Home  |  Parti   |  4. EKONOMİK TEMEL

4. EKONOMİK TEMEL

Her hangi bir toplumun inşası için şüphesiz ana unsuru ekonomik temeli ve bunu biçimlendiren üretim ilişkileri, idare mekanizmaları ve yönetim teşkil etmektedir. Dolayısıyla öncelikle üretim ilişkilerinin özünü oluşturan mülkiyet ve biçimlerini incelememiz gereklidir.

Sosyalizmde mülkiyet

Mülkiyet ve biçimleri sosyalizm anlayışının merkezi, temel unsurunu teşkil etmektedir. Mülkiyet, üzerinde toplumsal ilişkilerin,hukuki ve diğer kurumların, genel olarak Marksizm’in çok isabetli bir şekilde üst yapı olarak belirlediği temeli oluşturur. Üretim araçlarında toplumsal mülkiyet (devlete, topluma, yerel yönetimlere, kooperatiflere vb. ait mülkiyet) sosyalist sistemin temel karakteristiğini teşkil eder. Yani temel üretim araçlarının görece olarak küçük bir insan gurubuna ait olduğu  kapitalizmin aksine, sosyalizmde toplumsal zenginliğin hakken sahibi çalışanlardır. Üretimin toplumsal bütünün hizmetine girmesi için, üretim araçlarının toplumsal mülkiyeti ekonomik sömürünün ortadan kaldırılması için önkoşulları yaratmaktadır. Üretim araçlarından  ve işlerinin sonuçlarından çalışanların yabancılaşması olgusu mülkiyetin pratikte toplumsallaştırılmasının ve çalışanların katılımıyla özyönetimin sağlanmasının gerekli olduğunu açıkça göstermektedir. Aynı olgu devlet mülkiyetinin toplumsal mülkiyetle özdeşleştirilmesine ve hatta toplumsallaştırmanın yegane kriterine merkezi idare koşullarında devletleştirmenin basitleştirilmesine koşullarına yol açmaktaydı. Sosyalizmde mülkiyet hakkında yanlış anlayış yaşamda eksikliklerle ya da diğer mülkiyet biçimlerinin zayıflığıyla, şiddet yoluyla mecbur bırakmayla, kooperatiflere verme ile ve ekonomi için acı sonuçları olan başka biçimlerde ifade buluyordu. Sosyalizmde mülkiyetin çok çeşitliliği bugün genel olarak kabul edilmektedir. Bizim anlayışımıza ve daha genel anlayışa da göre, sosyalizmde temel mülkiyet biçimleri olarak kabul edilenler şunlardır: Tüm halkın mülkiyeti, kooperatif, özel ve şahsi mülkiyet. Bunlar sırayla şu şekilde ayrılabilirler: Tüm halkın mülkiyeti devlet, yerel yönetim, topluluk, (Kıbrıs’ta özel bir önemi olan, bütün halk tarafından kabul edilen, tarımsal ekonominin merkezindeki ve ilerici biçimdeki)  kooperatif mülkiyeti diye; özel mülkiyet üretim araçlarındaki ve diğer teçhizattaki diye ayrılabilirler. Doğal olarak yukarıdaki biçim ve türlerin bağlantılı şekilleri, yani karma mülkiyet biçimleri de buraya eklenebilir. Kıbrıs’ın somut koşullarında, bu çerçevede serbest meslek sahiplerinin, küçük sanayicilerin ve diğerlerinin alanı korunacak ve bu alana yardım edilecektir. Bu mülkiyet biçimleri temelinde,ekonominin idaresi için denk düşen mekanizmanın inşası doğru olacaktır. Bir yandan ekonominin ve toplumsal kalkınmanın programlanması, diğer yandan da sosyalizm çerçevesinde serbest pazarın varlığı ve normal işleyişi bu mekanizmanın temel unsurlarını teşkil edecektir.

PREV

3. ULUSAL MESELE

NEXT

5. DEMOKRATİK PROGRAMLAMA