Home  |  Açıklamalar   |  20 Temmuz 1974’ün kara yıldönümünde AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu’nun yaptığı açıklama

20 Temmuz 1974’ün kara yıldönümünde AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu’nun yaptığı açıklama

 

20 Temmuz 1974’ün kara yıldönümünde Makedonitissa Kabristanlığı’nda gerçekleştirilen anma töreninin ardından yaptığı açıklamada AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu “Türkiye’nin istilasının yol açtığı felakete ihanet edilmiş ve yetersiz olanaklara sahip bir durumda olsalar bile karşı durmaya çalışan kahramanların kabirlerine sevgimizin ve minnettarlığımızın ifadesi olarak defne dallarıyla bezenmiş çelenklerimizi ve çiçeklerimizi bu yıl da koyduk” dedi.

 

15 Temmuz Darbesi’nin Türkiye’ye sadece yasa dışı olarak Kıbrıs’a müdahale etme bahanesini ve fırsatını vermekle kalmadığını, aynı zamanda ihanetin ve NATO planlarının bir parçası olarak bu müdahaleyi kolaylaştırdığını ve darbeyi en ağır ihanet eylemi haline getirdiğini belirten Stefanu o zamandan bu yana geçen 51 yıl boyunca istilada hayatlarını kaybedenlerin, yaralananların, kayıp olanların, tecavüze uğrayan kadınların, kendi yurdunda mülteci ve mağdur olan insanların, halkımızın tümünün adalet beklediğini dile getirdi. Adaletin de Türkiye’nin işgalinin sona erdirilmesi, yurdumuzun ve halkımızın yeniden birleşmesiyle sağlanabileceğini belirten AKEL Genel Sekreteri Stefanu “Bu adalet, Kıbrıs sorununun çözülmesiyle gelebilir. Ve bu çözüm de BM kararlarında belirtildiği şekilde siyasi eşitliğin olacağı iki bölgeli, iki toplumlu federasyon temelinde olabilir” dedi.

 

AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu Kıbrıs sorununda süregiden bir çıkmazın ve çözüm çabalarının önüne koyulan engellerin yaşandığı bu aşamada görevimizin, bu çıkmazın aşılmasını, görüşmelerin 2017’de kesintiye uğradığı yerden yeniden başlatılmasını sağlamak, önemli ve güçlü bir temel teşkil eden müzakere müktesebatını koruyup Guterres Çerçevesi temelinde çözüm bekleyen noktaların müzakeresiyle süreci tamamlayarak işgalin sona ermesini, ülkemizin ve halkımızın yeniden birleşmesini sağlamak olduğunu dile getirdi.

 

Bu doğrultuda AKEL ve tüm Halk Hareketi’nin çabalarını sürdürdüğünü belirten Stefanu “var olan tüm karamsarlığa rağmen, biz çözüm olanağının ve perspektifinin var olduğuna inanmaya devam ediyoruz. Ancak bu olanağı geliştirmek için, Kıbrısrum tarafı ve genelde Kıbrıs Cumhuriyeti olarak elimizden geleni yapmalı, somut inisiyatifler üstlenerek çözüme yönelik çabayı sürdürmeliyiz” diye ekledi.

 

New York’ta gerçekleştirilen gayri resmi beşli konferans hakkında gazetecilerin sorularına verdiği yanıtta Stefanu sonucun tamamen beklendiği şekilde olduğunu belirtti ve Türkiye ile Kıbrıstürk liderliğinin artık resmen iki devletli çözüm yönündeki tutumunun ardından BM Genel Sekreteri’nin talep edilen ortak zeminin olmadığı tespit ederek, Kıbrıs sorununda bir hareketliliği ve bazı küçük adımların atılmasını sağlamayı hedeflediğini ve nitekim New York’ta da bu yönde hareket ettiğini söyledi.

 

Tüm uluslararası aktörlerin Kıbrıstürk liderliğinde bir değişiklik olup olmayacağını görmek için bakışlarını Ekim ayında işgal altındaki bölgede yapılacak seçimlere çevirdiğini kaydeden Stefanos Stefanu Ekim ayına kadar Sayın Holguín’in önüne konulan görev de belli. Görüşmede konuşulanlara göre, Güven Arttırıcı Önlemlerin uygulanması yönünde ilerleme sağlanması hedeflenecek ve bu çerçevede en temel unsur daha fazla geçiş kapısının açılması olacak” diye konuştu.

 

PREV

Attila karşısında Kıbrıs’ı savunan halkımızın evlatlarına şan ve şeref

NEXT

İstilanın yıldönümü kutlanmalarına Erdoğan’ın katılımı Kıbrıs halkına karşı bariz bir tahriktir