AKEL’in 23. Kongresi’nde Politbüro Üyesi Nikos Yuannu Tarafından Yapılan Açılış Konuşması

Bugün hepimiz buradayız. Seçilmiş temsilciler, veteranlarımız, genç nesil, geniş Sol kesimden dostlarımız, Sol’un aydın insanları. Hepiniz. Fiziksel mevcudiyetleriyle burada olmasalar da, gözleri ve düşünceleri buraya yönelmiş olan binlerce insan bizimle birlikteler. Tesadüfün tohumları değil, ihtiyacın evlatları olduğumuzu kanıtlamak için bugünden itibaren, buradan, Eleftheria-Özgürlük stadyumundan karşı atağa geçiyoruz. Köklerimiz çok derinlerde. Demokrasi ve özgürlük için can veren kahramanlarımızın büyük sınıf mücadelelerinden, grev mücadelelerinden besleniyorlar. Bu parti bu adanın sadece Rumca konuşanlarını değil, Kıbrıslıtürkleri, Ermenileri, Maronitleri ve Latinleri de kucaklıyor. Kabristanlarımız ayrı olsa da, köklerimiz aynı.

 

Eleştirel ve özeleştirel bir anlayışla, tarihimize karşı sorumluluk bilinciyle, ilkelerimizden ayrılmadan; bizden önceki nesillerin katkılarına saygıyla; çocuklarımızın, gelecek nesillerin ve partimizin geleceği düşüncesi ve heyecanıyla mücadeleye devam ediyoruz. Asla boyun eğmeyeceğiz ve pes etmeyeceğiz. Biz öncüyüz ve öncü olmaya devam edeceğiz. Önümüzdeki beş yılda yaşam ve yurda hizmette bir asrı tamamlayacağız. Sözümüz tek: Şanlı kızıl bayrağı gerektiği gibi ve hak ettiği gibi gururla daha yükseklerde dalgalandırmak için savaşmak.

 

Değerli davetliler, parti liderleri ve temsilcileri,

Sayın Büyükelçiler,

Dost örgüt ve kuruluşların temsilcileri,

 

23. Kıbrıs Kongresi’ne hoş geldiniz. AKEL’i ve Kongremizi özellikle onurlandıran buradaki mevcudiyetiniz için size teşekkür ederiz.

 

AKEL’in her Kongresi’ne katılan kardeş komünist, işçi ve sol partiler ve hareketlerden yoldaşların pandemi nedeniyle bugün burada olmaları ne yazık ki mümkün olamadı. Partilerimiz arasında var olan bağları, Kıbrıs’ın ve Kıbrıs halkının barış, yeniden birleşme, ilerleme ve refah mücadelesine yönelik yıllardır var olan dayanışmalarını teknolojinin yardımıyla gönderdikleri görsel mesajlarla bir kez daha teyit ediyorlar.

 

Aynı yurdu paylaştığımız sevgili Kıbrıslıtürk dostlarımız,

Sizlere hoş geldiniz diyoruz ve sizi Kongremizde görmekten mutluluk duyuyoruz. Ortak yurdumuzun topraklarını kanatan dikenli teller geçmişte kalmalı. Taksim kabusuna biz barış ve yeniden birleşme için ortak mücadelemizle cevap veriyoruz. El ele verip, birleşik, federal, bağımsız, egemen ve askerlerden arındırılmış, tüm evlatlarının ortak vatanı olacak bir Kıbrıs için, hayalini kurduğumuz Kıbrıs için omuz omuza birlikte mücadele etmekte ısrar ediyoruz.

 

Emektar yoldaşlarımız, saygıdeğer veteranlarımız,

Sizin çalışmalarınız, mücadeleleriniz ve fedakarlıklarınız AKEL’i yükseklere çıkardı. Sizin örneğiniz bizi huşu, heyecan, sorumluluk ve yükümlülük hisleriyle dolduruyor. Dileğimiz ayakta kalıp, AKEL’i güçlendirmek, partimizi hak ettiği yere çıkarabilmek için üzerimize düşen sorumluluğu layığıyla yerine getirmektir. Tüm gücümüzü bu çabaya adayacağımızdan emin olunuz.

 

AKEL’in yarını, Kıbrıs’ın geleceği için umut ve güç veren kaynak, Halk Hareketi’nin en mücadeleci, en coşkulu ve en saf parçası EDON gençliğine de Kongremize yürekten hoş geldiniz diyoruz.

 

Partiyi bir bütün olarak temsil eden tüm delegelere yürekten hoş geldiniz diyoruz. Onların bu vasıflarını onurlandıracaklarından eminiz ve bu günlerde gerçekleştirilecek olan tartışmalar sadece AKEL’in nasıl ilerleyeceği, Kıbrıs’ın nasıl yeni bir sayfa açacağı kriteriyle yapılacak.

