Home  |  Açıklamalar   |  Özgürlük, Demokrasi ve Yeniden Birleşme için Birlik ve Mücadele

Özgürlük, Demokrasi ve Yeniden Birleşme için Birlik ve Mücadele

 

1974’te Kıbrıs aleyhine işlenen çifte suçun, Darbe ve İstilanın 50. yıldönümünde AKEL Merkez Komitesi’nin duyurusu

 

1974’te Kıbrıs aleyhine işlenen çifte suçun, Darbe ve İstilanın 50. yıldönümü ülkemiz ve halkımız için acı dolu günlerdir. Yurdumuz ve halkımız aleyhine işlenen suçlar cezasız kalmaya devam etmektedir. Türkiye’nin Kıbrıs’taki işgali ve Kıbrıs’ın bölünmüşlüğü devam etmekte ve her geçen gün derinleşmektedir. 1974’te yerinden, yurdundan olan binlerce Kıbrıslı halkımızın sürdürdüğü mücadelenin hak ettiği sonuca hala daha ulaşmasını göremeden hayata gözlerini kapatmaya devam etmektedir. AKEL, kara yıldönümleri vesilesiyle bir kez daha tüm Kıbrıs halkına Özgürlük, Demokrasi ve Yeniden Birleşme için birlik ve mücadeleye devam mesajını göndermektedir.

 

Cunta ve EOKA B’nin 15 Temmuz 1974 darbesi ile Türkiye’nin 20 Temmuz ve 14 Ağustos 1974 istilası vatanımızı ve halkımızı bölme hedefiyle adamızı kana ve yıkıma boğan NATO planının iki bileşenini teşkil ediyordu. AKEL, 1974 yazında yurdumuzda demokrasi ve özgürlüğü kanlarıyla, canlarıyla savunarak darbecilere ve istilacılara karşı direnen Kıbrıs halkının yiğit evlatlarını saygı ve minnettarlıkla anmaktadır. 1974 trajedisinde büyük acılar yaşayan yurttaşlarımızın, şehit ve kayıp ailelerinin, yaralanmış olanların, engellilerin, savaş esirlerinin, tecavüze uğrayan kadınların, yerinden yurdundan edilenlerin, mahsur durumda kalan insanlarımızın yanında olmaya devam ediyoruz.

 

1974 trajedisinde yaşananların tahrif edilmesine, tarihsel revizyonizme ve yurdumuz aleyhine işlenen ihaneti aklamaya yönelik her türlü teşebbüse karşı AKEL tarihi gerçekleri savunmaya devam edecektir. NATO’nun rolü, Cunta’nın ve EOKA B faşizminin ihaneti, Atilla’nın ve Kıbrıslı Türk şovenlerin sivillere karşı barbarlığı ve zulmü, Kıbrıs Rum şovenlerin Kıbrıslı Türk sivillere yönelik katliamları hakkındaki gerçekleri olduğu gibi ve adıyla dile getirmekte AKEL ısrar edecektir. Demokratik Direnişi savunmaya, demokratik meşruiyeti savunan mücadelecilere karşı gereken saygının gösterilmesini ve aynı zamanda ihanetin ve faşist yasadışılığın başaktörlerinin kahramanlaştırılmasına yönelik her türlü teşebbüse son verilmesini devletten talep etmeye devam ediyoruz. Öncelikle de ülkenin genç nesillerine yurdumuzun yakın tarihi hakkındaki gerçeklerin öğretilmesini devletten ve özellikle de eğitim sisteminden talep etmeye devam edeceğiz. Günümüzün aşırı Sağı’nın, 50 yıl önce ülkemize karşı işlenen ihanette ve yurdumuzda kan dökülmesinde suç ortağı olan faşizmin ideolojik devamını teşkil ettiği göz önüne alındığında, bu zaruret iki misli artmaktadır.

 

1974’te Kıbrıs aleyhine işlenen çifte suçun 50. yıldönümü aynı zamanda Kıbrıs sorununun ve dolayısıyla Kıbrıs’ın içinde bulduğu dramatik ve tehlikeli durumun gözden geçirilmesi ve derinlemesine düşünülmesi gereken bir zamandır. İşgal derinleşmekte, hukuk dışı nüfus taşınması Kıbrıs Türk toplumunun demografik yapısını bozmakta, işgal altındaki bölgede Türk ve diğer yabancı sermaye tarafından gasp ve istismarlar yoğunlaşmakta, adanın militarizasyonu tehlikeleri arttırmakta, iki toplumda da milliyetçilik bilinçlerdeki uçurumları derinleştirmekte ve çözüme ulaşılamadan geçen zaman, ülkemizi nihai bölünme bataklığına doğru sürüklemektedir.

