Home  |  Açıklamalar   |  Attila karşısında Kıbrıs’ı savunan halkımızın evlatlarına şan ve şeref

Attila karşısında Kıbrıs’ı savunan halkımızın evlatlarına şan ve şeref

 

20 Temmuz 1974’te, Türkiye’nin istilasının yıldönümünde, Attila’nın ordularının barbarlığı ve yol açtığı yıkım halkımızın belleğinde canlanıyor. Beş gün önce, 15 Temmuz’da darbe yapan cunta ve EOKA B’den bayrağı devralarak Türkiye Kıbrıs’ın bölünmesini öngören NATO planının ikinci aşamasını uygulamaya koydu. Vatanımızı istila etti, halkımızı kana buladı, sivillerin ve esirlerin öldürülmesi, tecavüzler ve kültürel yıkımla savaş suçu teşkil eden kitlesel cinayetler işledi, Kıbrıs Cumhuriyeti topraklarının %36’sını işgal etti ve 1963’ten beri adım adım dayatılan iki toplumun şiddet uygulanarak ayrımını pekiştirmek için on binlerce Kıbrıslıyı yerinden etti. Batı’nın yarım asırdır Türkiye’nin işgaline gösterdiği hoşgörü, Kıbrıs’a karşı işlenen suçun NATO kaynaklı olduğunu teyit etmektedir.

 

Bu kara yıldönümü vesilesiyle AKEL, Türkiye’nin 1974’te başvurduğu ve bugün hâlâ işgalini haklı göstermeye çalıştığı bahanelerin hiçbir yasal, siyasi veya ahlaki dayanağı olmadığını bir kez daha ifade etmektedir. Türkiye’nin adayı istila etme hakkı hiçbir zaman olmamıştır ve istilanın ne birinci ne de ikinci aşamasının yasal bir zemini yoktur. Ne uluslararası hukuk ne de Türkiye’nin kötü niyetle atıfta bulunduğu Garanti Antlaşması, garantör devletlere askeri müdahale hakkı tanımaktadır, zaten bu tür bir müdahale BM Tüzüğü’ne de aykırıdır. Türkiye, darbenin devirdiği anayasal düzeni geri getirmemiştir ve böyle bir amacı da hiç olmamıştır. Anayasal düzen, önce ihanet içinde olan darbeci Samson’un uzaklaştırılması ve ardından Aralık 1974’te Makarios’un Kıbrıs’a ve Cumhurbaşkanlığı’na dönüşüyle zaten yeniden tesis edilmiştir. Buna rağmen Türkiye, yarım yüzyıldır ülkemizde işgal ve kolonizasyonu sürdüren güç olmaya devam etmektedir. Türkiye’nin hiçbir zaman Kıbrıslıtürkleri “koruma” amacı olmamıştır, bu hem geçen yıllarda hem de bugün kanıtlanmaktadır. Tam aksine kolonizasyonun, militarizasyonun, siyasi-ekonomik bağımlılığın ve Erdoğan’ın İslamcı gündeminin dayatılmasıyla Kıbrıslıtürklerin asimilasyonu ve toplumsal varlığının yok edilmesi hedeflenmektedir. Bu yılki kara yıldönümü, Kıbrıs sorununa ilişkin New York’ta gerçekleştirilen gayri resmî beşli görüşmelerin tamamlandığı günlerle çakıştı. Süreç sürdürülmesine rağmen, Türkiye’nin ve Kıbrıstürk liderliğinin iki devletli çözüm ve “egemen eşitlik” talepleri nedeniyle çıkmaz aşılamadı. AKEL, konfederal-taksimci bir çözümü asla kabul etmeyeceğini ve işgalin dayattığı bölücü statükoyla asla uzlaşmayacağını her yöne açık bir biçimde duyurmaktadır.

 

Sadece yurdumuzun yeniden birleşmesi ve özgürlüğü ile kahramanlarımızın fedakârlıkları hak ettiği sonuca ulaşabilecek ve Kıbrıslırum-Kıbrıslıtürki Kıbrıslıların tümü için barış ve güvenlik sağlanabilecektir. Bu hedefe de işgali, yabancı garantileri ve müdahale haklarını sona erdirecek, ülkemizi ve halkımızı yeniden birleştirecek olan, BM kararlarında yer alan ve iki toplum arasında içeriği üzerinde anlaşmaya varılmış olan siyasi eşitliğin olacağı iki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümüyle ulaşılabilir. Bu nedenle AKEL, müzakerelerin 2017’de kesildiği yerden, varılan tüm yakınlaşmalar korunarak ve Guterres Çerçevesi temelinde kalan konuların müzakeresiyle yeniden başlatılması gerektiğinde ısrar etmektedir.

 

AKEL, Attila karşısında yurdumuzu ve özgürlüğümüzü savunan halkımızın evlatlarını şan ve onurla anmaktadır. O sırada darbecilerin cephe gerisinde saklandığı ve Atina cuntası tarafından Kıbrıs’ın savunmasının güçlendirilmesini engellediği bilinmektedir. O günlerde fedakârca Kıbrıs’ın yanında savaşan Yunanlıları da saygıyla anııyoruz. AKEL, 1974 trajedisinin yükünü taşıyan tüm mağdurlarla, kayıpların yakınlarıyla, esir düşenlerle, savaşta yaralananlarla, tecavüz kurbanı kadınlarla, kendi yurdunda mülteci olanlara, mahsur kalanlarla, tüm yurttaşlarımızla birlikte olmaya ve onların yanında durmaya devam edeceğini bir kez daha vurgulamaktadır.

 

AKEL Merkez Komitesi Genel Sekreteri başkanlığında AKEL ve Halk Hareketi örgütlerinden bir heyet 20 Temmuz 2025 Pazar günü saat 9.00’da Makedonitissa Mezarlığı’nda anma töreni gerçekleştirecektir.

 

PREV

Suriye Komünist Partisi Merkez Komitesi Genel Sekreteri’nin vefatı üzerine AKEL taziye mesajı yayınladı

NEXT

20 Temmuz 1974’ün kara yıldönümünde AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu’nun yaptığı açıklama