8 Mart Dünya Kadınlar Günü Vesilesiyle Gerçekleştirilen Çalışma Kahvaltısında AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun Konuşması
Davetimize olumlu yanıtınız için hepinize yürekten teşekkür ederim. Artık kurumsal hale gelen bu inisiyatif çok basit nedenden dolayı üstleniliyor. Kadınlara daha büyük rol ve söz verilmesi ihtiyacını vurgulamak için. Kadınların kamusal yaşamda, toplumda ve politikada sahip oldukları, sahip olmalarını istediğimiz önemli rolü vurgulamak için.
Kadınları ilgilendiren meselelere işaret etme ve onların çözümüne katkıda bulunma hedefiyle kadınlarla sürekli bir şekilde görüş alışverişi içerisinde olmayı hedefliyoruz. Günümüzde kadınların karşı karşıya olduğu önemli sorunlar nelerdir? Ne kadar tuhaf görülse de, diğer toplumlardan daha ilerde görülmeyi isteyen Avrupa toplumlarında da pek çok sorun var.
Aile içi şiddet Avrupalı kadınlar açısından birinci yaralanma ve ölüm nedeni haline gelmiştir. Trafik kazalarından ya da kanser vakalarından da daha fazla. 15 yaşın üzerindeki 3 kadından biri şiddete, yüzde 55’i hayatında en azından bir kez cinsel şiddete maruz kalmaktadır.
Kıbrıs’ta aile içi şiddet mağdurlarının yüzde 89’u kadınlardır.
Britanya’da üç günde bir, bir kadın öldürülmektedir.
İsveç’te on günde bir, bir kadın eşi ya da birlikte yaşadığı erkek tarafından öldürülesiye şiddete maruz kalmaktadır.
İspanya’da üç günde bir, bir kadın öldürülmektedir.
Fransa’da beş günde bir, evde gördüğü şiddetin sonucunda bir kadın öldürülmektedir.
Bu kadınların üçte biri bıçaklanmakta, üçte biri ateşli silahla öldürülmekte, yüzde 20’si boğazlanmakta ve yüzde 10’u öldürülesiye dövülmektedir.
Avrupa Birliği’nde her hafta 50 kadın eşi ya da partneri tarafından öldürülmektedir.
Yaşanan her cinayet, her şiddet vakası kadınlara yönelik hakaret ve saldırıdır. Aynı zamanda hepimize yönelik hakaret ve saldırıdır.
Şiddet hiçbir kadının kişisel meselesi değildir. Şiddetin bahanesi, gerekçesi olamaz. Şiddet uygulayan bir erkek iyi bir eş değildir. Şiddeti kınamamız, mağdurları desteklememiz, cehennemden kurtulmaları için onlarla birlikte adımlar atmamız bir aileyi “bozmaz”.
Bu kadar net ve anlaşılır olan şeyleri tartışmak zorunda kalmamız üzüntü vericidir. Yaşananlar bizi buna zorlamaktadır. Sadece İrlanda mahkemesinin kısa bir süre önce aldığı kararı hatırlatmam yeter. Mahkeme mağdur dantelli iç çamaşırı giydiği için tecavüzde rızası olduğu kararına vardı. Şiddetin, cinsel tacizin gerekçesi olamaz. Bahanesi olamaz. Bir tecavüzde hiçbir şey rıza olarak görülemez. Bunda hepimiz çok net olmalıyız.
Kadınların kamusal yaşama katılımı konusunda da çok açık ve net olmalıyız.
İlamlar, bildirgeler ve büyük sözler yetmez. Sosyoekonomik çerçeve kadınların üzerine çifte görevler yüklemekte, onları çifte sömürüye maruz bırakmaktadır. Mesele tüm toplumu ilgilendiren konularda kadının sesini güçlendirecek, kadını kurtaracak inisiyatiflerin, politikaların öne çıkarılmasıdır. Bu politikaların öne çıkarılmasında ana sorumluluk hükümettedir. Ancak siyasal partilerin tümünün de sorumlulukları vardır ve bunları üstlenmeliyiz.
Dünya Ekonomik Forumu’na göre Avrupa Birliği’nin 28 ülkesi arasında Kıbrıs, cinsiyetler arası uçurum açısından 27. sıradadır. Çalışanların aldıkları ücretlerde, dolayısıyla emekli ücretlerinde uçurum. İşsizlerin oranında uçurum. Yarı istihdam koşullarında çalışanlarda uçurum. Tüm bunları tartışmaya açmak ve sorunlara yanıt verecek siyasal önerileri öne çıkarmak istiyoruz.
Bu kısa konuşmamı ülkemiz kadın hareketinin yeniden birleşme ve barış için verdiği mücadelenin önemini vurgulamadan tamamlayamazdım. Her yıl olduğu gibi, bu yıl da, aynı yurdu paylaştığımız Kıbrıslıtürk kadınlar burada bizimle birlikteler. Yurdumuzun çağdaş tarihinden her görüntüde, yıkıntılar üzerinde yas tutan, fotoğrafını tuttuğu kayıp yakınını bekleyen, evlatlarının barışçıl geleceği için mücadele eden kadınlar var. Hepimizin ortak dileği, bu görüntülerin müzelik olacağı günlere ulaşmaktır. Yurdumuzun Kıbrıslırum- Kıbrıslıtürk kadınlarının uğrunda mücadele ettikleri ve hak ettikleri geleceğe ulaşmaktır. Tüm bunları Kıbrıs sorununun adil, işler ve kalıcı çözümüyle başaracağız.