Home  |  Konuşmalar   |  “Acıdan Umuda” İki Toplumlu Sanat Sergisinin Açılışında AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu’nun Selamlama Konuşması

“Acıdan Umuda” İki Toplumlu Sanat Sergisinin Açılışında AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu’nun Selamlama Konuşması

 

 

Değerli dostlar,

“Acıdan Umuda” iki toplumlu sanat sergisinin açılışına hoş geldiniz.

 

Adamızın yakın tarihindeki trajik olayların yıldönümlerinin yaşandığı önemli bir yılı geride bıraktık. 1964’ün üzerinden altmış yıl, 1974’ün üzerinden elli yıl geçti. Tel örgülerin iki tarafında çoğunlukla tek boyutlu olarak görülen yıldönümleri. Diğer toplumun yaşadığı insani acılar görülmeksizin. Mevcut kabul edilemez taksimci statükoya yol açan bir dizi olayda her iki tarafın da sorumluluklarını saptamaksızın. Ayrıca sadece bir tarafın değil, her tarafın masum sivillerine karşı işlenen iğrenç suçlar da tespit edilmeksizin. Sevdiklerini, yaşadıkları yerleri ve duygusal olarak bağlı oldukları her şeyi kaybeden sıradan insanların hayatlarını etkileyen suçlar. Kıbrıslıların gençliklerini, hayatlarının gidişatını ve kendilerini kaybetmelerine yol açan suçlar.

 

Bize göre, insanların acısı her birinin konuştuğu dile ve kökenine göre ayrılmaz. Acı insanidir ve suçlar kınanacak bir şeydir. Katiller ve suçlular, işledikleri suçların kime yönelik olduğuna bağlı olarak kahraman veya terörist olarak adlandırılamazlar. Çünkü masum sivillerin bedenlerine ve ruhlarına kötülük yapan, tecavüz eden, acılar eken caniler, yaptıklarına “milli vazife” (ki öyle değildi), intikam veya “öfke içerisinde yapılan eylemler” deseler de, yaptıkları suçtan, kendileri de suçludan başka bir şey değildirler.

 

Bunların yanında görünmeyen mağdurlar hakkında da konuşmamız gerekiyor. Şovenistler tarafından şiddete, tecavüze uğrayan ve daha sonra kendi toplumları tarafından damgalanıp ötekileştirilen kadınlar. Savaş ve çatışma tutsakları, siviller, kendi yurtlarında mülteci olanlar, mahsur kalanlar, bir yaz içerisinde olgunlaşan savaş çocukları.

 

Elbette Kıbrıslıların hepsi çatışma yolunu seçmedi. Onlar hiçbir tarafın resmen onore etmediği, meçhul kahramanlardır. Diğer toplumdan insanların hayatlarını kurtaranlar onlardır. Üsttekiler tarafından “hain” olarak adlandırılmalarına rağmen, en zor zamanlarda barış içinde bir arada yaşamayı öne çıkaranlar onlardır.

 

Elbette Solcular ve Sol da onlar arasındadır. Sol her zaman iki toplumun ortak mücadelelerinin savunucusu olup, iki toplumun barış içinde bir arada yaşamasını öne çıkarmıştır. Bizi çevreleyen kasvetli siyasi tabloya rağmen, Sol barış ve federal çözüm umudunu bugün de canlı tutmaya çalışan alandır.

 

Umut demişken, serginin diğer yanına da değinelim. Geçmişin yaralarını iyileştiren ve insanların ilerlemelerine yardımcı olan umut. Bu da Kıbrıslıların geçmişe birlikte bakmalarına ve tarihi silmeksizin geçmişte hapsolup kalmamalarına da yardımcı oluyor. Neleri geride bırakmaları ve sağlam temeller üzerine farklı bir geleceği; barışın, empatinin ve toplumsal adaletin geleceğini inşa etmeleri gerektiğini anlamaları için geçmişe bakıyorlar.

 

12 yurttaşımızın eserleri aracılığıyla geçmişi yansıtmaya ama aynı zamanda ortak vatanımızda kan dökülmesinin, yürek parçalayan acıların ve ızdırapların yaşandığı tarihin tekrar etmemesi için izlememiz gereken yolu da göstermeye çalışan bu sanat sergisi işte böyle bir gelecek için düzenleniyor.

 

Bu özel serginin gerçekleştirilebilmesi için AKEL Yeniden Yakınlaşma Bürosu ile birlikte çalışan ve bu serginin ortak organizatörlerine, kayıp yakınlarının ve savaş mağdurlarının oluşturduğu ve kayıp kişilerin akıbetinin araştırılmasına önemli katkılarda bulunan iki toplumlu tek örgüt olan “Birlikte Başarabiliriz” ile kültürel ve iki toplumlu faaliyetler alanında her zaman en ön saflarda yer alan Kültür Hareketi’ne tebrik ve teşekkürlerimi sunarım.

 

Bu serginin gerçekleşmesini sağlayan sanatçılara, küratörlere ve gönüllülere teşekkürler ve tebrikler.

PREV

EDON’un Troodos’taki etkinliğinde AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu’nun yaptığı selamlama konuşması