Borrell: Kıbrıstürk toplumunda ifade özgürlüğünün yanı sıra medyada özgürlüğü ve çoğulculuğu baltalamaya yönelik her türlü teşebbüsten AB derin endişe duyuyor
Sol Hareket’in lideri Abdullah Korkmazhan’ın ve diğer 2 üyesinin geçtiğimiz Mart ayında kabul edilemez bir şekilde gözaltına alınmasının ardından yaptıkları açıklamada yaşananların Ankara’nın politikalarına karşı çıkan ilerici Kıbrıslıtürkleri susturmaya yönelik çeşitli hareketlerin bir devamı olduğunu vurgulan AKEL’in Avrupa Parlamentosu’ndaki milletvekilleri Yorgos Yeorgiu ve Niyazi Kızılyürek konuyu Avrupa Komisyonu’na götürerek Kıbrıslıtürklerin ifade özgürlüğü hakkının korunması için Avrupa Komisyonu’nun hangi girişimlerde bulunma niyetinde olduğu sorusunu yöneltmişlerdi.
Avrupa Komisyonu adına Yüksek Temsilci/Başkan Yardımcısı Josep Borrell tarafından verilen 4 Haziran 2021 tarihli cevapta, Sol Hareket’in lideri Abdullah Korkmazhan ve diğer iki üyesinin gözaltına alınması olayından Komisyon’un haberdar olduğu ve ayrıca Şener Levent ve Ayşemden Akın aleyhine açılan davaları ve Esra Aygın’ın durumunu da yakından takip ettiği belirtildi.
Kıbrıstürk toplumunda ifade özgürlüğünün yanı sıra medyada özgürlüğü ve çoğulculuğu baltalamaya yönelik her türlü teşebbüsten AB’nin duyduğu derin endişeyi dile getirerek, düşünce ve ifade özgürlüğü hakkının evrensel bir hak ve demokrasinin işleyişinde temel bir unsur olduğu vurgulayan Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell düşünce ve ifade özgürlüğünün tüm bireyler için eşit olarak geçerli olduğunun, kim olduklarına ve nerede yaşadıklarına bakılmaksızın her yerde ve herkes için bunların korunması gerektiğinin altını çizerek, hem internet ortamında hem de internet dışı ortamlarda bunlara saygı duyulması ve korunması gerektiğini de işaret etti.
Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği tarafından yürütülen “Kıbrıs’ın kuzey bölümünde daha güçlü, daha özgür ve daha etik gazetecilik” projesini Avrupa Birliği’nin Kıbrıstürk toplumuna yardım programı çerçevesinde desteklediğini hatırlatan Josep Borrell, bu projeyle gazetecilerin ve medya kuruluşlarının Kıbrıstürk toplumunda basın özgürlüğünü ve temel insan haklarını öne çıkarma ve savunma kapasitelerinin güçlendirilmesinin hedeflendiğini de ifade etti.
