EDON’un Troodos gezisinde AKEL M.K. Genel Sekreteri Andros Kiprianu tarafından yapılan konuşma
Kıbrıs gençliğinin, EDON gençliğinin bugünkü buluşmasını AKEL Merkez Komitesi adına selamlıyorum. Bugün burada bizimle birlikte olan Kıbrıslıtürk gençleri özel olarak selamlıyorum. Buradaki birliktelik adil, işler ve yaşayabilir bir çözüm isteği mesajını net bir şekilde veriyor. Bu mesaj, ülkemizin yabancı askerlerden kurtarılması hedefi etrafında tüm halkın toplanması mesajıdır. İki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümüyle adamızın ve halkımızın yeniden birleşmesi hedefi etrafında birleşme mesajıdır.
36 yılı aşkın bir süredir bunca acılara göğüs geren halkımız adalete kavuşmak için mücadele ediyor. Fırtınalar ve gerginliklerle dolu bir süreç içerisinden geçerek 1960’ta bağımsızlığımızı kazanmayı başardık. Kıbrıslırumlar ve Kıbrıslıtürkler için ortak bir evi, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin temellerini atmayı başardık. Ancak ne yazık ki bu ev daha başından itibaren vasilere ve yabancı askerlere ipotek edildi. Milliyetçilik ve şovenizm gün be gün bu evin temellerini aşındırıyordu. Bir taraftan Enosis diğer taraftan Taksim sloganları, barış için mücadele edenlere faşist, milliyetçi saldırılar, iki toplum arasında nifak tohumları eken provokatör faaliyetler halkımızın evinde ilk çatlakların oluşmasına yol açtı. Bunların doruk noktası 1974’ün kara yazı oldu. O dönem sözde vatanperverler, emperyalizmin ve Yunanistan Cuntası’nın kuklaları olarak işlev gördüler, Cumhuriyeti ve vatanımızı eli kolu bağlı bir şekilde infaz mangasının önüne diktiler. Vatanımız bölündü. Halkımız yitirdiği binlerce evladının ardından ağladı. Kaybettiği Andreas için de, Ali içi de aynı acıyı duydu. Limasol’a gitmek için Girne’yi terk etmek zorunda kalan için de, Karpaz’a gitmek için Baf’ı terk etmek zorunda kalan için de aynı acıyı duydu.
O zaman işlenen cinayete karşı Kıbrıs Halk Hareketi, Kıbrıslırum Kıbrıslıtürk halkımızın gücüne inançla o günden bugüne en ön saflarda mücadele ediyor. Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi ve Kıbrıslırumların, Kıbrıslıtürklerin, Maronitlerin, Latinlerin ve Ermenilerin, tüm Kıbrıs halkının ülkelerinin efendileri olmaları için mücadeleye devam ediyor. Bölünme, vatanımızın geleceği olamaz. Çünkü bölünme geleceğin yolunu kapatıyor. Kıbrıs’ın ilerlemesi için Kıbrıslırumların ve Kıbrıslıtürklerin birlikte mücadele etmelerine izin vermiyor. Kendi geleceğimizi, kendimizin yaratmamıza izin vermiyor. Bizi ortak vatanımızda askerlerin ve yerleşiklerin varlığının ve çözümsüzlüğün yarattığı güvensizliğe mahkûm ediyor. Tam da bu ve daha pek çok nedenden dolayı çözüme ve yeniden birleşmeye kadar mücadele etmeye kararlı olduğumuzu beyan ediyoruz. Kıbrıs’ı yıkımın eşiğine götüren tehlikeli şoven ideolojilerin ve milliyetçi sloganların yeniden canlanmasını engellemek için mücadele etmeye kararlı olduğumuzu beyan ediyoruz.
