Home  |  Konuşmalar   |  “Tefkros Anthias-Thodosis Pieridis” Kültürel Katkı Ödülleri Töreninde AKEL M.K. Genel Sekreteri Stefanos Stefanu Tarafından Yapılan Konuşma

“Tefkros Anthias-Thodosis Pieridis” Kültürel Katkı Ödülleri Töreninde AKEL M.K. Genel Sekreteri Stefanos Stefanu Tarafından Yapılan Konuşma

 

 

AKEL Merkez Komitesi’nin her yıl verdiği “Tefkros Anthias-Thodosis Pieridis” Kültürel Katkı Ödülü törenine hoş geldiniz.

 

Bu, yurdumuzda kültürel ilerlemeye önemli katkılarda bulunan sanatsal yaratıcıları ödüllendirmeyi amaçlayan ve bu yıl 33.sünü gerçekleştirdiğimiz yıllardır kurumsallaşmış bir ödüldür.

 

Bu akşam burada bizlerle birlikte olan edebiyat ve sanat insanlarına özellikle hoş geldiniz diyorum ve bu etkinliğimizi katılımlarıyla onurlandırdıkları için kendilerine teşekkür ediyorum.

 

Onların şahsında yaratıcılığın, dayanışmanın ve daha iyi bir toplum umudunun Kıbrıs’ını görüyoruz. Bu çok zor koşullarda, kültürel yaratıcılık insanların yaşamları açısından daha da büyük bir önem ve değer kazanmaktadır. Kültürün temsil ettiği değerlere, gerçeklere ve duyarlılıklara sahip çıkma ve sarılma ihtiyacını daha da fazla hissediyoruz.

 

Ayrıca buradaki mevcudiyetleriyle, sanat ve kültürün bugün çok ihtiyacımız olan iletişim köprüsü olduğu mesajını veren Kıbrıslıtürk yurttaşlarımıza da bu etkinliğimize hoş geldiniz diyorum.

 

Bu akşam Nina Yakovu’yu ve Kıbrıslıtürk kültür organizasyonu HASDER’i onurlandırıyoruz.

 

Nina Yakovu Mağusalıdır. Nina, bir toplumun ilerlemesinin veya gerilemesinin bir göstergesini teşkil eden edebiyat ve sanatın değerini kent sakinlerinin çok genç yaşlarda anladığı bir şehirde yaşamanın mutluluğunu tattı. Milattan önce 18. yüzyıldan 16. yüzyıla kadarki arkeolojik veriler göstermektedir ki, sahip olduğu önemli seramik ve metalurji atölyeleriyle ilerleme ve refah içerisindeki Mağusa, daha sonraki dönemlerde de bir medeniyet beşiği olmaya devam ederek, kentin ve genel olarak da yurdun kültürel gelişim sürecinde silinmez izler bırakan manevi yaratıcıları ön plana çıkarmıştır.

 

1953’te Atina Güzel Sanatlar Okulu’nda heykel ve seramik derslerine katılan ilk Kıbrıslı kadın olan Nina Yakovu bu büyük sanatçılar grubunda yer almaktadır. O zamandan beri, ruhunun gerçekleriyle, Kıbrıs halk sanatının zengin geleneğini temel alan görsel yaratıcılık alanında sürekli ve imrenilecek bir mevcudiyete sahiptir.

 

Kültür organizasyonu HASDER, Kıbrıs Folklorunu araştırmayı, yaymayı ve zenginleştirmeyi amaçlayan ilk folklor organizasyonudur. 1977’den beri Kıbrıstürk toplumunun kültürel yaşamında aktif mevcudiyetiyle HASDER, gerçekleştirdiği etkinlikler, festivaller, sergiler, konferanslarla yarattığı kültürel miras arşivi ve kütüphanesiyle gerçekten imrenilecek bir tarihi sürece sahiptir. HASDER geçmişte henüz barikatlar kapalı olduğunda bile, Kıbrısrum toplumundaki kültürel organizasyonlarla önemli işbirlikleri gerçekleştirmeyi başarmıştır.

 

İki toplumlu faaliyetlere aktif katılımı nedeniyle, Kıbrıslıtürk milliyetçi çevrelerce “vatan düşmanı” olarak dahi görülmesine rağmen HASDER, Kıbrıslırumlar ve Kıbrıslıtürkler arasındaki işbirliğini, Kıbrıs halkının ortak kültürel öğelerini öne çıkarmaya devam etmekte ve kültür aracılığıyla Kıbrıs’ın yeniden birleşmesine ve kalıcı barış koşullarının hakim olmasına katkıda bulunmayı hedeflemektedir.

 

Sevgili davetliler, dostlar,

Kültür, sanat ve edebiyat AKEL’in politikasında en önemli öncelikleri arasında çok üst sıralarda yer almaktadır. Özellikle kültür insanlarının büyük zorluklar ve sorunlar yaşadığı pandemi döneminde kültürel yaratıcılığın tanıtımı, desteklenmesi ve aynı zamanda kültürel mirasımızın korunmasına yönelik olarak partimizin girişimleri ve faaliyetleri daha da yoğun bir şekilde devam etti. AKEL kültür, sanat ve edebiyat insanlarına önemli destekler sağlanması için çalıştı ve çalışmaya devam etmektedir. Çünkü onlar bunu hak etmektedirler ve bunun gerçekleştirilmesi toplum olarak, devlet olarak boynumuzun borcudur.