 

23. Kongre, Kıbrıs ve genel olarak dünya açısından çok kritik koşullarda gerçekleştiriliyor. Emperyalizm, milyonlarca insanı yerinden, yurdundan ederek, dünyanın çeşitli yerlerinde yeni çatışmalara ve kan dökülmesine yol açıyor. Dünya ekonomisini sarsan ekonomik krize, ekonomik ve sosyal istikrarsızlığı daha da şiddetlenen koronavirüs pandemisinin krizi de eklendi. Krizin bedelini yine halkların sırtına yüklemeye çalışıyorlar. İşte bugün direnen ve savaşan tüm güçlerin önündeki görev güçlü bir şekilde öne çıkmak, gelen bu yeni saldırıya karşı direnmek, sesi olmayanların sesi, güçsüzlerin gücü olmaktır.

 

Kıbrıs’ta Taksim kapımızı çalıyor. Faşizme geçit vermemek için, Atilla’ya geçit vermemek için direnenlerin dökülen kanı, her birimizin bilincinde tek bir soruyu gündeme getiriyor: Yurdumuzun mahkûm edilmesine göz mü yumacağız? Hayır. Bin kere hayır. Biz böyle bir şeyi kesinlikle yapmayacağız. Bu ülkede AKEL var olduğu sürece, küçük yurdumuza barışın ve birleşmenin gelmesi için mücadele edecektir. Bu ağaç; dallarını, yapraklarını yaydığı sürece bu mücadele daha da güçlenecektir.

 

Her şeyi yerle bir eden bir hükümet karşısında AKEL, bir siper olarak güçlü olmasını yurdumuza ve halkımıza borçludur. Kimi Kıbrıslırumların iki devletli bir çözüm düşüncesini dile getirmeye başladığı, pek çok kişi hayatta kalabilmek için mücadele ederken bir avuç azınlığın servetine servet katmasının sorun olmadığına kimilerinin bizi ikna etmeye çalıştığı, bizden önceki nesillerin, ebeveynlerimizin mücadele ederek alın terleriyle kurduklarını yok pahasına teslim etmemizin istendiği, peşkeş çekmenin reform ve modernleşme diye adlandırıldığı günümüz koşullarında AKEL, Kıbrıs’ın değişimi ve geleceği için cesaretle öne çıkmalı, öncü bir rol oynamalıdır ve partimiz bunu yapabilecek durumdadır.

 

Bu nedenle Kongremiz çerçevesinde partimizle ilgili konuları yoldaşça, yapıcı, açık, özgür ve demokratik bir şekilde tartışacağız. Meselelerin özüne gireceğiz, gerçeklikleri göreceğiz, zaaflarımızı ve hatalarımızı inceleyeceğiz. AKEL’in halktan ve halk için güç olarak nasıl gelişebileceği ve gelişmesi gerektiğine odaklanacağız.

 

AKEL Kongreleri hiçbir zaman sansasyonel toplantılar olmadı, kişisel rekabet alanları da olmadı. Kongre cesaret ve samimiyetle düşünme ve diyalog kürsüsüdür, en yüksek kürsüdür. Kongreyi izleyen süreçte uygulamaya koymamız gereken kararların beşiğidir.

 

Kongre uzaktan gelen ve çok daha da ileriye gidecek bir Partinin köklerini, karakterini ve ideolojisini yeniden teyit edecektir. AKEL, çetin sınıf mücadelelerinin, büyük toplumsal mücadelelerin evladı, ihtiyacın ürünüdür. Hiçbir şeyi olmayan ve her şey için savaşanların gazabıdır. “Faşizme geçit yok!” diye haykıran; yaşam ve haysiyet talep eden; bağımsızlık, özgürlük ve demokrasi için mücadelede en ön safta can veren insanların gücü ve nabzıdır. Yarının Kıbrıs’ını vizyon edinen ve bunun için mücadele eden tüm Kıbrıslıların güçlü sesidir.

 

Bu sesi ruhumuzla, düşüncelerimizle, beynimiz ve çalışmamızla güçlendirmek için bugün buradayız.

 

Umutları AKEL’de olan binlerce insanın nehrini daha da büyütmek, bizi geleceği götürecek yolları açmak ve aydınlatmak, umudu güçlendirmek, daha güzel günleri, yurdumuzun bu kadar ihtiyaç duyduğu değişimi getirmek, güneşin halkımızın geleceğini aydınlatması için buradayız.

 

Yaşasın 23. Kongre!

Yaşasın AKEL!