Tele-çalışma koşullarında emekçilerin haklarını güvence altına alacak yasal düzenlemelerinin yapılması şarttır
AKEL Milletvekili ve Temsilciler Meclisi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Komisyonu Başkanı Andros Kafkalyas yaptığı açıklamada pandeminin yaşanmasıyla birlikte daha yoğun bir biçimde gündeme gelen ve esnek bir istihdam biçimi olan tele-çalışma ilgili süreçlerin hızlandığına işaret ederek, bu çalışma biçiminin pandemi koşullarında çalışanların bir kısmına işlerine devam edebilme olanağını sunduğunu ancak çalışanların bu çalışma yöntemiyle yaşadıkları gerçeklerin çok farklı bir tabloyu gözler önüne serdiğini söyledi.
Tele-çalışma koşullarında emekçilerin pek çok saat ücretsiz çalışma, işin yoğunlaşması ve çalışma saatlerinin uzatılması, sürekli nöbette olma, artan stres ve aile içi dengenin bozulması gibi sorunlarla karşı karşıya kaldıklarının altını çizen Kafkalyas, tele-çalışma ile ilgili olarak EUROFOUND tarafından yapılan bir araştırmanın, evden çalışanların %27’sinin, işlerinin gereksinimlerini karşılamak için boş zamanlarında da çalışma zorunda kaldıklarını gösterdiğini belirtti.
Tele-çalışmanın çalışma ilişkileri açısından yeni koşullar ve işverenler ile çalışanlar arasında yeni yükümlülükler getirdiği ve aynı zamanda çalışma ilişkilerinin kuralsızlaştırılmasını daha da tehdit ettiği bir gerçeğini dikkate alarak AKEL’in bu konuyu Meclis’e götürdüğünü söyleyen Andros Kafkalyas, bu nedenle de tele-çalışmanın çalışanların istihdam koşullarını olumsuz etkilememesini sağlayacak bir yasa tasarısı hazırlayıp sunması için yürütme erkine ve yetkili bakanlığa çağrıda bulunduklarını da sözlerine ekledi.
AKEL Milletvekili Andros Kafkalyas yapılacak yasal düzenlemelerde, diğer hususların yanı sıra, çalışanların mesai bitiminde işten ayrılma, adil ücret alabilmelerinin sağlanması, çalışma süresinin sınırlandırılması, özel ve mesleki yaşam arasındaki denge, beden ve ruh sağlığı haklarının kurumsallaştırılmasının gerektiğini dile getirdi.