
Gazze’deki soykırım aynı şiddet ve vahşetle devam ediyor
İsrail ve ABD’nin İran’la savaşında gerginliğin azalmasının geçici olmayıp, diplomasinin ve diyaloğun önünü açacak bir sürece evrilmesini diliyoruz. Yaşanan gelişmeler Orta Doğu’nun bütünüyle nükleer ve diğer kitle imha silahlarından arındırılmış bir bölge ilan edilmesi yönünde AKEL’in de vurguladığı talebin ne kadar acil ve güncel olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır. Nitekim Kıbrıs Temsilciler Meclisi de bu talebi 2014’te aldığı bir karar ile oybirliğiyle desteklemişti. Ancak İsrail’in Birleşmiş Milletler Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’na katılmama ısrarı ve Batı’nın koruması altında bir nükleer cephaneliğe sahip olması nedeniyle bu hedefe ulaşılamamaktadır
AKEL, Gazze’deki soykırımın aynı şiddet ve vahşetle devam ettiğini kimsenin bir an bile unutmaması gerektiğini vurgulamaktadır. İnsani yardım dağıtım noktalarındaki onlarca sivilin her gün katledilmesi, İsrail savaş makinesinin vahşetinin açık bir göstergesidir ve İsrail’in asıl hedefinin ne olduğunu apaçık göstermektedir. Avrupa Birliği en azından İsrail ile Ortaklık Anlaşması’nı derhal askıya alıp silah ambargosu uygulamış olmalıydı.
Netanyahu’nun aşırı sağcı rejiminin ilk günden beri hedefi, Gazze’yi işgal edip etnik temizlik yaparak Filistinlileri topraklarından çıkarmaktır. Bu hedef, insanlık tarihinde eşi görülmemiş bir gaddarlıkla uygulanmaya devam ediyor.