Home  |  Açıklamalar   |  Erdoğan kabul edilemez görüşlerini ne kadar tekrarlasa tekrarlasın Kıbrıs halkı tarafından asla kabul edilmeyecekler

Erdoğan kabul edilemez görüşlerini ne kadar tekrarlasa tekrarlasın Kıbrıs halkı tarafından asla kabul edilmeyecekler

 

AKEL Basın Sözcüsü Yorgos Kukumas yaptığı açıklamada, Tayyip Erdoğan’ın kabul edilemez görüşlerini ve iddialarını ne kadar tekrarlarsa tekrarlasın, bu görüş ve iddiaların Kıbrıs halkı tarafından asla kabul edilmeyeceğini ve bunların uluslararası hukukla ve BM Güvenlik Konseyi kararlarıyla hiçbir şekilde bağdaşmadığını belirtti.

 

Kukumas “Türkiye Cumhurbaşkanı tarafından BM Genel Kurulu kürsüsünde dün de tekrarlanan, işgal altındaki bölgedeki hukuka aykırı varlığının tanınması ve adamızda iki devletli çözüm talebi sadece Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ve Kıbrısrum Rum toplumunun tutumuyla çelişmekle kalmayıp, aynı zamanda tüm uluslararası toplumun, BM’nin ve Avrupa Birliği’nin daimî tezlerinin yanı sıra uluslararası hukukun temel ilkeleri ile de çelişmektedir” dedi.

 

“Tayyip Erdoğan’ın federasyon çözümü hedefinin terk edilmesi yönündeki girişimi BM’ye ve Kıbrıs’taki Barış Gücü’ne karşı yeni sözlü saldırısıyla bir araya gelip, görüşmelerin yeniden başlatılması için ortaya koyulan çabaların ve adadaki güvenliğin altını oymaktadır” diye konuşan Yorgos Kukumas işgalci güç liderinin provokatif ve kışkırtıcı tutumlarını AKEL’in kınadığını belirtti.

 

AKEL Basın Sözcüsü Yorgos Kukumas, işgalci gücün ve Kıbrıstürk liderliğinin taksimci planlarını geçersiz kılmanın en etkin yolunun -uluslararası toplum tarafından da desteklendiği gibi- siyasi eşitliğe dayalı iki bölgeli, iki toplumlu federasyon hedefiyle görüşmelerin 2017’de kesintiye uğradığı noktadan ve müzakere müktesebat ile Guterres Çerçevesi temelinde yeniden başlatılması çabasına odaklanmak olduğunu vurguladı.

 

PREV

Irkçılığın olmayacağı kapsayıcı bir toplum için Avrupa Siyasi Partiler Şartı'nı diğer siyasi partilerin de kabul etmeleri için AKEL’den girişim

NEXT

Ateşkes Azerbaycan'ın Ermenilere karşı etnik temizlik stratejisinde sadece bir ara olmamalıdır