Anastasiadis Panik İçerisinde Hareket Ediyor
AKEL-Sol-Yeni Güçler Meclis Grubu Sözcüsü Yorgos Lukaidis yaptığı açıklamada Sayın Anastasiadis’in Kıbrıs sorununa ilişkin olarak ortaya koyduğu tutumların doğruluğundan şüphe duyan bazı gazetecilere ve kişilere Ulusal Konsey üyelerine dahi hiçbir zaman verilmemiş olan bazı belgelerin de arasında bulunduğu gizli belgelerin gönderilmesini kabul edilemez bir hareket olarak niteledi. Bu hareketin muhtemelen Sn. Anastasiadis’in panik içerisinde hareket etmeye devam ettiğini doğruladığını söyledi.
Sayın Anastasiadis’in gelecek Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde desteklerini sağlama düşüncesiyle bazı yetkisiz kişilere bazı gizli belgeleri göndererek sorumsuz, yasadışı ve siyasi olarak mahkûm edilesi bir harekette bulunduğunu ve işlediği bu ciddi hatayı kabul etmesini yurttaşların beklediğini dile getirdi.
“Yurttaşlar Sn. Anastasiadis’in ağır sorumluluklarını üstlenmesini ve DİSİ liderliğiyle birlikte gündemi tamamen alakasız konulara saptırmaya, hatta daha da kötüsü, garantileri ve Türkiye’nin müdahale haklarını güya kabul ettiğimizi iddia edip Sol’un yurtseverliğinden kuşku duyarak tahriklerde bulunmaya son vermesini bekliyorlar” diyen Lukaidis, Sn. Anastasiadis’e göre düne kadar yurtseverce konuşan ama son zamanlarda kendisine ve kurmaylarına göre “Türkçe” konuşan Sol’un garantiler ve müdahale haklarının kaldırılmasını sadece istikrar ve tutarlılıkla savunmakla kalmayıp, Hristofyas’ın Cumhurbaşkanlığı döneminde bu konuyu gündeme getirdiğini ve sonuç olarak 2009 Eylül’ünde alınan ortak kararlarda bunun yer aldığını hatırlattı.
“Sn. Anastasiadis ve DİSİ liderliği tarafından haksız bir biçimde suçlandığımızın tam aksini bugün de yapmaya devam ediyoruz. Nikos Anastasiadis’e Crans Montana’da ortaya koyduğu tutumlar hakkında yaptığımız eleştiri garantilerin ve müdahale haklarının derhal kaldırılması yönünde Sn. Guterres’in ve uluslararası toplumun net tezini değerlendirme konusundaki başarısızlığıyla ilgilidir” diye konuşan Yorgos Lukaidis, uygun uluslararası ortama rağmen Sn. Anastasiadis’in görüşmelerin çökmesi konusunda sorumluluğun Türkiye’nin uzlaşmazlığında olduğu söyleminde çaresiz bir biçimde yalnız kaldığını belirterek, uluslararası toplumda hiç kimsenin bu görüşü benimsemediğine işaret etti.
30 Ağustos 2017
AKEL Basın Bürosu