektedir. Topluluğumuzun emekçilerinin de her zaman destekçisi olmuştur” dedi.
Latin dini grubu adına etkinlikte konuşan Antonella Mantovani de Latinlerin Kıbrıs toplumunun ayrılmaz bir parçası olduğunu ve tek farklılıklarının dinlerinin Katolik olması ve gelenekleri olduğunu söyledi.
Mantovani yaptığı konuşmada, Latinlerin Kıbrıs’ta uzun yıllar boyunca bulunduklarını ve başta kültür, eğitim, sanat, Kıbrıs lehçesi, ticaret, mimari ve tıp olmak üzere çeşitli alanlarda Kıbrıs toplumuna sundukları katkılarından dolayı 1960 Anayasası’nda da tanındıklarını belirtti.