NATO’nun sadece geçmişi değil, bugünü de sorun

 

Temmuz ayının ve kara yıldönümlerinin ortasında DİSİ Kıbrıs’ın NATO’ya katılımı konusundaki görüşünü bir kez daha gündeme getirdi. Bu konuda DİSİ Basın Sözcüsü’nün açıklamaları ve parti eski Genel Başkan Yardımcısı’nın basında yayınlanan röportajıyla, DİSİ sadece Kıbrıs halkının tarihi ve duygularıyla değil, aynı zamanda yurdumuzun çıkarlarıyla da çatışan malum ideolojik takıntılarına geri dönüyor. İhanetin yerli failleri hakkındaki tarihi gerçeği silmek istemeleri yetmiyormuş gibi bir de ihanet ve trajedinin manevi sorumluları hakkındaki gerçeği de Kıbrıs’ın hafızasından silmek istiyorlar. Ancak NATO’nun sadece geçmişi değil, bugünü de sorundur.

 

Acaba Türkiye’nin Ege’de Yunanistan’a yönelik saldırgan tavırlarının NATO’nun desteğiyle geliştirildiği konusunda DİSİ’de herhangi bir kuşku mu var? Türkiye’nin Kıbrıs’ta, Suriye’de ve Irak’ta işgalci güç olmasını görmezden gelerek, NATO’nun her şekilde onu yatıştırmaya devam ettiğinden şüpheleri mi var? NATO’nun Erdoğan’ı memnun etmek için NATO harekât haritalarından Kıbrıs Cumhuriyeti’nin adını silip, haritalardaki isimleri bile değiştirmeye istekli olmasından DİSİ’dekiler hiçbir sonuç çıkarmıyorlar mı? Acaba DİSİ de Cumhurbaşkanı Hristodulidis gibi, NATO’nun son toplantısının Kıbrıs sorunu için bir “dönüm noktası” olduğunu mu düşünüyor ve sonuçta Kıbrıs sorunun sözünün bile edilmediğini fark etmedi mi? Ve son olarak, NATO üyesi olan Türkiye tarafından tehdit edilen Kıbrıs’ın güvenliğini NATO nasıl garanti edecek?

 

Her hâlükârda, Hristodulidis hükümetinin ve hükümeti destekleyen partilerin bu konuda tutumlarını ortaya koymaları gerekmektedir.