Home  |  Açıklamalar   |  Irkçılıkla, yabancı düşmanlığıyla kariyer yapmaya devam edebileceklerini düşünenlerin yapacakları tek şey neofaşizmin değirmenine su taşımak olacaktır

Irkçılıkla, yabancı düşmanlığıyla kariyer yapmaya devam edebileceklerini düşünenlerin yapacakları tek şey neofaşizmin değirmenine su taşımak olacaktır

 

 

AKEL Milletvekili ve Meclis İçişleri Komitesi Başkanı Aristos Damianu “Irkçılıkla, yabancı düşmanlığıyla, kendinden farklı olana karşı düşmanca söylemlerle siyasi kariyer yapmaya devam edebileceklerini düşünenlerin yapacakları tek şey neofaşizmin değirmenine su taşımak olacaktır” dedi.

 

Meclis İçişleri Komitesi’nin toplantısında göçmen ve mülteci akışının yönetimi konusunu görüştüklerini söyleyen Damianu, Komite olarak bunu ilk kez yapmadıklarını, son iki yıl boyunca bu konuyu sistematik olarak ele aldıklarını belirtti.

 

“Önceki günlerde yaşanan olayların utanç verici olduğunu defalarca söyledik ve kınadık. Artık sorulması gereken soru şu; yapıları, işlemleri ve süreçleri iyileştirmek ve hepsinden önemlisi kafa yapılarını, anlayışları ve tutumları değiştirmek için nasıl ilerleyeceğiz? Eğer “Yunan olmayan herkes barbardır” sözü Kıbrıs toplumunda hâkim olursa o zaman biz de barbarlıkta suç ortağı oluruz” diyen Aristos Damianu “AKEL olarak biz, göçmenler meselesi diye adlandırılan bu karmaşık sorunla ilgili olarak, başta İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Eğitim Bakanlığı ve Sosyal Yardım Müsteşarlığı olmak üzere birçok bakanlık ve dairenin katılımına, çok katmanlı faaliyetlere ihtiyaç olduğuna inanıyoruz” diye ekledi.

 

Kimse sınırların açık olmasını istemediğini ama aynı zamanda yarı işgal altındaki bir ülkede, Kıbrıs Cumhuriyeti’nde, demokratik bir devlet olarak uluslararası hukuka ve insan haklarına saygı duyulması gerektiğini belirten Damianu, “bu nedenle de biz dört düzeyde ele alarak göçmenler meselesine yaklaşıyoruz. Birincisi, mültecileri kabul eden ilk sıradaki devletlerden biri olarak olarak yükümlülüklerimizle ilgili prosedürler var ve bu konuda önceki hükümetin sorumlulukları söz konusu, çünkü onlar, insanların Orta ve Kuzey Avrupa’ya yayılmasına izin vermeyen Dublin’i sorgusuz sualsiz kabul ettiler” dedi.

 

Bu durumda başvuruların hızla incelenmesi ve işlem sürecinin tamamlanması gerektiğini kaydeden Damianu, bunun sonucunda iki büyük ihtiyacın daha ortaya çıktığına işaret ederek, bunun da kaderin Kıbrıs’a getirdiği tüm insanlar için kapsayıcı politikaların uygulanması süreci olduğunu sözlerine ekledi.

 

Kıbrıs Cumhuriyeti’nde yasal olarak kalma hakkına sahip olanlar için, bugün mevcut olmayan yatay sosyal entegrasyon ve katılım politikalarının yaşama geçirilmesinin gerektiğini vurgulayan Aristos Damianu, Kıbrıs Cumhuriyeti’nde kalma hakkına sahip olmayan kişiler için de gönüllü olarak Kıbrıs’tan geldikleri yerlere geri dönmeleri için sonuç verici prosedürlerin olmasının önemine işaret etti.

 

Kısa bir süre önce Hloraka ve Limasol’da yaşanan ırkçı saldırıların azmettiricilerinin olduğunu belirten AKEL Milletvekili Aristos Damianu, “Irkçılıkla, yabancı düşmanlığıyla, kendinden farklı olana karşı düşmanca söylemlerle siyasi kariyer yapmaya devam edebileceklerini düşünenlerin yapacakları tek şey neofaşizmin değirmenine su taşımak olacaktır” diye konuştuktan sonra “Kıbrıs böyle bir kaderi hak etmiyor. Demokratik cephe partilerinin yükümlülüğü Cumhuriyeti, meşruiyeti ve insan haklarını savunmaktır” diyerek sözlerini tamamladı.

 

PREV

AKEL Heyeti ırkçı saldırıların yaşandığı Hloraka köyüne gitti

NEXT

Kıbrıs'ın CERN'e tam katılımı şart