Kıbrıs sorunuyla ilgili gelişmeler hakkında AKEL Merkez Komitesi’nin açıklaması
AKEL Merkez Komitesi 20 Ocak 2017 Cuma günü gerçekleştirdiği Plenum toplantısında Kıbrıs sorunuyla ilgili son gelişmeleri ele aldı ve gerçekleştirdiği tartışmanın ardından şu sonuçlara ulaştı:
- AKEL Merkez Komitesi bütün bu dönem boyunca Parti liderliği tarafından ortaya koyulan ve partinin kongre kararlarında da yıllardır belirtilen tezleri dayanak alan tutumların doğru olduğu değerlendirmesini yapmaktadır.
- Cumhurbaşkanı Anastasiadis’in üzerinde anlaşmaya vardığı ve Cenevre konferansı sonucuna varan sürece ilişkin olarak Parti’nin ortaya koyduğu tezin doğru olduğu değerlendirmesini yapmaktadır.
- AKEL, varılan anlaşmanın bazı olası tehlikeleri içerdiği ve daha iyi tutumların ortaya koyulmuş olabileceği değerlendirmesini yapmaktadır. Tüm bunlara rağmen, artık varılan anlaşmayla, yapıcı ve sorumlu işlev görmeyi tercih etti, Cumhurbaşkanı’nı perspektifleri değerlendirmeye ve olası tehlikelere karşı koymak için gerekli adımları atmaya çağırdı. Ayrıca müzakerelerde özlü boyutlarda sorunlara yol açılmaması için sürece ilişkin henüz çözüme kavuşturulmamış olan hususların zamanında ve tam olarak çözülmesi yönünde Cumhurbaşkanı’na çağrıda bulundu.
- Cenevre sürecinin sonuçları iki taraf arasında var olmaya devam eden anlaşmazlıklar nedeniyle bir anlaşmaya varılmasının çok zor olacağına dair ifade etmiş olduğumuz değerlendirmeyi teyit ettiler.
- Anlaşmaya varılmasının sağlanamamasından bağımsız olarak, Cenevre süreci üç noktada şu sonuçları verdi:
- Toprak konusunda iki tarafça haritalar sunuldu. Kıbrıstürk tarafının başlangıç önerisinin, büyük oranda toprağın Kıbrısrum yönetimi altına dönmesini öngörmesine rağmen, tatmin edici olmadığı bir gerçektir. Haritaların sunulması belirlenen hedeflere sıkı müzakerelerle toprak bağlığında anlaşmaya varılmasının başarılmasının perspektiflerini yaratmaktadır ve bu, örneğin mülkiyet gibi, diğer açık konularda da anlaşmaya varılmasına yardımcı olacaktır.
- Cenevre konferansı garantiler ve askersizleştirmeyi içeren güvenlik konuları hakkında özlü görüşmenin başlangıç noktasını teşkil etti. Bu konuda tarafların başlangıç tezlerinin birbirlerine zıt olduğu çok iyi bilinmektedir. Mevcut garantiler sisteminin geçmişe yapışıp kalma olduğu yönünde BM Güvenlik Konseyi ve Avrupa Birliği üyesi çok sayıda devletin ifade etmiş oldukları tezlerle ve Türkiye’nin doğrudan katılımıyla bu konunun artık resmen görüşülmesi olumlu sonuca ulaşılması açısından temkinli bir iyimserlik yaratmaktadır. Sıkı çalışmayla ve bu yönde sunulan her desteğin değerlendirilmesiyle bu başarılabilir.
- İkincil önemde konularla ilgili olsa da, Yönetim başlığında da ilerleme sağlanması başarıldı.
- Siyasal güçlerin yaptıkları farklı okumalardan ve değerlendirmelerden bağımsız olarak, müzakerelerin devam etmekte olması bir gerçektir. Dikkatimizi buna odaklamalıyız. Her şey müzakerelerde belli olacaktır. İlgili her tarafın niyetleri, tezleri ve önerileri müzakerelerde belli olacaktır. Türkiye’nin niyetleri de müzakere masasında değerlendirilecek ve belli olacaktır. Üzerinde anlaşmaya varılacak bir çözüme ulaşmayı başarıp başaramayacağımız müzakerelerde belli olacaktır.
- Bazı siyasal güçlerin yapmaya devam ettiği şekilde iddialar ve suçlamalar savurma mantığını AKEL’in izlemesi söz konusu değildir. Her birimizin yurtseverliği, ciddiyeti ve sorumluluğu ne kadar sık ve güçlü bağırmasına, ya da yurtseverlik hakkında öne sürdüğü iddialara göre belirlenmez.
- Kıbrıs sorununda tehlikeler mevcuttur ve herkesin bazı endişelerinin olması makul bir şeydir. Ancak tehlikeler ve endişeler sadece kötü bir çözüm ihtimalinden kaynaklanmamaktadır, aynı zamanda Kıbrıs’ta Türkiye’nin varlığının kalıcılaşması ve taksimin sürüp gitmesinden de kaynaklanmaktadır. Defakto bölünmeden, Türkiye’nin işgalinin varlığından kurtulmayı istiyoruz ve bu da mevcut koşullarda adil, yaşayabilir ve işler bir çözümle başarılabilir.
- Çözüm sadece müzakereler aracılığıyla başarılabilir. Müzakerelerde ilkeli tezlerde tutarlı ve istekli olmak, ama aynı zamanda da gerçekçi olmak gereklidir.
- AKEL’in tezleri vardır ve gelişmeleri bu tezler temelinde değerlendirmektedir. Ve AKEL üzerinde anlaşmaya varılan çerçevede çözümün başarılmasını gerçekten hedeflediği ve arzuladığı için, farklı görüşleri olduğunda da, somut öneriler sunarak, yapıcı ve yaratıcı olmaya devam edecektir. Sadece reddederek ve sürekli olarak tehlike tellallığında bulunarak, hiçbir sorun çözülmemiştir ve çözülemez.
- Kıbrıs sorununda üzerinde anlaşmaya varılacak, iki bölgeli iki toplumlu bir federasyon çerçevesinde ülkeyi ve halkı kurtaracak ve yeniden birleştirecek bir çözümün başarılması için AKEL ciddiyet, sorumluluk ve yurtseverlikle çalışmaya devam edecektir.
- AKEL Kıbrıslırumların ve Kıbrıslıtürklerin müzakereleri ve çözümün başarılması çabalarını destekleyen etkinliklerini selamlamaktadır. Kıbrıslırumların ve Kıbrıslıtürklerin ortak mücadelesi çözüm perspektifini güçlendirmekte ve halkımızın birleşik ve özgür ortak vatanda barış içerisinde bir arada yaşaması mesajını güçlü bir şekilde göndermektedir.
21.1.2017