Avrupa Parlamentosu Adaylarının Kıbrıstürk Toplumuna Sunumu Etkinliğinde Milletvekili Adayı Yorgos Kukumas’ın Konuşması

Merhaba yoldaşlar ve arkadaşlar,

Kıbrıs sorunu çözümsüz kalmaya devam ettiği sürece, Avrupa Parlamentosu seçimleri de istediğimiz koşullarda gerçekleştirilmiyor. Bununla birlikte, bugünkü koşullarda bu kadar çok ihtiyacımız olan güçlü ve net bir mesajın Kıbrıslırumlar ve Kıbrıslıtürkler tarafından verilmesi için yegâne fırsatı teşkil ediyor.

Çünkü bugün hepimizin sınanacağı, yeniden birleşme umudunun alevini kimlerin canlı tutacağının tekrar belli olacağı tarihi anlar yaşadığımıza inanıyorum. Kimin Kıbrıs’ın tek vatan ve Kıbrıslıların tek halk kalması için mücadele safında olduğunun, kimin buna karşı olduğunun belli olacağı tarihi anlar yaşadığımıza inanıyorum. 26 Mayıs’ta AKEL’e verilecek oy iki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümüne, siyasi eşitliğe, askersizleştirilmeye, ortak vatanımız üzerinde NATO’nun ve yabancı vasilerin reddine verilecek oydur.

AKEL tarihinde hatalar işlemiş olabilir, ama hiçbir zaman cinayetler işlemedi. Ne Kıbrıslırumlara karşı, ne de Kıbrıslıtürklere karşı. Biz yurdumuzun tarihini ve partimizin tarihini eleştirel ve özeleştirel anlayışla okuyup öğrendik. Bunun için de, aynı yurdu paylaştığımız yurttaşlarımızın Aşşa’da, Mağusa’daki Percina’nın bahçelerinde, Muratağa’da, Sandallar’da katledilmeleri hakkında konuşma cesaretine sahibiz. Helen şovenizminin ve Türk şovenizminin cinayetlerini birbirleriyle kıyaslamak için değil, halkımızın tümünün aleyhine faşizmin işlediği cinayetlerin boyutuna işaret etmek için.

Bugün AKEL ortak mücadele arkadaşımız bir Kıbrıslıtürkü aday listesine dâhil etme adımını attı. Ancak daha da önemli olan, Kıbrıslırumların ve Kıbrıslıtürklerin aynı aday listelerinde, aynı partide, aynı mücadelelerde, aynı yollarda, aynı mahallelerde birlikte var olmalarının birinci sayfa haberi teşkil etmeyeceği, bilakis her gün yaşanan bir gerçeklik olacağı bir gelecek için AKEL’in mücadele ediyor olmasıdır. Bizim için Kıbrıs sorununun çözümü bir sorunun sadece halledilmesi değildir. Yeniden birleşme her şeyden önce yurdumuzda ortak sınıfsal mücadelelerin tarihinin Sol’un kızıl mürekkebiyle yazılmaya başlamasının ön koşuludur. Tıpkı 1948’in maden ocaklarında olduğu gibi. Tıpkı öncü yoldaşlarımızın kanlarıyla yazdığı gibi. Çünkü tarih yolunu tekrar bulmalıdır.

Her ilerici Kıbrıslının Avrupa Parlamentosu seçimlerinde oy hakkını kullanmasını gerektiren bir sebep daha var. Kıbrıs’ın sınırlarını aşan bir sebep. Her ne kadar biz Kıbrıslılar sıklıkla dünyanın merkezi olduğumuzu sanıyorsak da dünyada dramatik gelişmeler yaşanmaktadır. Avrupa bugün 70 yıl sonra tekrar hortlayan bir tehditle karşı karşıyadır. Bu da neofaşizm ve aşırı sağdır. Söz konusu olan Avrupa’da ortaya çıkmış en karanlık olgunun hortlamasıdır. Irkçılık, yabancı düşmanlığı, nefret, antikomünizm, cinsiyet ayrımcılığı ve homofobi. Üstelik neoliberal sağ her gün aşırı sağa yaklaşmakta ve emekçilere karşı birleşmektedirler. Avusturya’da sağ ve aşırı sağ sekiz saatlik mesaiyi lağvetti. Macaristan’da grevleri yasakladılar. Kıbrıs’ta Nikos Anastasiadis ELAM’ın oylarıyla seçildi. Demokratik özgürlüklere, emekçilerin haklarına, eşitliğe, sosyal ilerlemeye inanan bizler hem seçimlerdeki tercihlerimizle, hem de mücadelelerimizle bunlara karşı durmalıyız.

Çünkü gelecek Mayıs ayında Avrupa’nın bu zaferi istediğimiz, hayal ettiğimiz ve uğrunda mücadele ettiğimiz Kıbrıs’ın da, bizim Kıbrıs’ımızın da zaferi olacaktır.

15 Şubat 2019