Kimse hesap vermediği takdirde Polis teşkilatındaki kurumsal ırkçılığa karşı nasıl mücadele edilecek?
Bundan yaklaşık iki yıl önce ülkeyi şok eden yedi kadın ve kızın öldürülmesi davasında Polisin yaptıklarının ve ihmallerinin bedelini sonunda hiç kimsenin ödemeyeceği ve cezalandırmama yolunun bir kez daha izlendiği açıkça görülüyor.
Eski Başsavcı ve sorgu yargıçlarının çok sayıda polis memuru hakkında kovuşturma yapılması yönündeki tezini bugünkü Başsavcılık reddetti ve hiç kimse hakkında kovuşturma yapılmayacak.
İşlenen iğrenç suçların ortaya çıkmasının ardından yetkili Bakan’ın ve Emniyet Müdürü’nün duyarlılık veya sorumluluk göstererek değil, haftalarca süren toplumsal tepkilerden sonra istifa ettiğini de herkes hatırlamaktadır.
Toplum, seri katilin kurbanı olan yedi insan için adaletin nasıl tecelli edeceği sorusunu sormaktadır. Sonunda hiç kimse hesap vermediği, sorumlu tutulmadığı takdirde, Polis teşkilatındaki kurumsal ırkçılıkla nasıl mücadele edilecek?