Netanyahu hükümeti tüm bölge ve insanlık için tehdittir
Netanyahu’nun başında olduğu İsrail hükümeti sadece Filistin halkının katili değil, aynı zamanda bölgemizdeki tüm devletler ve halklar için de tehlike, dünya barışına ve güvenliğine yönelik bir tehdittir. Filistinlilere karşı soykırım devam eden İsrail’in bu kez Şam’daki İran Büyükelçiliği Konsolosluk bölümünü hedef alarak Suriye topraklarına yönelik saldırılarını tırmandırması bölgedeki diğer devletlerin de dahil olması, bölgesel çatışma ve tam bir yangın tehlikesine yol açmaktadır.
İsrail ordusu Gazze’de suç üstüne suç işlemeye devam ediyor. El Şifa hastanesinde yaşanan vahşetin ardından İsrail silahlı kuvvetleri, Kıbrıs üzerinden deniz yoluyla Gazze Şeridi’ne gelen insani yardımları dağıtan sivil toplum kuruluşu World Central Kitchen (WCK) üyelerini öldürdü. İsrail’in yeni İnsani yardımlara dahi saldıran İsrail’in canice eylemlerini Hristodulidis hükümetinin hala daha kınamamış olması pek çok şeyi gözler önüne sermektedir.
On binlerce sivili, kadın ve çocuğu katleden İsrail’in sürdürdüğü soykırım ve işlemeye devam ettiği suçlar karşısında insanlığın hiçbir şey yapmadan seyirci kalamayacağını AKEL bir kez daha vurgulamaktadır. Uluslararası toplum, İsrail’in BM Güvenlik Konseyi kararına ve Lahey Uluslararası Adalet Divanı’nın geçici kararına somut bir biçimde uymasını etkin bir şekilde talep etmeliydi. Avrupa Birliği de Netanyahu hükümetine arka çıkma yerine, İsrail ile Ortaklık Anlaşmasını askıya almış olmalı ve İsrail’e yaptırımlar ve silah ambargosu uygulaması gerekirdi.