Birleşmiş Milletler 26. İklim Zirvesi’nin sonuçları umut verici değil

 

AKEL Enerji ve Çevre Bürosu Sorumlusu Hristina Nikolau yaptığı açıklamada bir Zirve’nin daha taahhütlerle dolu iyimser konuşmalar, maraton görüşmeler ve al-ver süreçleri ardından, beklenen sonuçlara ne yazık ki ulaşılamadan tamamlandığını ve Zirve’ye katılan 190’dan fazla ülkenin bu yıl da gezegenin ve insanlığın geleceği açısından hukuki olarak bağlayıcı bir anlaşmaya varamadığını söyledi.

 

Bu İklim Zirvesi’nde krizin ciddiyeti kabul edilmiş olsa da önlem yollarının benimsenmediğine işaret eden Nikolau, önceki taslak metinlerde yer alan karbonun aşamalı olarak lağvedilmesi taahhüdünün Hindistan ve Çin’in yoğun anlaşmazlığının ardından kaldırıldığını kaydetti.

 

AKEL Enerji ve Çevre Bürosu Sorumlusu Hristina Nikolau buna ek olarak, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ve bazı zengin ülkelerden gelen itirazların ardından, iklim değişikliğinden kaynaklanan “kayıp ve zarar” için özel olarak yeni bir tazminat fonu konusunda da COP 26 Zirvesi’nde anlaşmaya varılamadığını belirtti.

 

Son aylarda tartışılanlar ve öne sürülenler temelinde bir anlaşmaya varılamamasının dünya çapında milyonlarca insanı öngörülemeyen ve potansiyel olarak çok tehlikeli koşullarda yaşamaya mahkûm ettiğinin altını çizen Nikolau, aşırı hava olaylarının artarak süreceğini, buzulların daha hızlı eriyeceğini ve Avrupa ülkelerinin çevre teknolojilerini güneyin daha yoksul ülkelerine pahalı bir şekilde ihraç etmeye devam edeceğini de sözlerine ekledi.

 

AKEL’in tüm bu konulardaki kaygılarını uluslararası ve ülke düzeyinde dile getirdiğini ancak iklim kriziyle mücadele için küresel düzeyde ciddi ve acil önlemlere ihtiyaç olduğunu dile getiren Hristina Nikolau, “daha önce de söylediğimiz gibi, öncelikle kendi evimizden, yurdumuzdan başlamalıyız çünkü AB üyesi bir devlet olarak hedeflerimize ve taahhütlerimize ulaşma açısından çok gerideyiz” dedi.