Kıbrıs sorununun çözümü için, bugün, ciddi bir çaba ortaya koyulmaktadır. Cumhurbaşkanı Hristofyas ilkelere dayalı bir politika izleyerek Kıbrıs halkı önünde üstlendiği taahhüdü yaşama geçirmek için yoğun bir şekilde çalışmaktadır. Birleşmiş Milletler belgelerinde belirlendiği şekilde siyasi eşitlikli iki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümüyle Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi için yoğun bir biçimde çalışmaktadır. Tek egemenlikli, tek vatandaşlıklı ve tek uluslararası kimlikli birleşik devlete götürecek çözüm için çalışmaktadır. Bu uğraşıda pek çok zorlukla karşılaştığımız bir gerçektir. Zorluklar, bunca yıldır süren işgalin ve bölünmenin yol açtığı çözülmesi zor ve çok sayıdaki sorunlardan kaynaklanmaktadır. Ancak ne yazık ki Türk tarafının üzerinde anlaşmaya varılan çerçeve dışında tezler sunmakta, konfederasyon ya da daha kötüsü iki ayrı devlet mantığında hareket eden tezleri öne sürmekte ısrar eden tutumu nedeniyle de ciddi engeller gündeme gelmektedir. Böylesi tezler görüşme zeminini teşkil edemez. Üzerinde anlaşmaya varılan çerçeve Birleşmiş Milletler kararlarında, Yüksek Düzey Antlaşmaları’nda, uluslararası hukuk ve Avrupa hukukunda bulunmaktadır. Sadece iki toplumun ve Türkiye’nin üzerinde anlaşmaya varılan çerçeveye bağlılığı sonuç verebilir. Bu bağlılık sadece lafta değil, pratikte ve özde bağlılık olmalıdır. Eğer uluslararası topluluk sorunun çözümüne gerçekten katkıda bulunmak istiyorsa, bazı çevreler sözde gerçekliklere atıfta bulunmaktan vazgeçmelidir. Herkesin temel ilkeleri göstermesi ve bunları desteklemesi gerekmektedir. Bu şekilde, başka güçlerin devreye girmesinin sonucunda değil, iki liderin varacakları bir anlaşmanın halkımızın onayına sunulması mümkün olabilecektir. 2004’ün acı deneyimlerinin tekrarlanmasından sadece böyle kaçınabiliriz ve Kıbrıslıların kendi gelecekleri için karar vermelerini sağlayabiliriz. Siyasi güçlerin tümünü tarihi süreçte belirlenen tezlerimiz etrafında birleşmeye ve bu uğraşıda Cumhurbaşkanı’nı desteklemeye çağıyoruz. Hepimizin zamanın gereklerine uygun davranması şarttır. Seçimlere yönelik herhangi bir amacın, ülkemizin davasına sadece zarar verecek tartışmalara bizi sürüklemesine izin vermememiz şarttır.
AKEL olarak, ciddi ve tutarlı bir biçimde politika yapma yükümlülüğünü Kıbrıs halkının önünde üstlendik. Partimizin 85 yıllık tarihinde olduğu gibi mücadeleye devam edeceğiz. Yabancı askerler ülkemizden gidene kadar, Kıbrıslırumların ve Kıbrıslıtürklerin atalarının evlerinde kardeşçe yaşayacakları güne kadar mücadeleye devam edeceğiz.
Kıbrıslıtürk yurttaşlarımızı bizimle güçlerini birleştirmeye çağırıyoruz. Ortak vatanımızın yeniden birleşmesi için birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.
Partimiz tarihinden, ülkeye sunduğu hizmetlerinden haklı olarak gurur ve onur duymaktadır. Sosyal ve siyasi mücadeleleri için gurur ve onur duymaktadır. Zor dönemlerde nice yoldaşımızın kanını, canını feda ederek savunduğu gelecek için, Kıbrıslırumların ve Kıbrıslıtürklerin ortak geleceğine inançla verdiği mücadelelerden gurur ve onur duymaktadır.
Yaklaşık dört ay sonra milletvekili seçimleri yapılacak. Kıbrıs’ın ve halkımızın geleceği için belirleyici olacak seçimler yapılacak. Bu seçimler, Cumhurbaşkanı’nın adil bir çözümün başarılması için uğraşılarına devamına yönelik ne kadar desteklendiğini belirleyecek. Cumhurbaşkanı’nın Kıbrıs halkına vermiş olduğu sözleri yaşama geçirmesi için ne kadar güçlendirileceğini belirleyecek. Kıbrıs toplumunun çağdaşlaştırılmasının ve çeşitli odaklarla çatışmanın ne kadar devam edip etmeyeceğini belirleyecek. AKEL tarihi tutarlılığına, sorumluluğuna, halkla bağlarına dayalı onurla halkın oyunu talep etmektedir.
Halkı mücadeleyi birlikte vermeye çağırıyoruz. Kıbrıs’ımızı ileri götürmek için birlikte çalışmaya çağırıyoruz. Bize verdikleri gücü defalarca katlayarak kendilerine geri döndüreceğimizin güvencesini veriyoruz. İşte bu uğraşıda, gençliğin oynayacağı kendi önemli rolü var. Siyasi bir rolü var. Öncü bir rolü var.
Haydi, hep birlikte ileri! Tüm gücümüzle mücadeleye atılalım ve emin olunuz ki 23 Mayıs’ta Kıbrıs’ın üzerinde daha parlak bir güneş doğacaktır. Her siyasi mücadelede ve her seçim mücadelesinde Kıbrıs halkının bize verdiği güçle Kıbrıs’ın geleceğini, geleceğin Kıbrıs’ını inşa etmeye devam edeceğiz!