Home  |  Açıklamalar   |  Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü

 

AKEL Sosyal Politikalar Bürosu Sorumlusu Evanthia Savva’nın Açıklaması

 

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin günümüz toplumlarda en yaygın ve aynı zamanda en susturulmuş şiddet biçimi olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Ülkemizde Polis’in elindeki verilere göre, şiddete maruz kalma nedeniyle yapılan başvurular ürkütücü bir şekilde artıyor ve bildirilen vaka sayısı yılda 5000’e ulaşıyor.

 

Bugün kulağa hoş gelen sloganları ve temennileri dile getirme günü değildir. Yurdumuzda art arda işlenen kadın cinayetleriyle yaşanan trajik olaylar ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve taciz olayları çeşitli kurumlarda yaygın bir şekilde sürmekte olan ataerkil algıyı ve bu olguya karşı koymada siyasi düzeyde var olan eksiklikleri ve kapsamlı politikaların yokluğunu tüm çıplaklığıyla ortaya çıkardı.

 

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin İstanbul Sözleşmesi’ne getirdiği çekincelerin gözden geçirilmesi de dahil olmak üzere, kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesine ve şiddete karşı mücadeleye yönelik gerekli tedbirlerin alınması konusundaki AKEL kararlı tutumunu bir kez daha vurgulamaktadır. Toplumsal eşitsizliklerin de bir ürünü olan toplumsal cinsiyete dayalı şiddete karşı mücadele ancak kadınları marjinallikten, yoksulluktan ve güvencesizlikten uzaklaştıracak politikalar uygulandığında sonuç verici olacaktır. Ancak önemli devlet desteği sunularak, toplumsal cinsiyetle ilgili önyargılara karşı politikalar uygulandığında sonuç verici olacaktır. Şiddet mağdurlarının desteklenmesi konusunda, şiddete uğrayan kadınların barınması ve desteklenmesi için devletin gerekli altyapıları ve destek programlarını oluşturmasına duyulan ihtiyaç zaruri ve acil olmaktan da ötedir.

 

Önümüzdeki Şubat ayında görev süresi bitecek olan Anastasiadis-DİSİ hükümeti kadına yönelik şiddete karşı ve mağdurları kapsamlı bir şekilde desteklemek açısından ne yazık ki hiçbir şey yapmadı. Bu konuyu da devletin sahip olabileceği ve olması gereken rolün yerini doğal olarak dolduramayacak durumdaki STK’ların üzerin bıraktı. Bu da ülkede yönetim değişikliğini gerekli kılan sebeplerden birini daha teşkil etmektedir.

 

25.11.2022

 

 

 

 

PREV

Enerji Bakanı nerede yaşıyor?

NEXT

Halkın sorunlarına eğilen ve çözümler üreten bir Cumhurbaşkanı’na ülkenin ihtiyacı var