Home  |  Öncelikli Konular  |  İnsan Hakları

AKEL’e göre, insan hakları -bireysel özgürlükler ve sosyoekonomik haklar- evrensel, bölünmez, birbirini tamamlayıcı ve birbirine bağımlıdır. AKEL için insan haklarının korunması ve sürekli olarak savunulması eşitliğin, dayanışmanın ve özgürlüğün toplumu için mücadelenin ve vizyonun bir parçasıdır. Bu sosyoekonomik eşitsizlikleri ortadan kaldırmak için bir mücadeleyi ve aynı zamanda cinsiyet, milliyet, din, dil, engellilik, cinsel yönelim, kimlik ve cinsiyet özellikleri bazında ayrımcılıklara karşı mücadele etmeyi gerektirir.

Ayrımcılıklara, eşitsizliklere ve otoriterliğe karşı mücadele

İnsan hakları için mücadele ırkçılığa, cinsiyetçiliğe ve homofobiye, devletin otoriterliğine ve polis şiddetine karşı mücadele ve aynı zamanda çalışma, eğitim, barınma ve sağlık alanlarında hakları baltalayan bir ekonomik sisteme karşı mücadele demektir. Bize göre çağdaş sosyal hakların güvence altına alınması, demokratik özgürlüklerin pandemi nedeniyle orantısız kısıtlayıcı önlemlerden korunması, cinsiyet eşitliği ve LGBTİ bireyler aleyhine ayrımcılığın sona erdirilmesi, engelli bireylerin hakları, mülteci ve göçmenlerle dayanışma insan hakları için faaliyetlerimizde ve çalışmalarımızda en önemli önceliklerimizdir.

İnsan haklarının geliştirilmesi için çağdaş politikaların yaşama geçirilmesini talep ediyoruz

AKEL’in öneri ve talepleri:

  • Halkla istişarenin ardından ve bağımsız insan hakları uzmanlarıyla işbirliği içinde bir ulusal eylem planının benimsenmesi.
  • İnsan hakları ve ayrımcılıklara karşı mücadelenin okul müfredatlarında yer alması ve tüm kamu görevlilerine yönelik eğitim seminerlerinin kurumsallaştırılması.
  • Ayrımcılıkların ve şiddet olaylarının izlenmesi ve bunlara karşı mücadele için bir sistemin kurumsallaştırılması.
  • Tüm kurum ve kuruluşlarda kurumsal ırkçılığa karşı mücadele için eylem planlarının oluşturulması.
  • Irkçılık ve Ayrımcılıkla Mücadele Kurumu’nun yetki ve sorumluluklarının güçlendirilmesi.

Cinsiyet eşitliği

Cinsiyet eşitliği tüm toplumun önceliği haline gelmelidir. Çünkü bu bir gerçeklik değil, bir vizyon olmaya devam etmektedir. Bizim anlayışımızın temel bir farkı toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesini kadınlar ve erkekler arasında bir zıtlaşma ve çatışma olarak değil, insanın insan tarafından sömürüsünü, eşitsizliği, baskıyı, ataerkil yapıları ve bunlara eşlik eden anlayışları tekrar türeten sosyoekonomik sisteme karşı bir mücadele olarak yaklaşmamızdır.

AKEL toplumsal cinsiyet eşitliği, çalışma hayatında ve toplumda kadın hakları konularında Meclis’te öncü güç olmaya devam edecektir. Somut olarak taleplerimiz:

  • Tam, güvenli ve insana yakışır işlerle kadın işsizliğinin durdurulması.
  • Ücret eşitsizliğine karşı mücadele için etkin önlemler.
  • İşverenlerin hamile kadınlara yönelik keyfi tutumlarına karşı mücadele için denetimlerin yoğunlaştırılması, çalışan genç annelerin haklarının desteklenmesi ve korumalarının güçlendirilmesi.
  • Analık izninin bitmesinden sonra babalık izni alma imkânın sağlanması. Evlilik veya birlikte yaşama şartı aranmaksızın babalık izni verilmesi.
  • Ücretli ebeveyn izni planının hazırlanması.
  • Bir sosyal sorumluluk olarak anneliği ve aile sorumluluklarının eşit dağılımını destekleyen sosyal, politik ve kurumsal önlemler ve altyapılar.
  • Kıbrıs Cumhuriyeti’nin İstanbul Sözleşmesi’ne koyduğu çekincelerin yeniden incelenmesi de dâhil olmak üzere, kadına yönelik her türlü şiddeti önlemeyi ve bunlarla mücadele etmeyi hedefleyen önlemlerin benimsenmesi.
  • Eğitimde, medyada ve kurumlarda toplumsal cinsiyete ilişkin basmakalıp yargılara karşı yaygın mücadele için eylemler ve faaliyetler.
  • Kadınların kişiliğine ve cinselliğine yönelik hakareti suç kapsamına alacak şekilde Gazetecilik Etik Kurallarının çağdaşlaştırılması.
  • Kadınların cinsel ve üreme haklarının tamamen güvence altına alınması.
  • Bakanlar Kurulu’na yasal çerçeve önerileri sunma, eşitlik politikalarını izleme, değerlendirme ve raporlar sunma, hükümete ve devlet kurumlarına yükümlülüklerini ve aynı zamanda yapılan şikâyetler hakkında yürütme yetkilerini vurgulamak için eşitlik hakkında tüm kurum ve kuruluşları bir araya getirecek, yeterli kaynak ve personelle donatılacak, güçlü yetki ve sorumluluklara sahip olacak Birleşik Eşitlik Makamının oluşturulması.

