
Türkiye’nin Avrupa savunmasına dahil olup karışması tehlikeli bir gelişmedir
Avrupa Birliği Türkiye’nin ve askeri endüstrilerinin Avrupa savunma programlarına katılımını SAFE Fonu’nun %35’ine kadar varan 150 milyar avroluk katılım imkânıyla başlatıyor. Yani, Türkiye’nin Kıbrıs’ta, Suriye’de, Irak’ta işgalci güç olduğu ve emperyalist Mavi Deniz doktrini adı altında Doğu Akdeniz’de istikrarsızlığa yol açan bir unsur olduğu bir dönemde Avrupa Birliği Türkiye’ye milyarlarca avro kazanç elde edeceği Avrupa savunmasının kapılarını açıyor. AB üyesi bir ülkenin topraklarını yasadışı olarak işgal eden Türkiye’ye sözde Avrupa savunmasına yardım etmesi karşılığında Avrupa halklarının bunca büyük miktarda paralar ödemesinin tehlikeli olduğunun ve mantıklı olmadığının AKEL altını çizmektedir.
Hristodulidis hükümeti bu Anlaşma’nın nihai hale getirileceği yarın yapılacak AB Genel İşler Konseyi’nde tutumunun ne olacağını açıklamalıdır. Hükümetin iddia ettiği gibi gerekli güvenceler sağlandı mı? Türkiye Kıbrıs sorununda hiçbir adım atmadan bu kadar menfaat sağlarken, AB-Türkiye ilişkileriyle ilgili konular sonuçta Kıbrıs sorunuyla nasıl bağlantılı hale getirildi?
Diğer yandan, kısa bir süre önce Avrupa Halk Partisi’nin Kıbrıs sorunuyla ilgili kararını kutlayan DİSİ’nin AB kurumlarında Avrupa Halk Partisi’nin ortaya koyduğu tutumlardan memnun olup olmadığı sorusuna cevap vermesi gerekmektedir.
Altın Şafak’ın şubesi ELAM da Avrupa Parlamentosu’ndaki Muhafazakarları ve Erdoğan’la askeri sanayi alanında anlaşmalar imzalayarak, Türkiye’nin Avrupa programlarına girebilmesini sağlayan Meloni’yi bir idol olarak sunmasıyla ifşa olmuş durumdadır.
Avrupa halklarının yoksullaşmasını daha da arttıran AB’nin militarizasyonunun tırmandırılmasına, Türkiye’nin ve diğer NATO ülkelerinin sürece dahil olması anlamına gelen RearmEU (AB’nin askerileştirilmesi) programına AKEL daha en başından itibaren karşı çıkmıştır. Avrupa savunmasının geleceğine ilişkin Beyaz Kitap için yapılan oylamada ReArmEurope ile ilgili rapora karşı oy kullanan tek Kıbrıslı Avrupa Parlamentosu Milletvekilinin AKEL Avrupa Parlamentosu Üyesi olduğunu hatırlatırız. AB’nin Türkiye’ye en azından silah ambargosu uygulaması gerekirdi.
Avrupa Parlamentosu’nda Sol defalarca bunu talep etti, ancak jeopolitik çıkarları ve savaş endüstrilerini uluslararası hukuk ilkelerinin üstünde tutan egemen güçler -sağ, aşırı sağ, sosyal demokratlar ve liberaller- tarafından bu engellendi.