Erdoğan’ın açıklaması Türk şovenizminin ve yayılmacılığının bir ifadesidir ve Kıbrıs halkının duygularını vahşice tahrik etmektedir

 

Erdoğan’ın Kıbrıs hakkındaki açıklaması Türk şovenizminin ve yayılmacılığının bir ifadesidir ve 1974’te darbe ve istilayla Kıbrıs aleyhine işlenen çifte suçun ve 50 yıldır devam eden Türkiye’nin işgalinin olumsuz sonuçlarına maruz kalan Kıbrıs halkının duygularını vahşice tahrik etmektedir. Bu kışkırtıcı açıklama ayrıca uluslararası hukukun ve BM Güvenlik Konseyi kararlarının açıkça hiçe sayılması anlamına gelmektedir. Bu aynı zamanda Kıbrıs sorununa ilişkin müzakerelerin yeniden başlatılması yönünde yürütülen çabalara da zarar vermektedir.

 

İşgalci gücün liderinin açıklamasını AKEL kınamakta ve işgalle, taksimle veya vatanımızın bağımsızlığına ve özgürlüğüne karşı olan başka senaryolarla Kıbrıs halkının asla uzlaşmayacağını güçlü bir şekilde vurgulamaktadır. Kıbrıs sorununun üzerinde mutabakata varılan zemin ve çerçevede çözümüyle gerçekleşebilecek olan yurdumuzun bağımsızlığı ve yeniden birleşmesi değişmeyen hedefimizdi ve öyle olmaya da devam etmektedir. Bu nedenle AKEL, müzakerelerin 2017’de kesintiye uğradığı yerden Guterres Çerçevesi temelinde ve varılan tüm yakınlaşmalara saygı gösterilerek yeniden başlatılması hedefine odaklanmış durumdadır.