Yeni bir sosyal politikaya ve tüm emekçilerin temel haklarını güvence altına alacak mekanizmalara acilen ihtiyaç var
Uluslararası Yoksulluğu Ortadan Kaldırma Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada AKEL, ne yazık ki COVID-19 pandemisiyle yaşanan sağlık kriziyle birlikte, yoksulluğun tırmanması tehlikesinin daha da arttığına işaret ederek, 17 Ekim’i Uluslararası Yoksulluğu Ortadan Kaldırma Günü olarak ilan eden BM Genel Kurulu’nun tüm devletleri bu fenomenle mücadele etmek için etkin politikalarla inisiyatif almaya çağırdığını hatırlattı.
Nüfusun işsiz, savunmasız, düşük gelirli kesimleri başta olmak üzere geniş kesimlerinin yoksulluk ve sosyal marjinalleşmeye maruz kalmakta olduğunun altını çizdiği açıklamasında AKEL, hükümet tarafından gerekli önlemlerin alınmaması sonucu giderek artan elektrik fiyatları ve yaşanan tahıl kıtlığının ülkemizde gözlemlenen pahalılıkla birleşmesiyle yurttaşların geçim sıkıntılarının daha da arttığını belirtti.
Yurdumuzun yoksul ve savunmasız insanlarına etkin destek sağlayacak önlemleri içeren yeni bir sosyal politikaya, sosyal koruma yapılarının modernizasyonuna ve kapsamlı aile politikası planlamasına duyulan ihtiyacın altını çizen AKEL
Ayrıca, işleri olup çalışmalarına rağmen yoksulluk içerisinde olmaya devam eden emekçilerin oranının son yıllarda gösterdiği artışa da değindiği açıklamasında AKEL, toplu sözleşmelerle hakları korunmayan emekçileri için asgari ücret, 13. maaş ihtiyat sandığı, ödenekli izinler ve bunun gibi asgari temel hakları güvence altına alacak mekanizmaların acilen yasallaştırılmasının şart olduğunu vurguladı.