“Yeni fikirler” müzakerelerin Crans Montana’da kalınan yerden yeniden başlamasına kimseyi ikna edemiyor
AKEL Merkez Komitesi üyesi Stavri Kalopsidiotu yaptığı yazılı açıklamada Cumhurbaşkanı Anastasiadis’in RIK televizyonunda yayınlanan röportajında dile getirdikleriyle kendisinin görev süresi boyunca Kıbrıs sorununun geldiği trajik durumu bir kez daha gözler önüne serdiğini belirtti.
Kalopsidiotu, röportajda özünde, Cumhurbaşkanı Anastasiadis’in zaman zaman öne sürdüğü ve 1960 Anayasasına dönmeyi içeren tuhaf önerisiyle sonuçlanan “yeni fikirlerinin” müzakerelerin Crans Montana’da kalınan yerden yeniden başlamasına kimseyi ikna edemediğini kabul ettiğini söyledi. Kalopsidiotu ayrıca, Sn. Anastasiadis’in önemli yakınlaşmaları geçersiz kılan ve Genel Sekreter’in diyaloğun 2017’de kalınan yerden devam etmesi çağrısıyla hiçbir şekilde uyuşmayan fikirlerde ısrar etmeye devam ettiğini kaydetti.
Kalopsidiotu aynı zamanda en olumsuz izlenimlerin Sn. Anastasiadis’in Genel Sekreter’in 2017’de kalınan yerden diyaloğun devam etmesi çağrısıyla hiçbir şekilde uyuşmayan, önemli yakınlaşmaları ortadan kaldıran ve esasen hatalı olan fikirlerde ısrar etmeye devam etmesi olduğunu belirtti. Stavri Kalopsidiotu ayrıca bir başka sorunun daha gündeme geldiğini ve bunun da Sn. Anastasiadis’in bir yandan Kıbrıs sorununun iç yönleri üzerinde bir anlaşmaya varılabilmesi için çok az unsurun kaldığını kabul ederken, diğer yandan yaptığı yeni önerilerle bunları çoğaltması olduğunu ifade etti.
Kıbrıs sorunu için böylesine kritik bir kavşakta ve bir BM özel temsilcisinin atanması beklendiği bir ortamda , Cumhurbaşkanı Anastasiades’in, diğer şeylerin yanı sıra, BM özel temsilcisi atanması konusuna ve kurnaz tarafsızlığa atıfta bulunarak BM Genel Sekreteri ile kamuoyu önünde çatışmayı seçmesinin ciddi endişe nedeni olduğuna dikkat çeken Kalopsidiotu, “merak ediyoruz, daha dün Sn. Gutteres’in BM parametrelerinden ve görev tanımından ayrılmadığını düşündüğünü ve Tatar’ın egemen eşitlik konusundaki tutumunu reddettiğini söyleyen kişi aynı kişi değil miydi?” sorusunu yöneltti.
“Kapsamlı müzakerelere devam etme olasılığının önünü açacak tek yolun her türlü tehlikeli denemeye son vererek Sn. Anastasiadis’in söz değil, pratikte müzakerelerin yeniden başlamasına hazır olduğuna ikna etmesi olduğunu tekrarlamaktan yorulmayacağız” diyen Stavri Kalopsidiotu, “Sn. Anastasiadis bunu yaparsa ve Türkiye karşılık vermezse, bugün durum öyle olmasa da en azından çıkmazdan tek başına Türkiye sorumlu tutulacaktır” dedi.