EDON 32. Gençlik ve Öğrenci Festivali’nde AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun Konuşması
EDON 32. Gençlik ve Öğrenci Festivali. Meşhur bir şarkının da dediği gibi “hiçbir şey değişmiş değil ve hiçbir şey eskisi gibi değil”. Bir insanın şu anda yanımızda olmamasına rağmen her yerde olması dikkate değerdir. Dimitris Hristofyas bu akşam bizimle birlikte değil, ancak burada. Onun faaliyetleri, katkıları ve mirası burada. Kıbrıslı yurtsever, EDON’cu, AKEL’ci, komünist, enternasyonalist, Meclis Başkanı, Cumhurbaşkanı olarak hizmet ettiği düşünceler burada. Ağıtlarla ve büyük sözlerle değil, eylemlerimizle onun anısını canlı tutacağız. Kıbrıs’ın özgürlüğü, insanın kurtuluşu için mücadelemiz ve çalışmalarımızla onun anısını canlı tutacağız.
Festival için gerçekleştirdikleri büyük çalışmalarla onun anısını onurlandıran EDON’cular yürekten tebriki hak ediyor. EDON festivallerinin sadece müzik ve buradaki mevcudiyetlerinden dolayı kendilerine yürekten teşekkürlerimizi sunduğumuz büyük sanatçılar olmadığını hepimiz biliyoruz. Öğrencileri, genç emekçileri, büyük-küçük herkesi ilgilendiren bütün meselelerle ilgili düşüncelerin, panellerin, tiyatronun, müzik sahnelerinin, amatör ve profesyonel grupların sunumlarının, belgesellerin ve daha nicesinin her köşesini doldurduğu festival her yıl daha iyi, daha zengin ve daha kitlesel bir şekilde kapılarını bize açıyor. Bunu, teoriyi pratiğe dönüştüren EDON’un sıkı çalışmasına borçluyuz. Her şeyi sorgulayan, her şeyi isteyen, mücadeleleriyle yarını kazanmak için öne çıkan gençliğin sıkı çalışmasına borçluyuz. Kriz koşullarında güvencesizlik içerisinde ve hakları doğranmış bir şekilde büyüyen ama boyun eğmeyen gençliğe borçluyuz.
Bugün, Kıbrıs için mücadele hedefiyle hepimizin geniş bir cephede birleşmemiz her zamankinden çok daha fazla gereklidir. Yurdumuzun taksim kâbusunun önüne geçmek için. Sayın Anastasiadis üzerinde anlaşmaya varılmış çözüm çerçevesine bağlılık, tutarlılık ve kararlılıkla hareket etmesi gerektiğini kısa zamanda algılamazsa, özlü müzakerelerin Crans Montana’da kaldığı yerden ve Guterres Çerçevesi temelinde en kısa zamanda yeniden başlaması için samimi inisiyatifler üstlenmezse, tarihe taksimin cumhurbaşkanı olarak geçme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Biz, gerek Kıbrıslırum toplumunda, gerekse Kıbrıslıtürk toplumunda barışı ve yurdun yeniden birleşmesini isteyen güçlerle birleşmeye her zaman hazırız. Biz, emperyalizmin 45 yıl önce yurdumuzun aleyhine emrettiği cinayetin hedefine ulaşmaması için bütün gücümüzle mücadeleye her zaman hazırız.
En geniş halk kesimleri için de mücadele etmekte aynı kararlılıkla ısrar ediyoruz. Anastasiadis hükümeti kooperatif bankalarını peşkeş çekerek, DİSİ-DİKO ve sözde sistem karşıtı ELAM’la birlikte milyarlarca avro borcu gelecek nesillerin sırtına yükledi. Kıbrıs artık gayri safi milli hasılanın %102,5’ine ulaşan kamu borcuyla, AB içerisindeki en yüksek kamu borcuna sahip üçüncü ülke konumunda. Üniversite diplomaları, lisansüstü eğitimleri olsa da genç insanları ayda 600-700 avroya çalışmaya mahkûm ettiler. Kendi yaşamlarını kuramamaya, iki odalı bir evi bile kiralayamamaya, hayal kuramamaya mahkûm ettiler. Pasaportlarla yaptıkları “altın” ticaretlerle kiraları, konut bedellerini doruğa çıkarttılar. Genç neslin çoğunluğunu kendi konutuna sahip olamamaya, hatta onlarca insanı kalacak konutlarının bile olamamasına mahkûm ettiler.
Mücadele etmezsek bu durum değişmeyecek. Talep etmezsek, kavga etmezsek bu durum değişmeyecek. Şairin de dediği gibi “dönem karar dönemi” ve her birimiz karar vermeliyiz: Herkes için mi, yoksa bir avuç azınlığa hizmet eden klikler için mi demokrasi istiyoruz?
Herkese mi, yoksa birilerinin işini gören şebekelere hizmet eden devlet mi? Kumarhane ve gökdelenlerle kapkaççılığa mı, yoksa üretim ve bilgiye yatırım yapan bir ekonomi mi istiyoruz? Servetin bir avuç azınlığın elinde toplanıp, eşitsizliğin artmasına mı, yoksa herkes için refahın üretilmesine mi hizmet etmesini istiyoruz?
Farklı bir Kıbrıs isteyen; kendisi, ailesi, toplumu ve yurdu için bir çıkış yolu isteyen her emekçiyi, her genci, her mantıklı insanı bizimle birlikte mücadeleye çağırıyoruz. Tek başına kaldığın sürece güçsüz olursun. Tek başına kaldığın sürece hiçbir şey değişmez. Hepimiz birlik olduğumuzda gücümüz olur. Düzeni birlikte değiştirebiliriz. AKEL ile birlikte, EDON ile birlikte, Halk Hareketi ile birlikte, hep birlikte kendi yarınımız için mücadele edelim. Hep birlikte kendi yarınımızı kazanalım!
Yaşasın EDON 32. Gençlik ve Öğrenci Festivali!