
Soykırım hakkında Hristodulidis hükümetinin kabul edilemez tutumuna karşı toplumsal baskı sonuç veriyor
Yurttaşların, örgütlerin ve AKEL’in baskısı sonuç verdi ve Eğitim Bakanlığı İsrail Büyükelçiliği ile bir ilkokulda gerçekleştirmeyi planladığı etkinlik konusunda geri adım attı. İsrail rejiminin soykırımcı propagandasının okullarımızda yeri olmadığını hükümet ne yazık ki anlamış değildi. Soykırıma ve Hristodulidis hükümetinin kabul edilemez tutumuna karşı toplumsal baskının ve kitlesel tepkinin sonuç verebileceğini bu gelişme teyit etmektedir. İsrail savaş makinesinin Gazze’de binlerce çocuğu katletmesinin örtbas edilmesini ve soykırım karşısında sessiz kalınmasını halkımızın büyük çoğunluğu onaylamamakta ve böylesi bir tutumu kabul etmemektedir.
Aynı zamanda, Cyprus Mail’de yayınlanan haber ve İsrail ordusuna destek amacıyla askeri teçhizat taşıyan bir geminin Kıbrıs karasularına girmesinin veya limanına yanaşmasının söz konusu olduğuna dair bilgiler hakkında hükümeti yanıt vermeye çağırıyoruz. Portekiz’in söz konusu geminin Portekiz bandırasını iptal ettiğini duyurduğu ve bir dizi devletin de soykırıma yardakçılık etmesi nedeniyle bu geminin limanlarına yanaşmasını reddettiği bilinmektedir. Hükümeti neyin geçerli olduğu ve bu konudaki genel politikasının ne olduğu konusunda izahat vermeye çağırıyoruz.
Soykırıma ve savaş suçlarına ortak olmamanın ahlaki yükümlülüğünün yanı sıra, İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında sürdürdüğü yasadışı ve barbar faaliyetlerine kolaylık sağlanmaması sağlamaması yönünde Kıbrıs Cumhuriyeti de dahil olmak üzere tüm devletlerin hukuki yükümlülüklerinin bulunduğunu hatırlatırız. Bu hukuki yükümlülükler uluslararası hukuktan, BM Soykırım Sözleşmesi’nden ve ayrıca özel olarak Lahey Uluslararası Adalet Divanı’nın 19 Temmuz 2024 tarihli raporundan kaynaklanmaktadır.