Cinsiyet eşitliği gerçekleşene kadar mücadeleye devam ediyoruz
8 Mart uluslararası alanda ve Kıbrıs’ta kadınların ortak mücadelelerinin, bir asır önce ütopik görünen ve toplu mücadelelerle elde edilen hakların değerlendirilmesinin yapıldığı gündür.
Hem öncü kadınların kişisel ve kolektif mücadeleleriyle mühürlerini vurdukları önemli ilerleme adımlarıyla elde edilen ve bugünlere taşınan hakların korunması hem de cinsiyet eşitliğinin ve kadınların kurtuluşunun gerçekleşmesi için mücadeleye devam etmek boynumuzun borcudur.
Önümüzde kat etmemiz gereken daha çok uzun bir yol bulunmaktadır. Ülkemizin ve tüm dünyanın kadınları çeşitli biçimlerde eşitsizlikler, ayrımcılıklar ve baskılar ve şiddetle karşı karşıya kalmaya devam etmektedirler. Emekçi, işsiz, anne, genç, emekli, göçmen, mülteci, tek ebeveynli ailelerin sorumluluğunu üstlenmiş kadınlar basmakalıp anlayışların ve ataerkil yapıların hüküm sürmeye devam ettiği bir toplumun patojenlerine karşı savunmasız bir durumda olmaya devam etmektedirler.
AKEL için cinsiyet eşitliği mücadelesi, kadınlar ve erkekler arasındaki bir zıtlaşma değil; eşitsizliklerin devam etmesine, yaygınlaşmasına ve bunları besleyen çağdışı algılara dayalı sosyoekonomik sisteme karşı bir mücadeledir. Ülkemizde, sosyal devleti daraltan, çalışma ilişkilerini kuralsızlaştıran sosyoekonomik politikalarla Anastasiadis hükümeti kadınlara yönelik şiddet ve cinsiyetçi anlayışlara karşı kayıtsız kalmıştır ve bu durum ne yazık ki -pandemi sırasında da dile getirildiği gibi- kadınları ve cinsiyet eşitliği konusunu daha da olumsuz bir konuma getirmiştir.
Dünya Kadınlar günü vesilesiyle, toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadelede Meclis içinde ve dışında öncü güç olmaya devam edeceğini bir kez daha vurgulayan AKEL, cinsiyet ayrımcılığının ve cinsiyetin işyerinde, aile içerisinde, kamusal yaşamda insanların değerlendirilmesinde bir kriter olmasına son verilmesi için çağdaş radikal politikaları savunmaya ve desteklemeye devam edecektir.