Home  |  Açıklamalar   |  Başpiskopos II. Hrisostomos Çavuşoğlu ve Erdoğan’la Özdeşleşti

Başpiskopos II. Hrisostomos Çavuşoğlu ve Erdoğan’la Özdeşleşti

AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, dün yaptığı açıklamada, Başpiskopos II. Hrisostomos’un yaptığı açıklamaların yol açtığı büyük endişe ve rahatsızlığı dile getirdi.

Kiprianu, Başpiskopos II. Hrisostomos’un açıklamalarının tehlikeli ve yıkıcı olduğuna işaret ederek, Başpiskopos’un bu görüşleriye, Türkiye’deki ve Kıbrıstürk toplumundaki en aşırı kesimlerle ve Kıbrıs sorununun çözümünü, federal çözümü istemeyenlerle örtüştüğünü ifade etti. Kiprianu Başpiskopos’un Çavuşoğlu’yu, Erdoğan’ı federal çözümü istememekle suçladığını ve sonuçta onlarla tamamen özdeşleştiğini söyledi.

Çavuşoğlu’nun Kıbrıs sorununa BM çerçevesi dışında çözüm aranmasından, Erdoğan’ın B ve C planlarından söz ettiğine, Kıbrıstürk toplumunda Serdar Denktaş ve Kudret Özersay’ın federal çözümden uzak olan söylemleri dile getirdiklerine işaret eden Kiprianu Kıbrıstürk toplumu içerisinde istila ve işgalin oldubittilerinin daha da derinleştirilmesi, yasadışı devletin konumunun yükseltilmesine yönelik bir kampanya başlatılması arzusunun dillendirilmekte olduğunu ifade etti. Mağusa’nın kapalı bölgesiyle ilgili olarak söylenilenleri hatırlatan Andros Kiprianu “tüm bunlardan endişe duymak yerine, Kıbrıs’ın aleyhine yeni oldubittilere izin vermememiz ve Kıbrıs sorununun çözüm umudunu canlı tutmamız için nelerin yanlış gittiğine ve ilkesel konularda geri adım atmaksızın meselelere ilişkin ne yapacağımıza bakmak yerine başka şeylerle uğraşıyoruz” dedi. Kimilerinin ortaya koydukları tutumla Türkiye’nin oyununu oynadığına değinen Kiprianu AKEL’in her zaman yurtsever bir parti olduğunu ve Kıbrıs sorununun temel çözüm ilkelerinde ısrar ettiğini söyledi. Kıbrıs sorununun çözümü için Türkiye’nin uzlaşmaz ve kabul edilemez tezlerini terk etmesi gerektiğini ancak bunu yapmak zorunda bırakılmadığını söyleyen AKEL Genel Sekreteri “bunu kabul etmek yerine, hep kendimizin her şeyi mükemmel yaptığımızı ve sorumluluğun başkalarında olduğunu söylüyoruz. Son gelişmeler bizi endişelendirmelidir” dedi.

Eide’nin söylediklerinin Crans Montana’da gerçekten ne olduğu hakkında soru işaretlerine yol açtığını belirten Kiprianu “BM’nin işleyişiyle ilgili yeni bir yaklaşım, başka doğru bir felsefe getiren bir BM Genel Sekreteri olarak, hepimizin ciddi bir siyasi şahsiyet olarak tanıdığı Sayın Guterres, Sayın Eide’ye tam desteğini ifade ediyor. Güvenlik Konseyi Sayın Eide ve Sayın Spehar’ın yaptıkları çalışma hakkında tam destek ve takdirini dile getiyor. Dolayısıyla bizim burda ne dediğimizin o kadar da önemi yok. Çok daha fazla önemi olan, uluslararası toplum tarafından hazırlanacak olan ilgili raporlarda neyin kaydedileceğidir. Tüm bunları gerek daha önceki yıllarda, gerekse Crans Montana’da ortaya koyduğu tutumla ana sorumluluğun Türkiye’de olduğunu bilerek söylüyorum. Tekrar ediyorum, Kıbrıs sorununun çözümü arzumuzu ileri götürmemize olanak verecek bir şekilde hareket edilmedi ve hatalardan da kaçınılmadı” diye ekledi.

PREV

AKEL-BKP: Çözüm İsteyen Güçler Harekete Geçmelidir

NEXT

AKEL’den Anastasiadis’e Çağrı