 

Kültürel yaratıcıların temel ihtiyaçlarına yanıt veren ve sorunlarına çözüm sunan desteklerin sağlanması için hükümetin gerekli kararlar ve hareketler yönünde ilerlemesi şarttır. Şimdiye kadar yapılanların yetersiz olduğu açıkça görülmektedir.

 

Yaratıcıların doğrudan desteklenmesi konusu madalyonun bir yüzüdür. Diğer yüzü ise, kültürü, sanatı ve edebiyatı öne çıkaran ve teşvik eden koşulların oluşturulmasıyla ilgilidir. Ve her şeyden önce, yaratıcılığın önünü kesen değil, yaratıcılığı ve yaratıcıları özgürleştiren bir ortam yaratarak başlayalım. 21. yüzyılda müreffeh bir toplumda, içeriğini beğenmediği için ders kitaplarından sayfaların koparılması akıl almaz ve kabul edilemez bir şeydir. Sanatçıların/yaratıcıların eserleri nedeniyle kovuşturmaya maruz kalmaları da akıl almaz ve kabul edilemez bir şeydir.

 

Ülkemizde bunlar yaşanmaktadır ve bunlara karşı seyirci kalınamaz. Çünkü bu tür uygulamalar ve anlayışlar her şeyden önce demokrasi açısından tehlikelidir. Kültür Müsteşarlığı’nın kurulması konusunda hükümetin sergilediği yaklaşım çağdışı, gerici bir zihniyetin örneğidir. Bu durumdan etkilenen ve ilgili kurum, kuruluş ve kişilerle hala daha bu konuyu görüşmeyi hükümetin reddetmesi kabul edilemezdir. AKEL, Kültür Müsteşarlığı’nın kurulmasını desteklemektedir, ancak bu yeterli istişareler gerçekleştirilerek yapılmalıdır. Ve elbette ki, Kültür Müsteşarlığı’nın kurulması adımı atılırken, kapsamlı bir kültür politikasının geliştirilmesi ve kültürel alana önemli desteklerin sunulması da sağlanmalıdır.

 

Kültür alanında tam faaliyete dönüşün kısa bir süre önce başlamasıyla yaşanmakta olan belirsizlik ve var olan sorunların şiddetlendiği koşullarda bu alana yönelik olarak kısa ve uzun vadeli önlemlerin alınması gerekmektedir.

 

Bu nedenle AKEL şunları önermektedir:

  1. AB’nin ilgili fonlarından yararlanılarak devletin kültür alanına yönelik harcamalarının önemli ölçüde arttırılması.

 

  1. Nikos Anastasiadis’in her iki seçim öncesi programında da taahhüt edip hala daha yapmamış olduğu, kültür kuruluşlarının karar alma süreçlerine katılımının kurumsallaştırılması.

 

  1. İki toplum arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi için sürekli faaliyette bulunan kuruluşların ve iki toplumlu faaliyetlerin etkin bir şekilde desteklenmesi.

 

  1. Sanatçıların mesleki vasıflarının onaylanarak kendilerine insan haysiyetine yakışan bir yaşam için temel imkan ve hakların sağlanması

 

  1. Şimdiki hükümet tarafından kesilen fahri ödeneğin emekli sanatçılara verilmesine yeniden başlanması

 

  1. Eski eserlerin ve daha geniş kültürel mirasın etkin korunması. Eski eserler ve bunların yönetimi hakkındaki sorumluluk toplumlara değil, devlete aittir. Eski Eserler Dairesi’nin yeni oluşturulmakta olan Müsteşarlığa dahil edilmesi, eski eserlerin merkezi devletin yetkisinden çıkıp, iki toplum arasında bölünmesi tehlikesini görünür kılmaktadır.

 

  1. Kıbrıs Kütüphanesi, Arkeoloji Müzesi ve Devlet Galerisi gibi yıllardır bekleyen önemli altyapı projelerinin yapımı.

 

Konuşmamı tamamlarken, bu akşam kendilerini ödüllendirdiğimiz kültür yaratıcılarına, Nina Yakovu’ya ve kültürel organizasyon HASDER’e yurdumuzun kültürüne katkılarından dolayı bir kez daha takdir ve teşekkürlerimi dile getirmek istiyorum ve onların kültürel yaratıcılık değerlerini canlı tutmaya devam etmelerini diliyorum.

 

Ayrıca Ödül Komitesi’ne de gerçekleştirdikleri çalışmalarından dolayı teşekkürlerimizi sunuyoruz.

 

Ve elbette, bu akşam ödüllendirilenlere eserleri ve çalışmalarından dolayı bir kez daha içten tebriklerimizi sunuyoruz.

PREV

Çözüm ve Yeniden Birleşme Yürüyüşü’nde Avrupa Parlamentosu Sol Grubu-GUE/NGL Eş Başkanı Martin Schirdewan tarafından yapılan konuşma

NEXT

Kıbrıs Anastasiadis-DİSİ hükümetinden daha iyisini hak ediyor