Irkçılık ve yabancı düşmanlığına karşı mücadele

Mülteciler ve göç konusu tüm Avrupa toplumlarını ilgilendiren karmaşık bir konudur. Kesin olan tek şey mültecilere ve göçmenlere karşı ırkçılık ve yabancı düşmanlığının bir çözümü değil, sorunun bir parçasını teşkil ettiğidir. Bu konuda AKEL’in hareket ettiği nokta milyonlarca insanın yerinden, yurdundan ayrılmak zorunda kalmasına yol açan nedenlerdir: savaşlar ve dış müdahaleler, otoriter rejimlerin zulmü, yoksulluk, sefalet ve ekolojik yıkım. AKEL, hem tehlikede olan insanlara yönelik olarak pratikte dayanışmanın olması, hem de mültecilere ev sahipliği yapma sorumluluğunu paylaşma konusunda Avrupa ülkeleri arasında dayanışma olması için AB düzeyinde sığınma ve göç konularında farklı bir politikanın yaşama geçirilmesini talep etmektedir. Anastasiadis-DİSİ hükümeti Kıbrıs Cumhuriyeti’nin uluslararası ve Avrupa yükümlülüklerine, insan haklarına uygun politikaları oluşturup uygulama yerine, konuyu küçük politik hesaplarla yabancı düşmanlığını beslemek için kullanmaktadır. Yedi göçmen kadın ve kız çocuğunun öldürülmesi olayında dramatik bir biçimde ortaya çıktığı gibi, kurumsal ırkçılık ifadesini devletin ve kurumların işleyişinde bulmakta ve yabancı işlerin aşırı sömürüsü çok sıkça rastlanan bir olgu halindedir.

AKEL şunları talep etmeye devam edecektir:

  1. Göçmenleri ve mültecileri Kıbrıs Cumhuriyeti’ne giriş yaptıkları andan itibaren tüm hakları ve yükümlülükleri hakkında bilgilendirmek için kapsamlı bir programın uygulanması.
  2. Etkin uluslararası koruma, insana yakışır yaşam, mültecilerin ve iltica hakkı olanların topluma eşit entegrasyonu için gerekli tüm önlemlerin uygulanması.
  3. Devlet hizmetlerine erişimi sağlamak ve/veya iyileştirmek için pratik önlemlerin alınması.
  4. Şeffaf, adil ve sonuç verici bir göçmenlik politikası. Bunun için sömürgecilik döneminden kalmış ve zamanı geçmiş olan hukuki çerçevenin, hakları ve eşit entegrasyonu temel alan ve tüm göçmen emekçilerle aile fertlerinin haklarının korunmasına yönelik uluslararası sözleşmeyi içeren çağdaş demokratik bir çerçeveyle değiştirilmesi gerekmektedir.
  5. Göçmenlerin emek sömürüsüne karşı mücadele hedefiyle İstihdamda Eşit Muamele İlkesi Temelinde Yabancı İş Gücü İstihdam Stratejisi’nin yeniden gözden geçirilmesi.
  6. Cinsel ve/veya emek sömürüsü amacıyla yapılan insan ticaretine karşı mücadele için kurumsal çerçevede kararlı değişikliklerin yapılması ve bu ciddi suçun önlenmesi ve mağdurların korunmasının sağlanması.

LGBTİ bireylerin hakları insan haklarının bir parçasıdır

Tüm dünyada olduğu gibi yurdumuzda da cinsel yönelimleri ve cinsiyet kimlikleri nedeniyle binlerce insan şiddete, kurumsal ayrımcılıklara ve sosyal aşağılanmaya maruz kalmaya devam ediyor. Atılan adımlara rağmen, tüm düzeylerde katedilmesi gereken henüz çok yol var: hukuki çerçevede, devletin ve kurumların uygulamalarında, toplumun anlayışında. AKEL’in temel inancı LGBTİ bireylerin haklarının insan haklarının ayrılmaz bir parçası olduğu ve bu nedenle de her biri için doğumdan itibaren güvence altına alınması gerektiğidir.

Kamusal ve özel yaşamın tüm alanlarında (örneğin hukuki çerçeve, iş, eğitim, sağlık, spor, barınma, iltica, özel ve ailevi hayat) hukuki önlemler ve eylemlerden oluşan bütünlüklü bir ağı içeren LGBTİ Bireyler İçin bir Ulusal Eylem Planı’nı Kıbrıs’ın geliştirmesi ve uygulaması gerekmektedir. AKEL’in önceliklerinden bazıları:

  1. Homofobik ve transfobik nefret söylemine ilişkin hukuki çerçevenin güçlendirilmesi ve etkin bir şekilde uygulanması.
  2. Çalışma yaşamında ayrımcılıklara karşı mücadele.
  3. Evlat edinme ve tüp bebekte ayrımcılıklara son verilmesi.
  4. Cinsiyet kimliğinin yasal olarak tanınması.