Karşı Karşıya Olduğumuz Tüm Sorunları Aşmanın Tek Yolu Kıbrıs Sorununun Çözümünden Geçer
AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu adadaki BM Barış Gücü’nün görev süresinin 31 Ocak 2020’ye kadar uzatılmasını BM Genel Sekreteri’nin önermesinden duyulan memnuniyeti dile getirdi.
Kiprianu, Genel Sekreter’in daha önceki raporunda da işaret ettiği statükonun, yani çözümsüzlüğün yaşayabilir olmadığı konusunda ortak anlayış olduğunu ve sonuçsuz süre giden bir sürecin artık geride kaldığını anlamlı bir şekilde tekrarladığını ve tarafları mevcut istişare sürecine yapıcı, yaratıcı ve gerekli aciliyeti göstererek katılmaya tekrar çağırdığını dile getirdi. Andros Kiprianu, ayrıca zarara uğrayan güvenin sağlanması ve BM desteğiyle diyaloğun yeniden başlaması için iki lidere tek yanlı dahi olsa net hareketlerde bulunmaları çağrısını yaptığını söyledi.
AKEL Genel Sekreteri, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde Türkiye’nin tahrikleri konusunda BM Genel Sekreteri’nin bir kez daha öze ilişkin bir tutum ortaya koymayıp, gelişmeleri endişeyle izlediğini tekrarlamakla yetindiğini ve taraflardan gerilimin daha fazla arttırılmasından kaçınılmasına ve ortadan kaldırılmasına yönelik ciddi çabalarda bulunmalarını istediğini kaydetti. Kiprianu, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs’ın doğal kaynaklarından iki toplumun da yararlanması ve bu kaynakların Kıbrıs sorununa karşılıklı kabul edilebilir ve kalıcı bir çözüm bulunması için taraflara güçlü bir motivasyonu teşkil etmesi gerektiğinin altını çizdiğini belirtti.
Andros Kiprianu, Türkiye’nin Kıbrıs MEB’indeki hareketlerine karşı AB tarafından alınması beklenen önlemler hakkında bir gazetecinin sorusuna yanıtında, AB tarafından alınması beklenen önlemler konusundaki gelişmelerin başta hükümet ve özellikle Dışişleri Bakanı olmak üzere herkesi düşündürmesi gerektiğini söyledi. Kiprianu, Kıbrıs’ın MEB’inin zırhlandırıldığına ve kimsenin sorunlara yol açamayacağına dair hükümettekilerin dediklerinin adeta kâğıttan bir kule gibi çöktüğünün görüldüğüne işaret etti. AB’deki ortakların Türkiye’ye karşı ciddi önlemler alacakları konusunda AKEL’in daha başından itibaren şüphelerini dile getirdiğini ve bugün de sözü edilen önlemlerin Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı tarafından son dönemde sözü edilenlerle hiçbir ilişkisi olmayan ve yetersiz önlemler olduğunu vurguladı.
Kiprianu, hükümetin yapması gerekenin BM’ye, AB’ye ve başka yerlere net bir mesajı gönderecek inisiyatifler olması gerektiğini dile getirdi ve bu mesajda da Türkiye’nin tahriklerine son vermesiyle müzakerelerin derhal yeniden başlamasına, Kıbrıslıtürklerin Kıbrıs’ın doğal zenginliklerindeki haklarına saygı göstermeye ve mümkün olan en kısa sürede anlaşmaya varma hedefiyle BM Genel Sekreteri’nin bizzat kendisinin istediği şekilde yoğunlaştırılmış müzakerelere katılmaya hazır olunduğunun vurgulanması gerektiğini ifade etti.
Kiprianu, bugün karşı karşıya olduğumuz tüm sorunları aşmanın tek yolunun Kıbrıs sorununun çözümünden geçtiğini kaydetti.