Neoklis Silikyotis: ÇÖZÜM İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPALIM
Kıbrıs sorununda kritik bir aşamanın eşiğindeyiz. Son aylarda tehlikeli bir geriye gidiş yaşandı. Türkiye’nin zaman zaman uzlaşmaz tutumunun çözümün sağlanması çabasını zorlaştırdığı bilinmektedir. Ancak ne yazık ki Cumhurbaşkanı Anastasiadis’in ileri geri adımlarının da olumsuz etkileri oldu. Sonuçta müzakere sürecinin ve aynı zamanda ülkemizi ve halkımızı yeniden birleştirecek kapsamlı bir çözüm çabasının devam ediyor olması kesinlikle olumludur. Ancak çözümsüzlüğün ya da görüşmelerin çıkmaza girmesinin ve çökmesinin Kıbrıslırum-Kıbrıslıtürk, tüm Kıbrıs halkı ve Kıbrıs için yıkıcı olacağının bilinciyle bu fırsatı değerlendirmek için elimizden geleni yapmalıyız.
Müzakerelerin devamında bütün ilgili taraflar sorumluluklarıyla yüz yüze gelmektedir. Kolektif bir çaba çerçevesinde, doğru bir çözüm için mücadele etmemiz hepimizin görevidir. Hristofyas ve Talat arasında varılan önemli, işlevsel ve birleştirici görüş birliklerini ve aynı zamanda Mont Pelerin’da da kaydedilen ilerlemeyi değerlendirmeliyiz. Hristofyas-Talat görüş birlikleri sayesinde Kıbrıs sorununun iç yanıyla ilgili konularda önemli ilerleme sağlanmasını başardık. Güçlü bir merkezi yönetime sahip olacak federal bir devletin, tek egemenliğin, tek uluslararası kimliğin ve tek vatandaşlığın olması teyit edildi. Ayrıca temel özgürlükler ve 4/1 nüfus oranı da teyit edildi.
Kıbrıs sorununun çözümü için tek yol müzakerelerdir. Ve bugün önümüzde bir fırsat penceresi var. Ancak bu pencerenin açık kalabilmesi için hepimizin ciddi ve sorumlu tutumlar ortaya koyması, kararlılıkla ve samimi istekle hareket etmesi gerekmektedir. AKEL olarak Kıbrıs sorununun çözümünün sağlanması için, yurdumuzun kurtuluşunu ve iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon çerçevesinde Kıbrıs halkının yeniden birleşmesini sağlayacak bir çözüm için bütün gücümüzle mücadele etmeye devam edeceğiz.
Kıbrıs sorununun iç yanına ilişkin bütün konularda anlaşma menziline ulaşmayı ve sorunun uluslararası yanını tartışmaya gitmeyi başarırsak, Türkiye’yi sorumluluklarıyla yüz yüze gelecektir. Türkiye’nin gerçek niyetleri görülerek, güvenlik ve garantilerle ilgili olarak uluslararası toplumda da destek bulmayan tezlerinin kabul edilemez olduğu ve günümüz koşullarına uymadığı tüm çıplaklığıyla gözler önüne serilecektir. Bunun için, üzerinde anlaşmaya varılamamış olan bütün özlü konuların birbirleriyle bağlantılı bir şekilde görüşülmesi gerektiğine dair AKEL’in önerisi önemlidir.
Elbette bazı konularda düşünceliyiz ve endişelerimiz var. Bununla birlikte eleştiride bulunurken her zaman yapıcı bir şekilde hareket ediyoruz ve hedefimize bağlı kalmaya devam ederek, ilkeler temelinde Kıbrıs sorununa çözüm bulunması çabalarını tutarlılıkla desteklemeye devam ediyoruz.
Önümüzdeki günlerde Avrupa Parlamentosu’nun Dışişleri Komisyonu’nda Türkiye’nin 2016 İlerleme Raporu ele alınacak. AKEL olarak Avrupa Birleşik Sol Grubu’nun desteğiyle metinde çeşitli değişiklikler önerisinde bulunduk ve bu metini oylama sürecinde daha da iyileştirmek için mücadele ediyoruz. Temel hedefimiz, Türkiye’nin AB’ye giriş sürecinin ülkenin demokratikleştirilmesinden ve aynı zamanda yurdumuzda işgalin sona erip Kıbrıs’ımızın yeniden birleşmesinden geçtiğine işaret ederek, Türkiye’nin sorumluluklarının Avrupa Birliği tarafından Ankara’nın önüne konulması olmaya devam etmektedir.
Ayrıca Avrupalı yetkililerin doğru bilgilendirilmeleri de çok önemli bir konudur. Bunun için AKEL olarak AB düzeyinde de çabalarımızı sürdürüyoruz, temaslarımızı yoğunlaştırıyoruz ve Kıbrıs sorununda yaşanan gelişmeler hakkında bilgilendirme ve mümkün olabilecek en geniş desteği sağlamak amacıyla parti kadrolarımızın Brüksel’e sık ziyaretlerini gerçekleştiriyoruz.
AKEL karşı karşıya olduğumuz tüm güçlüklere rağmen, Kıbrıs sorununun üzerinde anlaşmaya varılmış olan çerçevede ve ilkeler temelinde mücadeleye devam edecektir. Pek çok kez belirttiğimiz gibi bizim için çözüm ve halkımızın yeniden birleşmesi, özellikle Cumhurbaşkanı seçimlerinin öncesinde olduğumuz bu dönemde, küçük partisel hesapların konusu olamaz ve olmasına izin vermeyeceğiz. Önümüzdeki yolun gül yapraklarıyla donanmış olmadığı kesindir. Çözüme ulaşana kadar pek çok mücadelenin verilmesi gerekmektedir. AKEL olarak tel örgülerin, garantörlerin ve yabancı vasilerin olmayacağı, birleşik, özgür ve askersizleştirilmiş bir vatan talep eden sendikaların, kitle örgütlerinin ve her Kıbrıslı’nın yanında olup birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Kıbrıslırumların ve Kıbrıslıtürklerin kitlesel etkinliklerinde aktif bir biçimde yer almaya devam edeceğiz ve barış sürecini nihai sonuca varana kadar destekleyeceğiz.
Neoklis Silikyotis
AKEL Politbüro Üyesi ve Avrupa Parlamentosu Milletvekili