EDON 31. Gençlik ve Öğrenci Festivali’nde AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun Konuşması
EDON’un 31. Gençlik ve Öğrenci Festivali’nde bu yıl da birlikteyiz. Hepimize gurur, iyimserlik ve umut veren bu büyük buluşmada yine birlikteyiz.
Festival kapısından her geçişimizde bir o kadar bildik ama aynı zamanda bir o kadar da farklı ve yeni şeyler görüyoruz. Bunun için umuttan söz ediyoruz. Çünkü Kıbrıs’ı yarım isteyenlerin dayattıklarına karşı siz genç nesiller, Halk Hareketi Gençliği Yeşil Hat’ı lağvediyorsunuz ve barışçıl geleceği birlikte hazırlıyorsunuz. Hiçbir şeyin Kıbrıs’ta barışı engelleyemeyeceği mesajını gönderiyorsunuz.
Bu festivalin hazırlığı ve gerçekleştirilmesi için ortaya koyduğu yoğun çalışmadan dolayı AKEL Merkez Komitesi adına EDON’u tebrik ederiz. Anthias bir düşünce için mücadele eden boyun eğmez halk için mısralarını yazdığında, aklında yurdumuzun bütün gençleri için layık oldukları geleceği talep etmeye devam eden, boyun eğmeyen öncü gençliğin, EDON’un olduğundan eminim. Aklında asla teslim olmayan, direnen, mücadele eden EDON’un mücadeleci gençliğinin olduğundan eminim.
Uluslararası ekonomik krizin ve ülkeden gelmiş geçmiş en fazla gençlik düşmanı hükümetin, Anastasiadis-DİSİ hükümetinin dayattığı kemer sıkma politikalarının hesabını gençliğe ödetmek istiyorlar. Bugün Kıbrıs’ın gençleri için kesin olarak belirgin olan tek şey belirsizliktir; yüksek düzeydeki işsizlik, kişisel sözleşmelerle iş, sınırsız sömürü, düşük ücretler, yüksek fiyatlar ve kiralardır.
Brecht’in yazdığı gibi “yine şanlı dönemlerden söz ediyorlar…”, ancak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sandıkları kapanır kapanmaz, sonuçta krizin ve borçların hala devam ettiğini ilan ettiler. Kooperatifçiliği dağıttılar, milyarlarca avroluk bedeli gelecek nesillerin sırtına yüklediler. Kooperatifçiliğin durumu beş yıl boyunca yalan söylediler. Sonuçta iflas ettirdiler. Ve yine yalan söylemeye devam ettiler. Daha öncesinde görülmemiş ilginin olduğunu, çok iyi teklifler yapıldığını söylediler. Sonuçta vardıkları anlaşmayla kooperatif bankalarını yok pahasına satıyorlar ve üstüne üstlük bir de bunun da bedelini ödüyoruz. 2,6 milyar Avro da teminat veriyoruz. Kooperatif bankaları hakkında Anastasiadis-DİSİ hükümetinin aldığı kararlar ve ortaya koyduğu tutumlar Kıbrıs halkına yaklaşık 8 milyar Avroya mal oldu.
İşte böyle yönetiyorlar; üstünkörü, otoriter ve keyfi bir biçimde… Ve günün sonunda kendilerinin kırıp döktüklerinin bedelini halkın ödemesini istiyorlar. Yaptıklarının sorumluluğunu üstlenip, hesabını vereceklerine, sorumluluklarını ve yaptıklarının bedelini başkalarının sırtına yüklemeye çalışıyorlar.
Kimseyi dinlemiyorlar, kimsenin görüşünü dikkate almıyorlar. Aldıkları kararların sonuçları siyasi olarak kendilerini zora soktuğunda, malum reçetelerine, çarpıtmalara ve şantajlara başvuruyorlar. Onların bu yöntemler, tehditleri AKEL’e sökmez! Biz onların emellerine değil, halkın çıkarlarına hizmet ediyoruz.
