AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun Seçim Öncesi Son Mesajı

24 Mayıs 2019

Bugün tüm yurttaşlara sesleniyorum.

Hem partilerin seçim kampanyalarına katılan ya da izleyenlere, hem de bunlardan uzak duran ya da bunların üslubundan, etiğinden ve düzeyinden hayal kırıklığına uğrayanlara.

Adamızı bölen utanç verici hattın bir tarafından da, diğer tarafında da herkesi kitlesel bir biçimde sandığa gitmeye çağırıyorum.

Yurdumuzun bölünmüş bir durumda daha fazla yaşayamayacağı mesajını birlikte göndermeye çağırıyorum.

İşgal orduları ve garantör güçler olmayacağı; güvenlik ve siyasi eşitliğin, tam egemenlik haklarının, tek devletin ve tek vatandaşlığın olacağı özgür ve yeniden birleşmiş yurdumuzda birlikte yaşamayı istediğimiz mesajını göndermeye çağırıyorum.

Normal, çağdaş ve demokratik bir Avrupa ülkesi olmaya değer olduğu mesajını göndermeye çağırıyorum.

Bu Pazar size verilen bu fırsatı kaybetmemeye çağırıyorum.

İdeolojik görüş ya da partisel kökenden bağımsız, net ve güçlü bir mesajı hep birlikte göndermeye çağırıyorum.

Onların aşağılayıcı söylemlerine hep birlikte “Buraya kadar! Artık yeter” demeye çağırıyorum.

Gerçek sorunlara yanıt vermeyen ve halkın çıkarlarına hizmet etmeyen sahte ikilemlere, seçimleri etkilemeye çalışan şantajcı tehlike tellallığına “Buraya kadar! Artık yeter” demeye çağırıyorum.

İlerlettiklerini iddia ettikleri Avrupa’yı geriletenlerin ikiyüzlülüğüne,  halka “geçmişe dönmeyin” deyip,  ait oldukları geçmişten esinlendikleri kara propagandalarıyla bizi sürekli geriye götüren hükümettekilere “Buraya kadar! Artık yeter” demeye çağırıyorum.

Başarısızlıklarını, yeteneksizliklerini ve beceriksizliklerini AKEL’e yüklemeye kalkışıp, yaptıkları ve yapmadıkları hakkında sorumluluklarını üstlenmeyi reddedip, kendilerinden memnun olmayan ve şimdi etraflarında toparlamaya çalıştıkları DİSİ seçmenlerine yalanlara sarılarak korku salma çabalarına “Buraya kadar! Artık yeter” demeye çağırıyorum.

Birlik içerisinde olma sloganları atıp, kutuplaşma ve nifak tohumları saçmalarına, yaptıklarından utanç duymaları gerekirken gurur duyduklarını iddia ederek bayram etmelerine “Buraya kadar! Artık yeter” demeye çağırıyorum.

Sandığa gideceğimiz saatlere kadar hepimiz onların verip de tutmadıkları sözleri, yapmadıkları reformları ve bize söyledikleri yalanları bir kere daha düşünelim.

Onlar bize baharı vaat ettiler; ama yolsuzlukların, karmaşık çıkarların, kibrin, yoksullaştırılmanın, hacizlerin ve her kamu mülkünü ve her sosyal hizmeti hedef alan saldırıların kara kışını getirdiler.

Onların “taahhüdünü üstleniyorum” sözleri toplumda alay konusu oldu.

Eğitim ve sağlığın altının oyulmasıyla,

Çalışma ilişkilerinin düzensizleştirilmesiyle,

Çalışanların ve emeklilerin maaşlarının doğranmasıyla,

Çevrenin, kamu kurumlarının, hizmetlerin ve altyapıların önemsizleştirilmesiyle,

Kooperatif bankalarının peşkeş çekilmesiyle,

Polis teşkilatının çözülmesiyle, yabancı kadınlara karşı önleyemedikleri cinayetlerle, sergiledikleri kurumsal ırkçılıkla,

Bağımsız makamların, demokratik kurumların ve denetim mekanizmalarının altının oyulmasıyla kara kışı getirdiler.

Pazar günü cevap vermemiz gereken tek bir soru var.

Basit ve net bir soru.

Onları ödüllendirecek miyiz yoksa cezalandıracak mıyız?

Ülkeyi sürükledikleri durumda onları izleyecek miyiz yoksa bu gidişatı oylarımızla durduracak mıyız?

Durumun değişmesini istediğimiz mesajını güçlü ve net bir şekilde gönderecek miyiz yoksa aşırı sağı güçlendiren sağ politikaları durdurma istek ve gücünden yoksun seçeneklerde oyumuzu heba edecek miyiz?

Hiçbir oyun heba edilmesine,

Hiçbir yanlış tercihe,

Hiçbir bilincin manipüle edilmesine izin vermeyelim.

Bu duruma, hükümet ve DİSİ’nin yalanlarına, oyunlarına ve yalpalamalarına daha fazla dayanamayanların tümünün önünde tek bir güçlü seçenek var: AKEL Sol Yeni Güçler.

Hiçbir bilinç sahte ikilemlere boyun eğmemelidir.

Hiçbir oy seçimin sonucunu hükümetin koltuk değneğine dönüştüreceklere gitmemelidir.

Bizi sürükledikleri toplumun ve devletin dağıtılmasına daha fazla dayanamayanların tümünün, AKEL kitlesinin, Sol kitlenin durumu değiştirme sorumluluğu ve gücü vardır.

Oyumuzu AKEL Sol Yeni Güçlere vererek halkımızın gücüne, farklı bir Avrupa’da başka bir Kıbrıs vizyonuna güç katıyoruz.