Gerilim Düşürülerek Çözüm İçin Müzakereler Bir An Önce Yeniden Başlamalıdır
“Astra” radyosuna konuşan AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, Münhasır Ekonomik Bölge’de yaşanan durumun çok endişe verici olduğunu ve devamında olabilecekleri kimsenin öngöremediğini söyledi. Cumhurbaşkanı Anastasiadis’in ve ekibinin sonuçlarını beklememiz gereken diplomatik girişimlerden söz ederken, Türkiye’nin yeni bir Navtex yayınladığına işaret eden Kiprianu, MEB’de araştırmaların Dimitris Hristofyas’ın Cumhurbaşkanlığı döneminde başladığını, o dönemde hükümetin iyi hazırlık yaptığını ve Ankara tehditlerde bulunmaya başladığında uluslararası faktörün tepki gösterdiğini ve sonuçta Ankara’nın tehditlerini yaşama geçiremediğini hatırlattı.
2014’te de olduğu gibi bugün de Kıbrıs sorununda durgunluk olduğunu ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin inisiyatif üstlenmesi için Kıbrıslı iki tarafın da müzakerelere devam etme niyet ve iradesini net bir biçimde ortaya koymaları gerektiğini vurguladığını belirten Andros Kiprianu, ancak bunun yerine Nikos Anastasiadis’in Kıbrıs sorununda nasıl ilerleyeceğini net bir biçimde ortaya koymadığını ifade etti. Kiprianu, MEB’deki araştırmalara karşı Türkiye’nin yoğun tahriklerde bulunduğunu ama bunun karşısında uluslararası tepkilerin çok zayıf olduğunu söyledi. AKEL Genel Sekreteri uluslararası toplumun tepkisinin bu şekilde olmasının nedenlerinin, bir yandan çıkarlarla, diğer yandan da Crans Montana’daki sonuca ilişkin sorumluluklar hakkında yabancıların sahip oldukları imajla bağlantılı olduğunun altını çizdi.
Andros Kiprianu, zamanın bitmekte olduğunu, Kıbrıslıtürk toplumu liderliğinde Mustafa Akıncı’nın 2 yılının kaldığını ve onun yerine gelecek olanların Kıbrıslırumlarla birlikte yaşamamış politikacılar olacağını, dolayısıyla durumun bugünkünden çok daha zor olacağını vurguladı. Kiprianu “eğer bunun farka varılmazsa, bir sabah uyanacağız ve Kıbrıs açısından çok olumsuz sonuçlar doğuracak taksim gerçekleşmiş olacak” diye ekledi.
AKEL’in ne yapacağına ilişkin bir soru üzerine Andros Kiprianu, partisinin hükümette olmadığını ama buna rağmen gerilimin düşürülmesine ve Kıbrıs sorununun çözüme kavuşturulması hedefiyle görüşmelerin yeniden başlamasına ikna etme amacıyla BM, AB, ABD ve Rusya nezninde girişimlerde bulunulacağını ve AKEL’in çözüm yanlısı Kıbrıslıtürk siyasal partilerle bir araya gelerek üzerine düşeni yapacağını söyledi.
