Lukaidis: Tüm Kıbrıslıların hak ettiği Kıbrıs, yeniden birleşmiş federal Kıbrıs’tır
II. İki Toplumlu Fotoğraf Sergilerinin ilkinin açılışı Derinya’da gerçekleştirildi
AKEL ve Sol Grup GUE/NGL’nin inisiyatifiyle gerçekleştirilen “Bizi ayıran dikenli tel, bizi birleştiren ortak gelecek” konulu II. İki Toplumlu Fotoğraf Sergilerinin ilkinin açılışı 17 Nisan’da Derinya’da gerçekleştirildi.
Serginin açılışında konuşan AKEL Meclis Grubu Sözcüsü ve Politbüro üyesi Yorgos Lukaidis, Kıbrıslırum, Kıbrıslıtürk ve diğer kökenlerden fotoğrafçıların eserlerinde yer alan görüntülerin farklı sanatsal yaklaşımlarla özünde Kıbrıs sorununu yansıttığını, bir yandan kabul edilemez taksimci statükonun trajik yönünü gözler önüne sererken, aynı zamanda yurdumuzun ve halkımızın kurtuluşu ve yeniden birleşmesi arzusuyla dolu barışçıl bir gelecek için umut mesajları verdiğini söyledi.
Lukaidis, dikenli tellerin, barikatların, gerginlik ve tehlikelerin olduğu bir Kıbrıs’ı Kıbrıslırumların ve Kıbrıslıtürklerin hak etmediğinin altını çizerek, mevcut statükonun ne sürdürülebilir ne de durağan olmadığını, AKEL’in statükoya, bölünmenin kalıcılaştırılmasına ve mevcut belirsiz siyasi durumdan yararlanmak ve milliyetçilik-şovenizme sarılarak siyasi kariyerler inşa etmek isteyenlere karşı mücadeleye devam edeceğini vurguladı. Ancak bu sergide yer alan fotoğrafların aynı zamanda farklı bir Kıbrıs’ı, yeni bir vizyona ve sağlıklı temellere dayanacak aydınlık bir Kıbrıs’ı da yansıttıklarını söyleyen Lukaidis, tüm Kıbrıslıların hak ettiği Kıbrıs’ın böyle bir Kıbrıs olduğunu belirtti. Bu Kıbrıs’ın yeniden birleşmiş federal bir Kıbrıs olduğunu ve böylece geçmişin yaralarının yeni trajedilere yer bırakmayacak şekilde iyileştirileceğini belirten Yorgos Lukaidis, bugün var olan anormal durumun ve tehlikelerin yerine Kıbrıs ananın bütün evlatlarını kucaklayarak herkesin barış, işbirliği ve refah içerisinde birlikte geleceği inşa edebileceği ortak vatan olacağını dile getirdi.
Bu Kıbrıs’ta ulaşmanın yolunun belli olduğunu ve bunu başarmak için herkesin gerekli siyasi iradeyi göstermesinden fazlasına ihtiyacın olmadığını belirten Lukaidis, çözümün zemini konusunda iki toplumun 1977’den bu yana anlaşmaya varmış olduklarını, başarısız müzakere yıllarının ardından 2008-2010 döneminde Hristofyas ve Talat’ın önemli görüş birliklerine ulaşmayı başardıklarını ve daha sonrasında Anastasiadis ile Akıncı’nın bu zemin üzerinde ilerlediklerini ancak 2017’de Crans Montana’da görüşmelerin çöktüğünü hatırlattı. Crans Montana’da yaşananlar hakkında ve onu izleyen dönem hakkında çok konuşulduğunu ancak şu anda, Cenevre’de yapılacak konferansın öncesinde çözüme ulaşma hedefine odaklanılması gerektiğini belirten Lukaidis, iki liderin bugüne kadar varılmış olan görüş birliklerine saygı göstermesi, Guterres Çerçevesi temelinde devam ederek yolun son kilometresini tamamlamak için gerekli iradeyi ortaya koymasıyla stratejik bir anlaşmaya varılabileceğini ve böylece kapsamlı çözüme ulaşmak için önümüzde sadece bir adım kalacağını dile getirdi.
AKEL’in her türlü siyasal bedeli göze alarak Kıbrıs sorununun çözümü için her alanda mücadeleye devam edeceğini söyleyen Lukaidis, yurdumuzun birleşmesi için ortak çıkarlara sahip olduğumuz ve aynı yurdu paylaştığımız Kıbrıslıtürk yurttaşlarımızla birlikte AKEL’in yeniden birleşme trenini tekrar rayına oturtmak için yollarda, iş yerlerinde, bütün karar alma süreçlerinin her seviyesinde ortak mücadeleye devam edeceğini kaydetti. Yorgos Lukaidis, tarihimizden ve ideolojimizden aldığımız derslerle şovenistlerin, istila ve işgalin, milliyetçilik ve neofaşizmin iki toplumda açtığı ve açmaya devam ettiği yaraların; Kıbrıslırum ve Kıbrıslıtürk emekçilerin ortak mücadeleleri tarihinden, Kavazoğlu-Mişaulis ve daha nice yoldaşımızın şovenizme karşı mücadelelerinden aldığımız ders ve tecrübiyle ortak mücadelelerin yeni temellerini oluşturmaya kararlı olduğumuzu ifade etti.