AKEL’in 22. Kongresi’nde BKP Genel Başkanı İzzet İzcan tarafından yapılan selamlama konuşması
Değerli Yoldaşlar;
22. Kongrenizi en derin devrimci duygularımla selamlıyorum. Yurdumuzun öteki yarısından hepinize sevgi ve selam getirdim.
Kurulduğu günden beri Kıbrıs halkının birliği, işci sınıfının hakları ve ortak bir vatan yaratma mücadelesini korkusuzca bedel ödeyerek sürdüren AKEL’in 22. Kongrasine başarılar diliyorum. Bu mücadelede yaşamlarını yitiren Dervişali Kavazoğlu, Kostas Mişavulis, Savas Manikos, Özker Özgür, Kutlu Adalı, Ayhan Hikmet, Müzaffer Gürkan ve daha birçok yoldaşımızı saygıyla anıyorum. Onların yaşamlarını feda ederek yaktıkları meşale hala yanıyor. Yurdumuz bölünmüş, insanlarımız acı çekiyor. Binlerce kayıbı hala kuyularda, toplu mezarlarda arıyoruz.
Emperaylizm ve onların kendine milliyetçi diyen yerli uşakları etrafta dolanmaya, bize akıl vermeye, sahte kahramanlık nutukları atmaya devam ediyor. Onlara söyleyecek tek bir sözümüz var. Yarattığınız eserinizle öğünün, Kıbrıs’ın trajedilerine bakarak utanın ve susun. Sizin aklınıza ihtiyacımız yok
Anglo- Amerikan emperyalizmi sadece Kıbrıs’ı mahvetmedi. Kardeş Orta Doğu halklarını da bitmez tükenmez bir ateşin içine attı. Irak, Suriye, Filistin, Kürdistan, Afganistan ve daha bir çok ülke yanıyor. Bir de adına hiç sıkılmadan Arap Baharı diyorlar. Böl ve yönet siyasetleri ile bizlere yıllar önce yaptıklarını şimdi Ortadoğu halklarına yapıyorlar.
Kongrenizde bulunanların kalpleri, ezilen, bağımsızlık ve özgürlük kavgası veren tüm dünya halkları ile birlikte atıyor. Bizlerin, birleşik özgür bir vatan yaratma kavgası ile onların mücadelesi arasında hiçbir fark yoktur. Düşman aynı düşmandır.
Değerli yoldaşlar;
Kıbrıs’ın yetiştirdiği en değerli evlatlarından biri olan Özker Özgür ölümünden kısa bir süre önce hepimize şöyle seslenmişti, “ İşçi sınıfının birliğine, yurdumuzun bütünlüğüne, toplumlarımızın kardeşliğine, siyasal eşitlik temelinde federal çözüme, her Kıbrıslının insan haklarına inandım ve inanmaya devam ediyorum” bu sözlerle bizlere veda etmişti.
Bizlerden, Kıbrıs birleşip özgürlüğe kavuştuktan sonra şimdiki ara bölgeye, barış mücadelesinde yaşamlarını yitiren tüm yurtseverler için bir anıt zeytin ağacı dikmemizi istemişti. Unutmadık. Bu vasiyeti yerine getirmek boynumuzun borcudur. Biz komünistler, biz ilericiler ve yurtseverler bu vasiyeti yerine getirmek için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ortak vatan kavgasını birlikte verecek ve anıt zeytin ağacını istediği yere dikeceğiz.