BM İklim Konferansı COP28 dünyamızın gerçekten sürdürülebilir bir sürece girebilmesi açısından önemli bir fırsat
AKEL Enerji ve Çevre Bürosu Sorumlusu Hristina Nikolau dünyamızın gerçekten sürdürülebilir bir sürece girebilmesi açısından bugün Dubai’de başlayan 28. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Zirvesi’nin çok önemli bir fırsat olduğuna işaret ederek, küresel sıcaklıkların yükseldiği ve aşırı hava koşullarının devasa insani, çevresel, sosyal ve ekonomik maliyetlere yol açtığı bir yılın sonunda bu Zirve’nin yapılırken, dünya genelinde güvenli bir şekilde yakılabilecek miktardan çok daha fazla fosil yakıt rezervinin kullanımına devam edilmekte olduğunu belirtti.
Bölgemiz Doğu Akdeniz’in iklim değişikliğinden şimdiden önemli bir şekilde etkilenmekte olduğunun altını çizen Nikolau “Kıbrıs’la ilgili olarak yapılan incelemelere göre, yüzyılın sonuna kadar yıllık sıcak gün sayısının iki ay kadar artacağı tahmin ediliyor. Sonuç olarak, yalnızca gündüzleri değil, geceleri de klima kullanımı ve alan soğutma ihtiyacının artarak adada daha fazla elektrik tüketimine yol açması muhtemel” diye konuştu. Hristina Nikolau son otuz yılda yağışlardaki azalmanın devam etmesi göz önüne alındığında, Kıbrıs’ta iklim değişikliğinin 2050 yılına kadar yağışlarda daha fazla azalmalara yol açacağı, içme suyu ve sulama için ihtiyaçların da artacağı göz önüne alındığında pek çok olumsuz sonucun doğacağını da sözlerine ekledi.
Bu yılki zirvede, Paris Anlaşması’nın uygulanması konusunda 2015’ten bu yana devletlerin kaydettiği ilerleme hakkında ilk küresel raporun sunulacağını kaydeden AKEL Enerji ve Çevre Bürosu Sorumlusu Hristina Nikolau “BM raporu, Paris Anlaşması’nın hedeflerine ulaşmak için ne yazık ki çok daha fazlasının yapılması gerektiğini gösteriyor. İklim değişikliğine uyum konusunda ihtiyaç sahiplerine yardım sağlanması ve gelişmekte olan ülkelere kaynak tahsis edilmesi yönünde gerekli tedbirlerin alınması acil önem taşıyor” dedi.
Bugüne kadar yirmi yedi Zirve’nin yapıldığını hatırlatan Nikolau, “Ne yazık ki, yirmi yedi Zirve’den sonra sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik eylem ihtiyacı acil, zorunlu ve varoluşsal olmaya devam ediyor. Dünya liderleri iklimsel çöküşün ve iklim değişikliğinin dünya çapında yol açtığı yeni toplumsal eşitsizlikleri önleyecek kararlar almaya çağrılıyor” diye konuştu.
