Kıbrıs başarabilirsin!
Genç nesillere olan borcumuzu hissederek, bu Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde önümüzdeki temel sorular şunlardır:
Değişim mi yoksa şimdiki gibi devam mı?
Yetenekli, temiz, dürüst ve yolsuzluklara karşı mücadele etmekte kararlı olanların ülkemizi yönetmesini mi istiyoruz yoksa ülkemizi skandallara, hakkaniyetsizliğe ve itibarsızlığa sürükleyen bir hükümetin başaktörlerinin yönetimde kalmaya devam etmelerini mi istiyoruz?
Modern bir Avrupa toplumu olarak Kıbrıs’a ve mücadelesine dostlar kazandıran, ilkeli, çok boyutlu ve etkin bir dış politika mı istiyoruz yoksa NATO’ya katılma senaryolarıyla ülkenin yolundan sapmasını mı istiyoruz?
Kıbrıs sorununu tekrardan çözüm sürecine girmesini mi yoksa bizi taksime sürükleyen çıkmazın devam etmesini mi istiyoruz?
Sürdürülebilir kalkınmaya dayalı ve halkın çoğunluğuna refah sağlayacak bir ekonomi mi yoksa ayrıcalıklı bir azınlığı haksız yere zenginleştirme politikasının devam etmesini mi istiyoruz?
Yurdumuzda eğitim ve genç nesiller için vizyon sahibi bir hükümet mi yoksa kamusal eğitimi değersizleştirerek çocuklarımızı denek haline getiren bir hükümetin devamını mı istiyoruz?
Çalışma yaşamında, kamu sağlığında, savunmasızların korunmasında sosyal duyarlılıkları olan ve insan merkezli politikaların uygulanmasını mı yoksa her türlü sosyal kazanıma saldıran politikaların devamını mı istiyoruz?
Sürdürülebilir kalkınmayı ve yaşadığımız çevrenin korunmasını esas alan politikaların uygulanmasını mı yoksa bir avuç azınlığın kârını tüm halkın çıkarından üstün tutan politikalarla devam etmeyi mi istiyoruz?
Devletin, kurumlarının ve kamu yönetiminin ilerici modernleşmesini mi yoksa kurumların altının oyulmasına ve hukuk devletinin zarar görmesine devam edilmesini mi istiyoruz?
Bu Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde önümüzdeki temel soru şudur:
Değişim mi yoksa şimdiki gibi devam mı?
Eğer cevap değişim ise o zaman bunun için tek yol:
Gelin bize katılın, birlikte değişimin öncüleri olalım.
* * *
Ülkemiz bölünmüş bir durumda olmaya devam ettiği ve taksim pusuda beklediği sürece, memleketimizin yeniden birleşmesi ve özgürleşmesi gerçekleşmediği sürece ülkemiz için hiçbir vizyon tamamlanamaz.
Taksim kâbusu sadece üzerinde mutabık kalınanlara bağlılık, müzakere müktesebatında tutarlılık ve Kıbrıs sorununu çözmek için son adımı atmak için kararlılık ve samimi irade ile önlenebilir.
Çok kritik bir dönüm noktasındayız. Müzakerelerin Crans Montana’da kalınan yerden yeniden başlatılmasını hedefleyerek bir an önce harekete geçmezsek, Mağusa’da, deniz bölgelerinde ve işgal altındaki bölgenin Türkiye’ye entegrasyonunda ilerleyen silindir nihai taksime yolu açacaktır.
Müzakere masasına dönmemizi sağlayacak koşulları yaratmak için çalışacağız. Bu sadece diplomatik hareketlerle başarılamaz. Kıbrıslıtürklerin çoğunluğunun güvenini kazanarak, doğal gazı, AB mekanizmalarını ve Ankara protokolünü değerlendirerek, barışın organik koşullarının yaratılması Kıbrıs sorununun çözümü çabasında belirleyici rol oynayabilir.
Türkiye’nin iki devlet ve egemen eşitlik konusundaki ısrarına rağmen, siyasi eşitliğin olacağı iki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümü için üzerinde mutabık olunan zemini, müzakere sürecinin müktesebatını ve Guterres çerçevesi mutlak bir tutarlılıkla koruyacağız.
Sadece bu şekilde memleketimizin yeniden birleşmesini sağlayabiliriz. Tek egemenliği, tek uluslararası kimliği ve tek vatandaşlığı olacak bir devlete ancak bu şekilde ulaşabiliriz. Garantilerin kaldırılmasını, yabancı orduların adadan ayrılmasını ve Kıbrıslıların tümünün insan haklarının güvence altına alınmasını ancak bu şekilde başarabiliriz. Kıbrıs’ın ve çocuklarımızın geleceğini sadece bu şekilde güvence altına alabiliriz.
Kıbrıslırumlar ve Kıbrıslıtürkler arasında yeniden yakınlaşma için şunları öneriyoruz:
- İki toplumlu temaslar ve faaliyetler
- Kıbrıs sorunu için Teknik Komitelerin yeniden faaliyete geçirilmesi, çalışmalarına siyasi destek sağlanması ve gerektiği takdirde yeni Teknik Komitelerin kurulması
- Eğitim programları çerçevesinde çok kültürlülüğün, işbirliğinin, karşılıklı anlayışın, Kıbrıslırumların ve Kıbrıslıtürklerin barış içerisinde bir arada yaşama kültürünün geliştirilmesinin teşvik edilmesi. Öğretmenler ve öğrencilerin iletişimi ve işbirliğine ilişkin iki toplumlu programların sürdürülmesi ve güçlendirilmesi.
- Kıbrıs Cumhuriyeti’nin eşit vatandaşları olarak Kıbrıslıtürkleri ilgilendiren konularda devlet dairelerinin hizmetlerinin takibi ve koordinasyonundan sorumlu olacak ve Kıbrıslıtürklerin meseleleriyle ilgilenecek bir büronun oluşturulması. Bu büro bireysel sorunların çözümüne ve kamusal alanda Kıbrıslıtürk yurttaşların aleyhine olası ayrımcılıkların ortadan kaldırılmasına katkıda bulunma olanağına sahip olacaktır.