 

Kıbrıs halkının işgal ve bölünmeyle asla uzlaşmayacağını, Türkiye’nin ve Tatar’ın iki devletli çözüm taleplerini hiçbir zaman tartışmayacağını bu yılki kara yıldönümünde her zamankinden daha yüksek sesle ada içine ve dışına duyurmalıyız. Kıbrıs Rum toplumunda, 1974’teki ihanet zincirinin bir ucu olup, daha sonrasında, geçen yıllarda kapalı kapılar ardında iki devletli çözümü konuşanlar tarihin amansız yargısına zaten teslim oldular.

 

AKEL yurdumuzda bölünmenin kalıcılaşmasının tüm Kıbrıslıların aleyhine olacak yeni ve çok daha tehlikeli bir belirsizlik ve gerilim döngüsünün başlangıcı olacağı uyarısını yılmadan, yorulmadan tekrarlamaktadır. Kıbrıs sorununda tarihin en uzun müzakere çıkmazıyla karşı karşıya olduğumuz gerçeği, çoktan tehlike çanları olarak anlaşılmış olmalıydı. Barış ve güvenlik dolu bir geleceği sadece ülkemizin ve halkımızın özgürlüğü ve yeniden birleşmesi garanti edebilir ve bu, BM’nin ilgili kararlarında belirtildiği gibi, siyasi eşitliğe dayalı, iki bölgeli, iki toplumlu federasyon çözümünü öngören ve üzerinde mutabakata varılan temel ve çerçevede Kıbrıs sorununu çözüme kavuşturmakla başarılabilir. AKEL, müzakerelerin 2017’de kesintiye uğradığı yerden ve varılan tüm yakınlaşmalar ve Guterres Çerçevesi temelinde yeniden başlamaya Kıbrıs Rum tarafının hazır olduğunu tutarlı bir şekilde ifade etmesi yönünde Cumhurbaşkanı ve hükümete çağrıda bulunmaktadır. Ayrıca Cumhurbaşkanı ve hükümet Kıbrıs Türk toplumuna yönelik ve toplumlararası işbirliğinden yana ek adımlar atmalıdır. Çözümü tüm taraflar için faydalı kılacak önerilerle enerji alanında girişimlerde bulunmalıdır.

 

AKEL tarihin doğru tarafında yer aldı ve öyle yapmaya devam etmektedir. Taksimci planlara karşı halkımızın mücadelesinde AKEL öncü oldu, faşist teröre karşı direnişin bel kemiğini oluşturdu, darbeye ve istilaya karşı mücadeleye AKEL’in ve Sol’un yüzlerce kadrosu ve üyesi aktif bir şekilde katıldı ve bu mücadelede birçoğu canlarını feda etti, yerlerinden yurtlarından olan binlerce insanımızın yanında oldu. Milliyetçiliğe karşı çıkarak, Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin yeniden yakınlaşması politikasını ve ortak mücadelesini öne çıkarma ve federal çözümü tutarlı bir şekilde savunma cesaretini gösterdi. Bugün AKEL, Kıbrıs’ın kurtuluşuna kadar mücadeleyi sürdürmenin tarihi sorumluluğunu omuzlarında taşıyor. Kıbrıs halkını Kıbrıs sorununun çözüme kavuşturma mücadelesinde hayal kırıklıkları ve zorluklar karşısında teslim olmamaya çağırıyoruz. Yeniden birleşme ve barış için umut ve mücadele ateşini hep birlikte güçlendirelim. Kıbrıslı Rumlara, Kıbrıslı Türklere, Ermenilere, Maronitlere ve Latinlere, gerçekten tüm halkına ait bir Kıbrıs için; Özgürlük, Demokrasi ve Yeniden Birleşme İçin mücadele ateşini hep birlikte güçlendirelim.

 

PREV

9 Haziran’da yapılan seçimlerin sonuçları hakkında AKEL Merkez Komitesi’nin açıklaması

NEXT

Kiriakos ve Sotiris Papalazaros kardeşler saygıyla anıldı