Artan pahalılığa yarım yamalak önlemlerle değil, kapsamlı bir strateji ile karşı koyulmalıdır
Artan pahalılığa karşı topluma yönelik destek önlemlerini hükümetin yanlış bir kararla kaldırmasının ardından gelen toplumsal baskı üzerine, üstelik de devletin rekor gelirler elde ettiği bir dönemde hükümetten çok daha fazlasını yapmasını beklerdik.
Elektrikte özel tarife uygulanması süresinin uzatılması ve temel ürünlerde sıfır KDV uygulanması gerekli olan önlemlerdir, ancak bunlar pahalılığın devam eden baskısı karşısında ezilen toplumsal kesimlerin korunması için yeterli değildir. Bu kez hayata geçirilmesini umduğumuz konut edinmeye yönelik tedbirler bu konudaki temel mesele olan finansman sorununu çözmüyor.
Daha uzun süreli ve daha yoğun, köklü önlemlere ihtiyaç vardır:
- Elektrik sübvansiyonu yeniden sağlanmalı ve elektrikteki KDV azaltılmalıdır.
- Sosyoekonomik kriterler temelinde kira yardımı verilmelidir.
- Mevcut ve yeni krediler için somut hedefleri olan faiz sübvansiyonu uygulanmalıdır.
- Eşel Mobil Sistemi tüm çalışanları kapsayacak şekilde genişletilmeli, düşük ve orta gelirli kesimler desteklenmelidir.
- Temel yardım ödeneklerinin miktarı yeniden düzenlenmeli ve sosyal yardımlar için gelir kriterleri genişletilmelidir.
Artan pahalılık sorununa yarım yamalak önlemlerle karşı koyulamaz. Gerekli olan, bölük pörçük önlemler alınması değil, pahalılığa karşı koyabilmek için kapsamlı bir planın hayata geçirilmesidir.