Onlar şanlı dönemlerden söz ediyorlar, gazino ve yüksek binalar dikiyorlar, pasaportlar satıyorlar ama gençleri kişisel sözleşmelere ve Orta Çağ’ın çalışma koşullarına mahkûm ediyorlar. Şanlı dönemlerden söz ediyorlar ama insanları hastanelerde yavaş yavaş ölmeye mahkûm ediyorlar. Şanlı dönemlerden söz ediyorlar ama sosyal devletin güdükleştirildiği koşullarda aileleri 800-1000 avroyla ayı çıkarmaya mahkûm ediyorlar.
Onlar şanlı dönemlerden söz ediyorlar ama neofaşizm canavarının sırtını sıvazlayıp, yurdumuzun ihanete ve istilaya uğramasına yol açanları göklere çıkarıyorlar. Tekrar şanlı ulustan söz ediyorlar ama iki bölgeli iki toplumlu federasyonla yeniden birleşme yerine iki ayrı devlet çözümünü dahi düşünmemiz gerektiğinden dem vurmaya başladılar. Cumhurbaşkanı Anastasiadis’in ülke ve genç nesiller karşısında sorumluluğu var. Tarihe Taksim’in Cumhurbaşkanı olarak geçmeme sorumluluğu var. Türkiye’de seçimler bitti, herkes Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin yıllardır var olan tezler ve BM Genel Sekreteri’nin sunduğu çerçeve temelinde görüşme masasına nasıl dönüleceğine odaklanmalıdır. Ulusal Konsey’in yıllardır var olan kararlarını temel alacak bir çözüme en kısa sürede nasıl ulaşacağımıza odaklanmalıdır.
Sayın Lute’un yakında Kıbrıs sorunuyla ilgili istişarelere başlaması bekleniyor. Biz görevini başarıyla sonuçlandırmasını diliyoruz. Bu, ağırlıklı olarak Türkiye’ye bağlıdır. Ancak Sayın Anastasiadis’in duruşuna da bağlıdır. Sayın Anastasiadis’ın yanıtı net ve ikna edici olmalıdır. AKEL özlü müzakerelerin yeniden başlamasının şart olduğu görüşünde ısrar etmektedir. Hedef, üzerinde anlaşmaya varılacak çözüme en kısa sürede ulaşmaktır. Hedef, nasıl olursa olsun, her hangi bir çözüme değil; Ulusal Konsey’in yıllardır var olan kararlarını temel alacak bir çözüme, bizi işgalden ve garantilerden kurtaracak bir çözüme ulaşmaktır. Hedef, Kıbrıs’ın bütün evlatlarının birlikte, barış ve güvenlik içerisinde yaşamalarına izin verecek bir çözüme en kısa sürede ulaşmaktır.
Yurtsever ve sorumlu bir parti olarak, Partimiz, Kıbrıs’ı özgür ve yeniden birleşmiş olarak görmeyi isteyen Kıbrıslıtürk yurttaşlarımızla birlikte, yılmadan ve sürekli bir şekilde, bu yönde çalışmaktadır ve çalışmaya devam edecektir.
Bu akşam EDON, bağrından çıkan bir evladını, Marios Tokas’ı onurlandırıyor. Büyük bir insanın, önemli bir bestekârın eserlerini onurlandırıyor. Marios Tokas sadece şarkılar yazmadı, şarkılarıyla tarih yazdı. O, ilk adımlarını EDON festivallerinde ve üniversite öğrencilerinin bir araya geldiği gecelerde attı. Marios Kıbrıs ve insan için durmaksızın mücadele etti. Gururumuz ve umudumuz olan sizler de asla durmayın! Başınız dik mücadeleye devam edin! İnsan için, yaşam ve özgürlük için mücadele bayrağını daha da yukarı kaldırın!
EDON’un festivaline katılmak için Kıbrıs’a gelen sanatçılara, Yannis Kotçiras, Dimitris Basis, Miltiadis Paskalidis ve Yota Nega’ya hoş geldiniz diyorum. Marios Tokas’ın şarkılarıyla bize unutulmaz bir müzik şenliği sunacaklarından eminim.
Yaşasın EDON!
6 Temmuz 2018