Zor ve karmaşık bir duruma karşı koyabilmek için iyi, ortalama ya da kötü bir plan yapılabileceğini ama en kötüsünün de hiçbir planın olmaması olduğunu dile getiren Hristofidis, uzaktan eğitimin yaklaşık iki aydır başladığını ancak hala daha ciddi boşlukların var olmaya devam ettiğini ifade etti. Uzaktan eğitim için şart olan bilgisayarlara ya da tabletlere hala daha binlerce çocuğun sahip olmadığını ve bu zamanın kayıp bir zaman olduğunu kaydeden Hristofidis, öğrencilerin en hassas parçası olan engelli çocuklara da yönelik olarak eğitimcilerin ortaya koyduğu takdire değer çabalar dışında ne yazık ki bakanlığın bu alana yönelik ayrı bir plan ve somut yönergeleri hala daha sunmamış olduğunu dile getirdi.

Hristofidis, lise 3’üncü sınıf dışındaki öğrencilerin ve ailelerinin özellikle sınavlarla ilgili ne yapılacağının hala daha açıklanmadığı için endişe içerisinde olduklarını belirtti. Hristofidis, okulların yeniden faaliyete geçmesine ve okullarda sağlığın güvence altına alınmasına yönelik bütünsel bir planın henüz açıklanmadığını söyleyerek, okulların yeniden faaliyete geçmesi için önce eğitimcilerin okullara dönmesi gerekeceğinin altını çizerek bunun ne zaman olacağını, mevcut çok özel koşullarda okulların hazırlığının nasıl yapılacağını ve hangi sağlık önlemlerinin alınacağını sordu. Okulların normal işleyişinin ve bütün çocuklar için eğitimin sürmesinin sağlanması için Eğitim Bakanlığı’nın en kısa zamanda bütünlüklü bir planı sunmasını bekleyen AKEL’in bugüne kadar pek çok somut öneri ve görüşü Eğitim Bakanlığı’na sunduğunu ve en iyi sonuca ulaşılmasına katkıda bulunmak için samimi bir diyaloğa hazır olduğunu ifade etti.